sevilen birinin öldüğü ilk gece

  • beni en çok etkileyen olay ;

    birisi şöyle yazmıştı "... en çok koyanda annemi gömdüğümüz gün hiçbir şey yememiştik eve geldiğimizde açlıktan ölecektik , dolabı açıp annemin yaptığı kışlıkları ve yemeği yapıp yedik. "

    ulan anlayana o kadar anlamlı ki , şuan yazarken bile içim bi garip oldu.

  • her şeyin bittiğini sandığım için çok ama çok tuhaf gelmişti bana. gece ben nasıl uyuyacaktım? rüyamda onu görebilir miydim? hayat nasıl devam edecekti? güneş onsuz bir hayata nasıl doğacaktı? sorularıyla baş başaydım. sonra çevreme baktım herkes yiyor içiyor, başka şeylerden bile konuşuyorlardı. cenaze evinde insanların bu normaline hayret etmiştim. kafamda sürekli dünü ve sabahı yaşıyordum. onunla geçirdiğim son zamanları düşünüp duruyordum. keşkeler sarmaya başlamıştı bile. keşke her şey daha farklı olsaydı. zamanın geriye akmasını ya da tüm bunların birer kabus olmasını çok dilemiştim. her şey o kadar gerçekti ki... daha sabah o, evdeyken akşamına bir daha geri gelmemek üzerine gittiğini kabullenmek çok zordu. alışmak bile istememiştim. hayatımın devam etmesini, her şeyin normale dönmesini istememiştim. hep yasta olmayı istemiştim o gece ben. tabii insanın alışmayacağı hiçbir şey olmadığını, hayatın ne olursa olsun kendi akışıyla devam ettiğini gördüm, yaşadım. bir süre sonra o gittikten sonra hiç gülemem derken güldüğümü fark ettim. özlemi hiç gitmese de hayat işte devam etmek zorunda.

    umarım sana iyi bir abla olabilmişimdir kardeşim. seni herkesten çok seviyorum. bir gün yine elini tutmak ümidiyle.

  • biz geceyi mezarın başında geçirmiştik. kardeşlerim, kuzenlerim toprağın üstüne yatmıştık, elimiz onun elini tutar gibi, sıkı sıkı tutunmuştuk toprağına. sabaha karşıydı eve döndük, toz toprak çamur halde girmiştik yataklara uyumaya. o geceyi hayatta unutamam. bir daha dünyaya öyle babanne gelmez.