sedat peker

  • çocuğun biri demiş ki dijital tecriti varmış, konuşamamasının sebebi de oymuş*. defalarca açıklandı demiş... kendine ne verilirse yiyenin kim olduğu belli ama 'çocuk' işte anlamıyor.
    yine de anlatayım;
    susturulabileceğini, yurtdışında da olsa böyle girişimlerde bulunulabileceğini düşünmeliydi. yine de konuşabilir herşeyi göze alıp. namus sözünün mazereti olmaz. büyük konuşuyordu, çıkarıp koysun ortaya.

  • şu an için öldürülmüş olması mümkün değildir. böyle bir operasyonu yurt dışında yapıp, arap polisinden, arap medyasından, her ülkeden onlarca istihbarat biriminden ve olası tanıklardan ya da yakınlarından hiç ses çıkmaması en ufak haber sızıntısı olmaması imkansız kere imkansız bir durumdur.
    adamlar daha kendi ülkelerinde mit tırlarını doğru düzgün gizleyemedi aq, bu operasyon sır kalacak öyle mi?..

    edit; adamı isyan ettirip “yaşıyorum olm” diye video yayınlattırıyorsunuz, valla helal olsun.

  • biden ile görüşüldü,

    peker'in abd tarafından yakalandığı ve kontrol altına alındığı netleşti, (bu nedenle başbaşa görüşüldü, dışişleri bile odada yokken)

    damat görüldü, veyis video gelir diye korkmadan tv'ye çıktı, hadi çıktı, utanç bitti, iç karışıklıklar devreye sokuldu. ss de tekrar konuşmaya başlayacak. süreç tersine döndü.

    karşılığında da bazı tavizler verildi.

    artık sp yok ve olmayacak. bence.

  • birçok insanın ince memed gibi karakterlere benzettiği kişi. ya da köroğlu'na, robin hood'a. bu tipler de biliyorsunuz, dağa çıkmış, suça karışarak kanun dışı konumuna itilmiş, sonra da mevcut otorite figürlerine bazı sebeplerle baş kaldırmıştır. sedat peker de kendi kurduğu anlatıda kendini ince memed, köroğlu ya da robin hood gibi bir soylu eşkıya olarak sunuyor. peker olayı bir gerçeklik değil de edebi bir kurgu olsaydı hangi temellere otururdu, kısaca bundan bahsetmek istiyorum.

    eric hobsbawm soylu eşkıya tipinin özelliklerini 9 maddede listeliyor. tırnak içindeki ifadeler birebir olmasa da mealen hobsbawm'a ait:

    1. "soylu eşkıya, yasadışı mesleğine bir suç işleyerek değil, haksızlığın kurbanı olarak ya da otoritelerin suç addettiği, ama halkın suç olarak görmediği bir hareket yüzünden zulüm görerek başlar."

    sedat peker de suç dünyasına girişini devletimiz, milletimiz retoriği üzerinden açıklıyor. mesela atilla peker'le giriştiği, ama gerçekleştiremediği cinayeti o zamanki düşünceleriyle bir suç değil vatani bir görev addediyor, tabii kendi söylediğine göre. yani kendi perspektifinden normal görünen, ama tabii ki gerçekte suç olan bir takım faaliyetlerle başlıyor. ya da o öyle anlatıyor ve bu anlatıyı kurmaya çalışıyor.

    2. "erdemli eşkıya ‘haksızlıkları düzeltir’."

    peker sürekli "ben mesih/mehdi değilim" diyor, ama kendisi sanki o role soyunmuş gibi davranıyor. sürekli iplikleri pazara çıkarmaktan bahsediyor. sürekli yeni videolar, yeni ifşalardan bahsediyor. dalga geçerek de olsa sürekli temiz toplumdan bahsediyor.

    3. "zenginden alıp yoksula verir".

    pkk'lı bile olsa protez bacak yaptırdığını, sürekli camilere yardım ettiğini, sürekli bir yerlere yardım konvoyları gönderdiğini söylüyor. bu imaj onun için çok önemli. meşruiyetini ya da halk desteğini buradan kurmaya çalışıyor.

    4. "kendini savunma ya da haklı yere öç alma dışında hiçbir zaman öldürmez." burada biraz mantarlıyor olabiliriz. burada detaylara girmiyorum :) zaten çok bir şey de bilmiyorum.

