sinirli kadını sakinleştirmek

  • mümkündür. üstelik hiç de sandığınız kadar zor bir eylem değildir, yani ego yapmadığınız sürece*

    şimdi öncelikli olarak bir kadının sinirlenmesi demek, içinde yıkım olması anlamına geliyor. yıkım da ancak var olan bir şey doğrultusunda yaşanır. yani ortada bir yıkım varsa, bir zamanlar inşa edilmiş bir duygu vardır altında, o duygu yıkılıyordur. kadının öfkesi de sıkı sıkıya tutunduğu ve var ettiği o duygunun yıkımda çıkardığı sestir.

    dolayısıyla kadın sinirleniyorsa, bilin ki sevginize ve şefkatinize en çok ihtiyaç duyduğu andadır.

    o an, yaptığınız şey her ne ise bırakın ve sadece sarılın. sımsıkı sarılın ta ki kadının siniri geçip de omuzlarınıza gözyaşlarını akıtana kadar. ağlarken daha da sıkı sarılın, biraz da saçlarını okşarsanız birkaç dakika geçmeden muhteşem gülücükler saçan kadın haline dönüştüğüne şahit olacaksınız.

    sıyrılın şu egonuzdan, yetersizlik korkunuzdan ve deneyin ilişkinizin nasıl da geliştiğine siz bile şaşıracaksınız.

  • karşısına geçip ezan okuyun!
    en azından dikkati dağılır sakinler.

  • saçından bahsetmeyin.
    eğer kadın kaosla besleniyorsa ve kavga etmeyi seven bir manyaksa asla bugün saçın ne güzel olmuş, sinirlenince çok seksi oluyorsun gibi dangalakça şeyler söylemeyin. götünüze girmesin.

    gerçekten sinirlenmişse ve bunu çözmek istiyorsa tutup çekip öpmeyin de. bu işi daha da karmaşıklaştırır. çünkü onun dediği şeye önem vermediğinizi, sikinize takmadığınızı düşünür ve daha çok sinirlenir.

    anlamaya çalışın. bir süre sonra sizin sakinliğiniz onu etkileyecektir zaten ama ateşi harlamaktan da vazgeçin. sadece dediği şeye kulak verin.
    bu sırf kadınlar için geçerli değil. insan ilişkilerinin temel taşı. onu dinleyin. neden sinirlendi, sinirlenmesinin sebebi ne, aslında size ne anlatmak istiyor bunu düşünün. kışkırtmak yerine dinleyin.

  • bugün yaptığım mevzu. alışverişe gittiğim bir gross market var bizim burda. çalışan elemanları da az çok tanırım. yeni bir eleman başlamış işe. çocuk bir hata yapmış kasada sanırım. müşteriler deli gibi homurdanıyor falan. çocuk kıpkırmızı olmuş lan. hem de ne kırmızı varya. utanç, acele, kovulma korkusu, mahcubiyet, heyecan vb. bir sürü hissi okuyorum elemanın yüzünden. bir de en son alışveriş yapan kadın ''ne gerizekalısın ya. 10 dakikadır bi işi yapamadın. müdürn nerde senin'' le başladı mesaiye. lan önce dedim karışmıyım da.. sonra vicdan yaptım. ne olursa bu susmanktan oluyor siktiğimin hayatında. ablanın gazını almak amaçlı ''hanımefendi ayıp olmuyor mu sizce? size yakışıyor mu? ben haşa size akıl verecek değilim ama çocuk zaten size hizmet için burada bulunuyor. siz izin verseniz işi daha kısa zamanda zaten bitirecek. lütfen sinirlenip kendinizi de yıpratmayın. ayrıca ayıptır günahtır'' dedim. kadın göt gibi kaldı. tüm homurtular kesildi. sıra bana geldi. abi sağol mağol falan dedi. çocuğun daha ilk iş günüymüş.. hata lan bu... dünyaya hata yaparak öğrenmeye gelmedik mi amk.. neyse ablayı da ortamı da sakinleştirmiş olduk..

  • güzelse zekasına zeki ise güzelliğine hayran olduğunuzu beyan edin. eğer ikisi de birarada ise o kadını üzme alüminyum

  • odanın bir köşesinde tek ayak üstünde falan durun. yok yemediyse kadına çay yapın, kahve yapın, 3dk'da hazır olan pudinglerden yapın, gidin a4 kağıda bir tane çiçek çizin resim yapın ki kadinin gozundeki guclu, guvenilecek erkek imajini geri donulmez sekilde yikin.

    guclu erkekten, sinir vasitasiyla kolayca yonetilecek zavalliya donusun.

    sonra geri kalan hayatinizda it muamelesi gorun.