solcular kürt hareketine destek olmak zorunda mı

  • 100 adet yunan aileyi alıp yozgat merkeze iskan ettiğinizi düşünün. nasıl bir manzara çıkar sizce ortaya?

    aylardan ağustos ve helen of troy konsepti ile bir moda oluşturmuş yunanlı genç kızlar yazlık elbiseleri ile yozgat merkezdeki saat kulesinin etrafındaki esnaftan alışveriş yapıyorlar. esnafın meraklı ve "başka türlü" bakışları vesaire...

    türkiye'nin en büyük problemi nedir?

    21. yüzyıla uygun bir hayat tarzı ile özgürce yaşamak istiyorsun ama bu, toplumsal yapı nedeniyle mümkün değil.
    çünkü cinsel bir şeyler var memlekette. böyle sorun gibi bir şey var sanki...
    türkiye'dek en büyük sosyolojik travma bu gavatlık sendromudur. gavat diyorlar mesela. türkçeye 12. yüzyılda arapçadan girmiş bir kelime. pezevenk demek arapçada hala daha.
    cinsel bir şeyler var memlekette. evet sikiş, seks ve cinsel sikiş ile ilgili bunlar tam olarak. ne var acaba? nedir bu cinsellik davası? nedir bu 100 tane yunanlı ya da rus ya da alman ailenin kızlarının çiçek desenli yazlık elbiseleri ile yozgat vilayetinin merkezinde yaşayabilmelerine engel olan şey?

    öncelikle şu solculuk meselesini açıklığa kavuşturayım. (bkz: #54834372) şu yazımın devamı gibi olacak bundan sonrası, orada tanımladığım bazı kavramları tanım yapmadan kullanacağım.
    kendilerine bir takım sikik habitatlar kurmuş türk solcusu beni solculuğa kabul etmiyor islamcı arkadaş. o yüzden senin jargonunla konuşuyorum burada. benim solcu olabilmek için kürt hareketini desteklememi bekliyor bir takım türk solcusu zevat. mesela öz yönetimi, mesela aponun önderliğini, mesela özerkliği, öz savunmayı, iki dilli bir devlet yapısını desteklememi istiyor, desteklemediğim zaman da "ulan amın feryadı hep senin yüzünden ufacık kürt çocukları anadilde eğitim alamıyor, gerizekalı gibi yetişiyor, başkasına baskı yapmaaaaaa, toauhakkkummmm kuuooormaaaoo, kimse senin sikik mongol dilini öğrenmek zorunda değillll, özgürlük var, halkların kendi kaderini tayin haqqqıııı vaoearrrrr"diye höykürüyor ve solculuktan "ocak dışı" ediyorlar beni. yani akepeli adam beni bir kemalist laikçi olarak; arsız ve namussuz bir solcu, komünist, atayız, darvinci, gavat ne bileyim "alevi" afedersin ermeni, ve hatta rum ve maymundan gelip camilerde bira içen bir kafir olarak görüyor ya işte bu kürtçü solcularımız da beni sağın en ucunda görüyorlar. hitler diyorlar bazen, bazen "ogün samast kemalisti" bazen de "türk islam sentezi kemalizminin en büyük temsilcisi" diyorlar. faşist gibi puşt gibi bir şeyim ben onlara göre.

    kurabildiğimiz tüm iletişim şu şekilde:
    ben- yav sosyal demokras..
    cihangirli postmodern hümanist puşt- höytttttt. ne sosyali lan foooaaaaaaşistttttttt..... kemalistten solcu mu olurmuş?

    yahu tamam devrimciyiz demedik, sosyal demokrasiye saygımız var, halkçılık ilkesine inancımız var dedik, bunlar da "sol şeyler" amk. ve bunlar bizi solculuktan dışlamakla kalmadıkları gibi memlekette solun da anasını siktiler. bunların yüzünden sol oldu pkk, kürtlük, kürtçülük, dağ solculuğu, apoculuk, teröristlik, asfaltın altına bomba gömmecilik, milletin çocuğunu, kuzenini, yeğenini suçsuz yere öldürmecilik....

    bizim oralarda bi laf var:

    "arsızın götüne ardıçtan kazık sokmuşlar bu tıkırtı nereden geliyor demiş."

