serena williams

  • naomi osaka ile oynadığı 2018 amerika açık finalinde göz göre göre coaching almış olmasına rağmen çirkeflik yapıyor.

    şimdi de gidip hakeme “sen benden özür dilemelisin, ben bir anneyim” falan dedi. anne olmanla ne alakası var lan mevzunun? işte kadın tenisinde dünyanın gelmiş geçmiş en iyi oyuncusu olsan bile çocuğun olunca hayatına kezban olarak devam edebiliyorsun demek.

    cidden çok garip. mevcut hali böyleyse hamilelik günleri nasıl geçti hayal bile edemiyorum. muhtemelen alakasız her konuda “bin himiliyim timim miiii” falan demiştir.

    şu coaching olayına da değineyim. serena ısrarla böyle bir şey olmadığını söylüyor fakat görüntüler ortada. üstelik patrick mouratoglou’nun o sırada kendisiyle göz teması kurduğu da belli. adam konuyla alakası olmayan birine bakarak (ki kortta zaten 2 oyuncu var) bu hareketi yapacak değil yani. üstelik serena hareketi görmemiş olsa bile bu hakemin haklı olduğu gerçeğini değiştirmez.

    şimdi de hakeme hırsız dediği için oyun cezası aldı. emekliliğine bu kadar yaklaşmışken böyle şarlatanlık yapmasına gerek yoktu. hep böyle hatırlanacak.

    edit: patrick mouratoglou az önce espn’e “evet, coaching yaptım ama naomi osaka’nın koçu da aynısını yaptı. turdaki tüm koçlar bunu yaparken serena’nın ceza alması ikiyüzlülük” şeklinde bir açıklama yaptı. muhtemelen yarın sabahtan itibaren serena’nın koçu olmayacak.

    edit 2: coaching’in ne olduğunu soranlar oldu, açıklamaya çalışayım.

    coaching, maç esnasında koçtan taktik almak demek. bu, turnuvadan turnuvaya değişen bir durum. mesela bazı kadınlar turnuvalarında oyuncu, sandalye molası sırasında (her setin 3. oyunundan itibaren 2 oyunda bir verilen kısa araya sandalye molası denir) koçunu yanına çağırıp taktik alabilir. ancak grand slam dediğimiz büyük turnuvalarda (amerika açık, avustralya açık, wimbledon ve roland garros turnuvaları) bu yasak.

    maç esnasında serena’nın koçu “ileri doğru oyna, fileye git, saldırgan oyna” anlamına gelen bir el hareketi yaptı. işte bu coaching oluyor.