seyyar satıcının suriyeli çocuğu yere çarpması

  • kendisine seçme şansı verilse muhakkak ki o sokaklarda başıboş, aç açıkta gezerken yeni bir tanesini sokağa salmak üzere icraatte bulunan bir ailenin çocuğu olarak doğmak istemeyecek çocuğun başına gelen olay.
    ne "allah o satıcının belasını versin" ne de "oh olsun beter olsun suriyeli" demeden ikisini kendi gözümle gördüğüm, bir tanesi arkadaşımın başına gelmiş 3 olay anlatacağım.

    1 ay kadar önce söğütlüçeşme'de metrobüs istasyonunun orada 20-30 metre önümde bir kadın, 3 yaşındaki bir kız çocuğun elinden tutmuş yürüyor, birden kadının etrafını 4 tane suriyeli çocuk sardı, içlerinden biri 4 yaşında bile değil yani türkiye'de doğmuş. kadından para istediler muhtemelen kadın vermedi, bunlar kadına ve küçük kıza vurmaya, kızın üstünü başını çekiştirmeye başladılar, bir tanesi avucunun içiyle burnunu silip küçük kızın üzerine sürüyor, sonra kadın kızı kucağına aldı hızlanıp uzaklaşmaya çalışıyor ama çocuklar izin vermiyor, kadının bacağına tekme atmaya, çantasını çekiştirmeye, büyük olanları kadının kucağındaki çocuğa vurmaya başladılar, ablukaya aldılar kadını bırakmıyorlar. ben ne yapacağımı şaşırdım, ilerleyemiyorum öylece duruyorum, sonra benim arkamda yürüyen bildiğiniz rocker tipinde bir abi hızlanıp önüme geçerek bu çocukları tekme tokat dağıttı. çil yavrusu gibi dağılırken bile kadınla adama tükürmeye, arapça bir şeyler söylemeye devam ettiler, koşarak yürüyüp geçtim bana da dadanmasınlar diye.

    ikinci olayı 1 hafta önce metrobüste gördüm, 8 yaşında bir kız 5 yaşında bir erkek, iki suriyeli çocuk içeri daldı, kız çocuğa ve içerideki herkese elindeki şişeden su fırlatıyor, bas bas bağırıyor, tekmeler atıyor, tükürüyor, çocuk da hem korkmuş hem de neredeyse kız kadar kavgacı ona bir şeyler sayıyor, elindeki peçeteleri fırlatıp tükürüyor, kavgaları o kadar büyüdü ki artık kız kendisine engel olmak isteyenlere de tekmeler tükürükler saçıyor, elindeki suyu manyak gibi etrafa saçıyor. o an yumruklarımı sıktım titremeye başladım. en sonunda bir adam taa öndeki yerinden kalkıp "sizi sabah görüyorum akşam görüyorum lan yetti be" diyerek bunları enselerinden tuttuğu gibi dışarı fırlattı. adama ben dahil herkes minnettar oldu.

    üçüncüsü geçen yaz gezi parkı'ndan fakülteye gelmeye çalışan bir arkadaşımın başına geldi, metro çıkışında bir suriyeli çocuk para istiyor, bu vermiyor, yine istiyor, bu eliyle yok param gibi bir hareket yapıyor, çocuk elindeki şişeye doldurduğu idrarını şişenin kapağına açtığı delikten bunun üzerine fışkırtmakla tehdit ediyor, o sırada çocuğun annesi de az ötede kucağında birkaç aylık bir bebek ve 2 yaşında bir kız çocukla oturup olan biteni gülümseyerek, çocuğa gaz vererek izliyor. o güne kadar pamuk şeker kıvamında olan, "ekmeğimizi bölüşürüz" edebiyatı yapan arkadaşım 1 ay gezi parkı'ndan geçemedi.

    bu olayların hiçbiri bir çocuğun çamur birikintisine atlayıp üzerinizi çamura bulaması, açlıktan ekmek çalması gibi masumane olaylar değil, evveliyatına bakmadan zararlı bir hümanizmle "tüm çocuklar masumdur ve onlara her şey haktır" demek aynılarını siz yaşayıncaya kadar geçerli. insanın sabır sınırına dayanan, kamusal mekandaki güven ve aitlik hissini zedeleyen olaylar ve fakat suçlusu da direkt olarak çocuklar değil.
    suç öncelikle aşırı doğurgan, cahil, kaderci ve tembel bir topluluğu ülkenin her yanına susam gibi kontrolsüzce serpen, bu insanların geleceğini ve topluma verecekleri zararı hiç düşünmeyen hükümette, daha sonra da dünyaya 1 çocuk dahi getirmemeleri gereken ailelerinde.

    türkiye'de her gün 125 suriyeli çocuk doğuyor, bunlar doğumları kayda geçenler, 1 yıl içinde 2 doğum yapan kadın aile sağlığı merkezindeki hekim spiral takmayı önerdiğinde tersleyip kaçıyor, altı 3 gündür temizlenmediği için haykırarak ağlayan çocuğu doktora getiren 4 çocuklu suriyeli başka bir kadın, doktor bez uzatıp altını temizle diyince "o temizlesin" diye hemşireyi işaret ediyor. ürüyorlar, çocuklarına verecekleri -bakın ekmek aş kıyafet demiyorum- hiçbir vasıf, kültür, terbiye olmadığı halde sadece zevkine sürekli seks yapıyorlar ve bu durum bir kısım aklıevvellerce "ama savaş sonrası doğum patlaması olur böyle" diye açıklanıyor. hükümet doğum kontrolü için de, doğan çocukların geleceği için de gıda yardımı hariç hiçbir şey yapmıyor.
    4 yaşında ona buna saldırıp eve para getirmesi için sokağa salınan çocuk gittikçe vahşileşiyor, toplumun sinirleri gerildikçe geriliyor. şu fotoğrafı salı günü kendim çektim, çocuk geldi, mont gibi bir şeyi boşluğa serip oraya yattı. ne bu çocuk sağlıklı olabilir böyle bir düzensizlikte, ne de toplum.

    bu böyle giderse, bu insanların ıslahı için hiçbir çalışma yapılmazsa göreceksiniz daha çok böyle videolar piyasaya çıkacak, huzursuzluk, sinirlilik hali herkese sirayet edecek ve ne insanda ne toplumda içsel huzurun zerresi kalmayacak. bu "suriyelileri görmezden gelmeyin" diye ajitatif kamu spotları yayınlamakla yoluna girecek bir mevzu değil, basbaya buhrana giden sosyolojik bir mevzu.

  • şimdi bu video üzerinden izmir'e sallayan denyolar çıkacaktır. hemen cevap vereyim, halk gereken tepkiyi adama vermiştir.

    dini, ırkı ne olursa olsun insanın içini burkan vicdanını sızlatan bir görüntüdür.