    bu puşt kitle işte böyle hissizdir. bunların değerli ve kıymetli olan hiç bir şeye karşı hissiyatları yoktur, sorumluluk duyguları da yoktur, nihilisttir bu amın evlatları. bunların askerdeki çocuğunu öldürür pkk, askerdeki kuzeni pkk ile çatışma halindedir, yani götüne kazığı sokarlar, bunlar da "bu tıkırtı nereden geliyor" derler cevap olarak. bu bildiğin ruh hastalığıdır. hissizliktir, kendini sorumsuz hissetme yavşaklığıdır. bunlar kendilerini hiç bir şeye karşı sorumlu hissetmeyip üstüne bir de memlekette sosyal düzen, eşitlik, insan hakları istediklerini iddia ederler.

    modernizmin sadece deniz gören üç beş mahallesinde hayatta kalabildiği bu topraklarda, postmodernizme geçiş yapabileceğini ve hatta yapabildiğini sanan bu idraksiz, lümpen ve "özünde köylü" kitle, bir takım hümanist takıntılarla ve nedense büyük bir "demokrasi" aşkıyla esas savunmaları gereken mevzilerini terkettiler. biz kimdik önceden? biz çoğunluğu islamcı olan bir halkın içinde islamcı olmadan normal bir şekilde yaşamak isteyen azınlıktık. biz eğitimliydik, okumuştuk, karşı taraf eğitimisizdi. biz sekülerizm derdik, atatürk derdik zira bizi türkiye cumhuriyeti yaratmıştı. bizim başımıza bu belayı türkiye cumhuriyeti açmıştı. laik eğitim olmasaydı, laik cumhuriyet kurulmasaydı biz yine laikçi mi olacaktık acaba? giyimimizi, yaşam tarzımızı, siyasi duruşumuzu bu cumhuriyet yarattı bizim. iran'da acaba seküler bir güruh mu var, varsa kaç tane? ya da suudi arabistan'da sekülerizmden haberi olan kaç kişi var? bize bu cumhuriyet sekülerizmin, laikliğin kelime anlamını öğretti, inkılap kelimesinin anlamını öğretti. biz de beğendik bunları, yoksa hepimizin dedesi değilse bile dedesinin babası şıh, şeyh, derviş, hafız, hoca zaten amk. evet böyle olmalı dedik. dinler kamusal alandan elini çekmeli, gitmeli, terk etmeli artık dedik. ama bu cumhuriyet bize "inkılapçılık" ın kelime anlamını öğretirken "inkilap"çılıkın kelime anlamını da öğretmek zorunda kaldı zira büyük çoğunluk inkılapçılığı, inkilapçılık* olarak algılıyordu.

    yozgattaki yunanlı kızlara geri dönecek olursak eğer. "esas solcu" arkadaşlar bilir. solculuk, sosyalizm her şeyden önce eşitlik arayan bir ideolojidir, milliyeti reddetmektir, herkes her yerde yaşayabilirdir, sınır yok demektir. yozgattaki çiçekli elbiseli yunanlı kızlar yozgatlı esnafla nasıl eşit olabilir acaba? nasıl bir arada yaşayabilirler? biri av biri avcı. ya o kızların babalarının, abilerinin yiyeceği "gavatlık baskısı"na ne demeli?

    işte islamcı kardeş, bizim bu lümpen solcular sanki sen bu sınırlar içinde yaşayan biri değilmişsin gibi devrimden, devirmekten, iktidarı bir ayaklanma ile ele geçirmekten falan bahsediyorlar. devrimin yolu da kürt hareketine destekten geçiyormuş. kürtçülerle laikçiler bir olursa islamcıların karşısına etkili bir güç olarak çıkabilirlermiş. ama işte bir yandan da öz yönetim, öz savunma vs. konuları var. ha bir de kürtlerin de yaklaşık bir %70'i ağır şeriatçı o da var. ha bir de kürtlerin eğitim ortalaması ilkokul 3.5 terk. ne diyeyim sen inanıyor musun? gerçekten kürt hareketini ve kandili desteklemek beni senin gibi islamcılardan kurtarabilir mi sence? ne gülüyon lan komik mi oldu?

    evet ben hakkari'ye, urfa'ya siksen gitmeyeceğim ömrüm boyunca ama ben zaten kırşehir'de, yozgat'ta da yaşayamıyorum. ne yapayım türklükten istifa mı edeyim? bütün memleketten vazgeçip de milliyetimi mi değiştireyim? yurt dışına mı kaçayım? başka ülkede mi yaşayayım?