    5. "eğer yaşarsa onurlu bir vatandaş ve topluluk üyesi olarak halkına geri döner. aslında topluluğu hiç terk etmez."

    peker'in şu an yaptığı şey meşrulaşma çabası. zaten siyasilerle verdiği poz da, düzenlediği mitingler de, görkemli açılışlarındaki ünlüler de aynı amaca hizmet etmek için. topluluğuna tekrar onurlu bir vatandaş olarak katılabilmek. o yüzden sık sık sicilinin temiz olduğunu vurguluyor. o yüzden anlattığı şeylerin yalan ya da yanlış olmamasına dikkat ediyor ya da verdiği bilgileri çarpıtmaktan kaçınıyor. çünkü yalanı yakalanırsa yaratmaya çalıştığı imaj, kurmaya çalıştığı hikâye çöker.

    6. "halkı ona hayranlık besler, yardım eder ve destek verir."

    adam bir gün ortadan kayboldu, herkesin ne kadar endişelendiğini gördük. can dündar bile "bir gün sedat peker'in can güvenliğinden endişe edeceğim aklıma gelmezdi." dedi. tüm bunların ötesinde bazı gazeteciler kendisine bilgi aktaran resmi görevli insanların olduğunu da iddia ediyor.

    7. "topluluğun hiçbir saygın üyesi ona karşı otoriteyle işbirliği yapmayacağına göre ancak ve her zaman ihanet yüzünden ölür."

    yarattığı mitte hep kendince "ihanetleri" ifşalıyor. zaten videolara başlama sebebi de ihanete uğramış olma fikri.

    8. "en azından teoride, görülmez ve kurşun işlemez."

    aslında net bir şekilde ortada, nerede olduğu da belli, ama interpol'den kırmızı bülten bile çıkarılamadı. "neden?" diye sormuyorum.

    9. "adaletin kaynağı olan kral ya da imparatorun değil, yerel kibar takımının, memurların ya da diğer baskı uygulayıcılarının düşmanıdır.”

    daha sonra değişir mi bilmiyorum, ama sürekli olan "tayyip abi" vurgusu mesela tam olarak bu. sürekli devlet ya da turan vurgusu da bu. kendini dokunulmaz, kurgusal bir varlıkla meşrulaştırma çabası. kral gibi somut bir gerçeklik olmazsa soyut bir gerçekliğe bağlılığını açıklayacaktır muhtemelen. ki bunu da yapıyor. hz. ali, turan, adını andığı yazarlar, şairler, alıntıladığı film replikleri...

    şimdi bu dokuz maddeyi ince memed, köroğlu ya da robin hood'a uyarlayın. ufkunuz iki katına çıkmaz muhtemelen ama en azından küçük ufkî kıpırdanmalar olur halk bilimi ve edebiyat adına.

    peker'in tabii bu maddelere uymaya çalıştığını ya da ince memed vs. gibi eşkıya tiplerini referans aldığını iddia etmiyorum. zaten böyle bir şey saçma olur, ama tam geleneksel anlatı tipi gibi bir tip var karşımızda. halk bilimciler elbet bunu da inceleyecektir. peker'in siyasi tarihte nasıl anılacağınıysa gerçekten çok merak ediyorum.

    edit: burada peker'i herhangi bir şekilde övmüyorum. sadece peker'in kendi anlatısını kurmaya çalıştığı temeller bana halk anlatılarındaki bazı karakterleri hatırlattı, bunun için paylaşmak istedim.

  • iddialarına cevap veremeyen trollerin hemen algı kasmaya başladığı mafya lideri.

    adam sizi orospusu yaptı kaç gündür hiçbir şey diyemediniz. alışıksınız gerçi. teflon tava gibisiniz anasını siktiklerim size hiçbir şey yapışmıyor.

    şimdi merkezden talimat geldi tabi. vatan haini orospu çocukları. esas organize suç örgütü sizsiniz ve zamanı gelince başınızdaki hırsızla birlikte yargılanacaksınız.

  • normal ülkelerde devlet suçluyu konuşturmaya itiraf almaya çalışır. bizimkinde suçluyu susturmak için devlet, adamın üstüne tetikçi yolluyor. böyle fantastik bir ortamın içindeyiz. adam, "organize suç örgütü üyesiyim lideri değilim, itiraf edeceğim bütün suçları." diyor. devlet, "yok itiraf etme." diyor. resmen bir sirkin ortasındayız.

