sevgilinin annesi tarafından istenmemek

  • çoğu kızın yaşadığı durum.

    bundan yıllar önce erkek arkadaşımın annesi şöyle bir söz söylemiş daha beni tanımadan, onlar göçmen ve çok serbest olurlar. serbest?
    bahsettiği açık giyinmek vs. çocuğu seviyordum ama ayrıldım. bir sürü problem yaşadık. ablaları çalıstığım bankaya geldiler. sanki oğullarına çok meraklıymışım gibi..

    evlenmedim. benim için orada bitmişti. beni ikna edemedi.
    sonra duydum ki kendi memleketlisi bir kızla evlenmiş. rize'li.

    sonra ben evlendim. ayrıldım. o da ayrıldı.
    devamını anlatmıyorum.

    edit: hadi meraklılara gelsin.

    aynı lisede okuduğum aynı bankada staj yaptığım ve hala en yakın arkadaşım olan bir baş belam var. bu arkadaşımı üsküdar' da görüyor ve ayrıldı mı diyor.

    o da evet ayrıldı ama sana numarasını veremem, kızar diyor.
    bu tabii ki yapışınca bırakmaz. almış..
    bir gün arabada giderken telefonum çaldı. çok garip gelebilir ama içime bir his doğdu. normalde açmam ama o an açmak istedim.
    ve açtım.
    bir iki saniye ses gelmedi.
    sonra nasılsın dedi ve hemen tanıdım..

    nasıl anlatsam sanki bir an hersey yok oldu. efendim dedim.
    pek konuşmuyordu. sana sadece tek bir şey söylemek için aradım " sana sahip çıkamadığım için kendimi hiç affetmedim" dedi.
    ben tamam kapatıyorum dedim.
    arabayı bir marketin önüne çekip yarım saat ağladım.
    onu sevdiğim için değil, sadece o zamanlar aklıma geldi. o caresiz kız.
    tamamen masum olan kız.

    evliliğim boyunca hiç aklıma bile gelmedi. esimi de cok sevmistim ama arada bir fark vardı.
    eşim benim canımı bu kadar acıtmamıştı. başka nedenlerden ayrılmıstık..

    akşam kız arkadaşımı aradım gelsene bir şey anlatmam lazım diye. geldi ve kendisinin verdiğini söyledi.
    ben senin yerinde olsan bundan intikam alırım dedi. ben böyle biri değildim..

    bir hafta sonra onu gördüm. görüstük. o an yaşadığım duyguyu tarif edecek bir kelime yok. bahsettiğim sevgi de değil.

    biraz daha kilo almıştı. daha yakışıklı olmuştu sanki. yüzüme hiç bakmadan bir şeyler anlatıyordu.
    ben hiç soru sormadım. çocuğun var mı? neden ayrıldın gibi..

    konuşuyordu..onu dinlerken kızgın olmadığımı farkettim. neticede çok gençti. şimdi ise karşımda 35 yaşında bir adam vardı. her şeyini çok iyi bildiğim bir adam.

    kırmızı oje sevmezdi mesela. saça gözlük takılmasından hoşlanmazdı.. kalbinin hep çok güzel olduğunu bilirdim. gençti işte o zamanlar.
    sonra görüşmeye başladık. saçma sapan şeylerden bahsediyorduk. hiç ciddi şeyler konuşmuyorduk. ınsan iki kere birine aşık olabilir mi??

    oluyormuş.. bunu ona söylemedim ama..4 hafta önce beraber yurt dışına çıktık. beraber yapmayı planladığımız ne varsa yaptık ama bunu birbirimize hiç söylemedik. neden yaptığımızı...güzel olan ne varsa bana onları anlatıyordu. hep kedi bulup bana getiriyordu. çünkü beni en çok bir kedi mutlu edebilirdi. bunu en iyi o bilebilirdi. hiç sevişmedik.. hiç aklımıza gelmedi..

    konuşmalarımız onun hiç anlamadığım mesleği, benim kulladığım makyaj malzemeleri üzerineydi.

    bir hafta önce yine kedi bulup getirmiş beraber veterinere götürdük..

    kedi üzerine bir şey bizimkisi. anlatamam belki..