sevgiliden ayrılıp bir sike benzemeyen şiir yazmak

  • üç üniversite okuyup, yalnızca birini bitirebildim. diğer ikisine sadece birer dönem gidip, yarım bıraktım..
    onlardan ikincisi. yaş 20 - yer gökçeada.

    herhangi bir sebeple gidenler bilirler, küçücük yer.
    özellikle kışları, kuş uçmaz kervan geçmez terkedilmiş köy meydanı.
    pansiyonculuk yapan 40 hane, 400 öğrenci, 200 asker. başka kimse yok, biz bizeyiz.

    aylardan ekim. dersler daha yeni başlamış, öğrenciler yeni yeni kaynaşıyorlar. birer hafta arayla önce duygu'yla, sonra simge'yle tanıştım. duygu'yu simge'den, simge'yi duygu'dan gizleyişim 3 hafta sürdü.
    3 hafta yandı, yalancının mumu..

    rezil oldum!!
    duygu'ya ' dün gece seni rüyamda gördüm' dedikten 10 dakika sonra, aynı şeyi simge'ye söylemiştim mesela, üstelik aynı rüyayı anlatarak.
    aynı sabah, aynı şiiri 'sana yazdım' diye göndermiştim ikisine de.
    ama 3 hafta sürdü..

    rezil oldum!!
    bir süre bırak okula gitmeyi, evden dışarı çıkamadım utancımdan.
    böyle olmazdı. 2 sene böyle geçmezdi.
    simge'ye kendimi affettirebileceğimi düşünüp, yaptım planımı.
    bir sike benzemeyen şiirimi de o gün yazdım.
    '' geçmişi yırtıp atmakta senin elinde, silip yeniden yazmakta '' diye bitirdim cümlelerimi ve herkes okuldayken, simge'nin kapısının önüne bıraktım.

    simge severdi beni. mektubumu bulunca dayanamayıp arayacak, ağlayarak affedecekti. ve ben birdaha ona asla yalan söylemeyecektim.

    aradı.. sesi neşeliydi, yumuşamıştı. şiir işe yaramıştı.
    - kaç gündür okula gelmiyorsun. yarın gel mutlaka, yüzyüze konuşalım dedi ve kapattı.

    ben hayatımın hiçbir döneminde, okula bu kadar mutlu gittiğimi hatırlamıyorum. dünyalar benim, içim içime sığmıyor.
    adada aşk kokusu var.

    ilk dersin sonlarına doğru simge ayağa kalktı, hocanın kulağına birşeyler söyledi. hoca gülümsedi, dışarı çıktı..
    '' öncelikle hepinizden ve özellikle duygu'dan özür dileyerek'' diye başladı söze ve şiirimi sınıfın ortasında okudu.
    ben hayatımın hiçbir döneminde, bu kadar rezil olduğumu hatırlamıyorum.
    o gün adadaki son günümdü. ertesi sabah herşeyimi toplayıp, ilk feribotla kaçtım.

    aradan tam 8 yıl geçti. dün facebook'ta gökçeada'dan sınıf arkadaşımı buldum, ekledim. lafladık biraz. güldük, eğlendik..
    duygu, bölümü birincilikle bitirmiş. şuan fransa'da çok iyi bir tur şirketinde yöneticiymiş. simge, ertesi sene kaydını dondurup evlenmiş.
    ve benim simge'ye yazdığım şiir; okulun hemen karşısındaki cafenin mantar panosunda, bugün bile asılı duruyormuş.