seks turizmi için kuşadası'na gelen kadınlar

  • benzerlerini gördüğüm için garip gelmeyen olayın kahramanları kadınlar.

    büyüdüğüm mahallede yaşça benden küçük iki tane çocuk vardı, bu çocuklar adana'nın varoşlarından barlarına ayak işi yapmaya falan giderlerdi. düzenli bir işleri olmayan ve okul hayatları lise terkten öteye gidemeyecek olan bu çocuklar o zamanların apaçileri sayılırdı. bütün haftalığını bez konverslere veren bu iki çocuk yazlarıda antalya, bodrum falan çalışmaya giderlerdi.

    öyle ahım şahım yakışıklı çocuklar falan değillerdi hani. ama şimdilerin sokaklarımızda gezen arap gençleri gibi italyan modasını yakından takip ediyorlardı.*
    sonra okuldu şuydu buydu ben koptum oralardan.

    gel zaman git zaman geçenlerde feysbukuma bir arkadaşlık isteği geldi, baktım bizim kopuk gençlerden biri, yanında 40 larına gelmemiş sarışın bir hatun.

    neyse kabul ettim, konuştuk ne var ne yok diye.

    bu finlandiya'lı bir hatunla evlenip gitmiş oralara, gönül bu normal diyorsun en başta ama kadının ne işi yaptığını sorduğumda şaşırdım; bu yaşına göre güzel abla, büyük bir firmanın genel müdürüymüş, neyse dedim olabilir.

    diğer arkadaşı hakkında konuştuk bir kaç ay sonra laf arasında;
    o da bir ingiliz ablayla evlenmiş, sonra türkiye'ye dönüp, bakın burası enteresan, etiler civarında kocaman bir lüks araba galerisi açmış kendine.

    ikisini de allah mutlu mesut etsin, zerre kıskançlık yok emin olun.

    ancak bu işler böyle, sen kıçı kırık bir iş bulabilmek için okul sıralarında ömür çürütürken akıllı yatırımcı 20 lerinde son level'e gelip zengin oluyor.

    hayat adil olmadığını böyle de ispatlamış oluyor bir nevi.