    iyi kötü sekülerizmi ve laikliği koruyan "gizli bir güç" vardı memlekette, en başta bu puşt solcular olmak üzere ne kadar ahmet altancı liboş varsa hepsi birden savaş açtılar kemalizme. cemaatlere, tarikatlara da destek oldular tarihin gördüğü en gerici demokratik partiye de.... ne diyelim. şimdi bir de pkk'lı yapmaya çalışıyorlar bizi.

    ne istiyorsunuz ulan siz bizden????

    islamcılar 13 yıldır anasını sikiyor hala ulusalcı psikolojisinden bahsediyor adam.
    islamcılık 1000 yıldır anadolunun hakimi hala bununla mücadele eden kemalizme küfrediyor adam.

    yahu sen pkk için benimle neden uzlaşmaya çalışıyorsun bir kere oğlum? ben sana var gücümle omuz versem bile islamcıların karşısında muvaffak olabileceğini mi sanıyorsun sen? yozgatlıya, rizeliye, konyalıya güç yetirebileceğini mi sanıyorsun sen? toprak kaybetmeyi göze alır mı oğlum hala avrupayı fethetmekten, osmanlıcılıktan, suriye'ye girmekten bahseden bu adamlar?

    o taraftan muhatap bulamayınca gelip burada bize sarıyor bu idraksiz kitle. halkların kardeşliği falan da filan da...
    o tren kaçtı yavrucum, o tren kaçtı. biz elmayı dalında kurutacaktık. kendi kendine düşecekti elma aşağı. 8 yıllık eğitimle, medya ile, iletişim yolu ile eğitilecekti insanlar, modernizm gelecekti bahar gelecekti memlekete.

    gelemedi...

    8 yıllık eğitim dahil hepsinin orta yerine sıçtınız, boka buladınız her şeyi...

    türkiye'de islamcılık bitmeden başka hiç bir şey gelmez yerine. habermasınızı da konfederalizminizi de, sosyalizminizi de, komünizminizi de sandığa koyup bekletin de eskimesin, naftalin de serpin üzerine küflenmesin.. "ulusların kendi kaderini tayin hakkı" olduğunu iddia eden lenin ve onun kurucularından olduğu üçüncü enternasyonal dünya tarihini araştırdığınız takdirde karşınıza çıkacak -sizin tabirinizle- en büyük "asimilasyon makinesidir" sırf dağıstan denen ufak bir coğrafyada 35 farklı etnik unsurun anadilini rusçaya çevirmiştir. tatar, çuvaş, çerkes, azeri, kazak, kırgız vs. onlarca ve belki yüzlerce farklı unsura girmiyorum bile. yani ulusların kendi kaderini "sosyalizm ideolojisi altında" tayin hakkı muazzam bir fiyasko ile zaten sonuçlanmıştır, bugün verilen mücadele sosyalist mücadele başlığı altında incelenemez, uluslaşma olarak görülebilir. türkiye'de solun zaten sınırlı olan enerjisini "ulusların kendi kaderini multi kulti içinde tayin hakkı" gibi bir ütopyaya odaklaması dipsiz kuyuya gece gündüz su taşımaya uğraşmasından başka bir şey değildir.

    tüm bunlar göz önüne alındığında sol dediğin şey eşitlikse, eşitliğe giden yolsa bu memlekette kemalistten solcu adam yok. zira yozgatta çiçekli elbiselerle genç kızların gezebilmesidir eşitlik ve bunun için sadece ve sadece kemalizm emek harcadı bu topraklarda... yaşamayı bile beceremediğin bir coğrafyaya nasıl "başka bir eşitlik" getireceksin?
    kürt hareketini desteklemek solculuk falan değildir. solculuk bulunduğu coğrafyanın sosyolojisini hesaba katmak ve mantıklı bir kurgu ile ilerlemek zorundadır zira solculuk bir akıl ve öncelikler meselesidir. dördüncü enternasyonelin üçüncüden ayrılışı "öncelik" farklılıkları sebebi ile olmuştur. islamcılık yapılan topraklarda bırak enternasyonalizmi en gevşek batı marksizmini, liboş marksizmini bile uygulayamazsınız.
    sol, sınırlı enerjisini kürt meselesi gibi asla çözülemeyecek bir meseleye aktarmaktan vazgeçmeli, sekülerizmi ve aydınlanmacılığı öncelik yapmalı artık. bu yüzden sol, kürt hareketini desteklememelidir.

    işte bunlar bu sorunun cevabıdır.