sevgilinin tek başına dans kursuna gitmesi

  • bilmiyorum, dar kafalı olduğumu asla düşünmüyorum ama çok da doğru bir durum değil. ha doğru olması gerekirdi, sakıncası olmaması gerekirdi, o ayrı. lakin alt yapısı, vizyonu(varsa) belli limitlerin altında olan insanların çoğunluğu oluşturduğu bir toplumda yaşıyoruz.

    kulaklarımla duyduğum bir diyaloğu aktarmak istiyorum:

    yer: dans/spor salonu

    - ben burayı bırakıcam ya
    + niye lan?
    - doğru düzgün karı gelmiyor amına koyayım.

    bu diyalog, dans kursuna giden iki götoş arasında geçiyor.

    budur abi. dışarıdan eli yüzü düzgün görürsün, bir bok zannedersin ama bu işte. ve böyle insanlar o kadar çok ki... karı diyor lan. adamdaki beyne bak. kısacık anda bilgileri hesaplayıp dans kursuna gelen kadınlar için karı sıfatının doğru olduğuna karar vermiş.

    o yüzden siktir edin güvensiz erkek muhabbetlerini. sen al pacino da olsan kardeşim, tecavüzcü coşkun stoğu sınırsız gibi bir şey.

    not: şunu da söyliyim, mevzu kız arkadaşının ilgisinin başkasına kayması durumu değil. her an akılları apış aralarında olan, o iğrenç düşünce yapısına sahip(gerçi olsa olsa iç güdüdür, düşünce adına pek bir şey yaptıklarını zannetmiyorum), beyin özürlüsü piç kurularının ellerinin kız arkadaşınızın bedeninde dans bahanesiyle gezecek olması tahammül sınırlarını haliyle zorluyor. en azından benim bahsettiğim bu. kıskançsam da kıskancım amına koyayım. ne olacak? öpüyorum.

    not 2: bir de böyle entelektüel tavırlar takınıp yorumlarda bulunan bir kesim var. bunu kafasına takan şöyledir, buna takılan böyledir. herkes uzman, muhalefet. dünya sikime felsefesiyle yaratılan bohem havası canlanıyor gözümde. bir baltaya sap olamamış, boş vakit sipesiyelleri. kendimi toplumun büyük bir kesiminden ve bu yarım entelektüel çevreden ayrı tutarım, aynen de öyle. ne entelektüelim ne de topluma ait hissederim. bir bitmedim, altmış küsür yıl daha da bitmem. bazen çok alıngan oluyorum. hihi.