sevişirken araya giren spotify reklamı

  • bir müsibet bin nasihatten iyidir, dememe yol açan olayların başlangıcı.

    ben spotify'ın yerinde olsam, kesinlikle premium üyelik satmak için bu insight'tan faydalanırdım.

    varan 1

    sene olmuş 2016, hala spotify'dan premium üyelik almayanlar var... ve bunlardan biri, ne yazık ki benim sevişmek için buluştuğum adam.

    sevgili dostlar, siz hiç "ne lazımsa carrefoursa., bekle bizi fığransaa" diye bağıran bir taraftar eşliğinde, ritmik biçimde sakso çektiniz mi?

    allah düşürmesin.

    gülücem gülemiyorum; vatanımız için var gücümle devam edeyim diyorum, konsantre olamıyorum. lakin adam hiç istifini bozmadığı için, el mecbur, "dıt dıt dıt dııı dı" diyerek takıldım ben o trajikomedinin içinde.

    hayat, tüm hayallerimizin ötesine geçecek kadar saçmalıyor bazen. bunu bir kitapta yazsam "yok artık, saçmalamış" denilecek şey, hayatın içinde sıradanlaşıyor.

    varan 2

    bu elim olayın akabinde, bir başka adamın evindeyiz. ortam kızıştı ve adam, müzik açma vaktinin geldiğine karar verdi.

    lakin o da ne? spotify ekranı.

    ve adamın mavi ekran vermesine neden olan mal tepkim:

    - premium mu o?
    - yööö
    - olmaz; açma!
    - ??
    - benim hesabımla girelim. premium var bende.

    kıssadan hisse

    sevgili dostlar, bir gün bir adam size kalkıp da " abi karı manyak mıdır nedir, sevişmenin ortasında kalkmış, "spotify premium mu?" diye soruyo. hayır diyince de kendi hesabımdan giricem diye tutturdu" şeklinde dedikodumu yaparsa, artık sebebini biliyorsunuz.

    bence şu an marka elçisinin hasıyım.

    evet, belki bir gaste ilanı olamam, belki pazarlama stratejilerine case study olarak giremem, belki brand week'lerde anlatılamam ama kimse, bu uğurda döktüğüm gözyaşlarını ve çektiğim şeyleri (çileleri, hehe) inkar edemez!

    dıt dıt dıt dııı dı...