  • akp hükümetleri hem kadro, hem icraat olarak rte başkanlığındaki ibb’nin biraz yontulmuş sürümü. ibb şoförünün yeliz, müdürünün bakan, daire başkanının başbakan olduğu, akbil, ispark gibi yolsuzlukların hacimlenerek başka alanlara/sektörlere yayıldığı, belediye tv’sine çökülerek kurulan kanal 7 taktiği ile özel ve resmi medya kanallarının tümünün ele geçirildiği, bürokrasinin irili ufaklı bütün kemikli kadrolarının badem bıyık bıraktığı, prompterde aka aka artık yazıta dönüşmüş din/beka pompalamalarına maruz kalmış yandaş halkın bile ayrıca açlık, baskı, tehdit ile yıldırıldığı malum ortam.
    20 yıldır bir türlü iktidarı bırakmayan, ne yapılırsa yapılsın gönderilemeyen akp'nin, çarklarının işleyebilmesi için bile isteye açtığı ve kaşıdığı ekonomik/sosyal/psikolojik yaraların acısıyla döndürülen mavralarda ,her derdimize deva niyetine dile getirilen klasikleşmiş bir fantezimiz vardı. fantezinin ana dayanak noktası akp’nin aslında genel başkanının ailesi ve etrafındaki 3-5 kişiden ibaret olduğu varsayımı. geri kalanlar hakkı/ adaleti, helali/haramı gözetmeden, şu veya bu bahane/gerekçeyle ekmeğinin peşinde seyirten tayfa. kısaca, kesinlikle yakalanmamak kaydıyla her gün bu tayfanın vitrinde olan semirmişlerinden birilerinin bacağına sıkarak çekirdek kadroyu yalnızlaştırıyor, tabanının nezdinde akp kurmaylarından daha tehditkar hala geliyorduk.
    peker bunu kansız olarak gerçekleştiriyor. umarım öldürülmez, öldürülürse de şu ana kadar söyledikleriyle bile surda sağlam bir gedik açtı, mukaddes mi mukkaddes.

  • adama sempati duymaktan utanç duyuyorum öncelikle. duyanları da eleştirdim.
    adam yıllarca anlatamadıklarımızı anlayacakları dil ,jargon ve racon ile anlatıyor.
    iyi hal indirimi yapıyorum vicdanımda kendisine.
    (bkz: ekşi itiraf)

  • sülünün trolleri doluşmuş buraya.bir maaşa onurunuzu satıyorsunuz.yolunuz yol değil.fahişesiniz olum siz.

  • bazen görünen en basit açıklama doğru açıklamadır (bkz: occam’ın usturası). sedat peker için de bir çok konuda geçerlidir bu söz. cia’miş mossad’mış falan geçin. hayatınızda sedat peker kafasına yakın kafa yaşayan birileriyle tanışsanız anlarsınız zaten.

    böyle adamlar hem çok agresif hem de çok tahmin edilemez olabilirler. o yüzden suça meyillidirler. bunları teşkilatlarda keşfedip beslemeye başlar birileri genç yaşta. vatan elden gidiyor din elden gidiyor diye manevi duygularla beslenerek büyütülürler. yaptıkları kötülükleri, işledikleri suçları bu şekilde tevil eder ve vicdanlarını rahatlatırlar. ama o gençlik ateşi yavaş yavaş sönmeye başladığında, bir de aile kurup çoluk çocuğa karıştıysalar artık isimlerini temizlemek isterler. yavaş yavaş kullanıldıklarını anlarlar ama kabullenmek istemezler. kurdukları düzenin de bozulmasını istemedikleri için mafya bozuntusundan hayırsever işadamına doğru evrilmeye başlarlar. yani yüzeye gelip kafalarını sudan çıkarmak isterler.

    peker de öyle bir noktadaydı. ancak parti/devlet içi hesaplaşmalarda “sedat yamuk yapmaz” varsayımına kurban gitti. kendisine söyleneni yaptı, yurtdışına çıktı. orada satıldığını, harcandığını gördü ve bir yola girdi. kendisinin de dediği gibi olayların buraya geleceğini hesap ettiğini hiç düşünmüyorum. bu adam çok akıllı ama bir o kadar da saf, gençler. çoğu konuda aklından ne geçiyorsa onu söylüyor. yalanı yok mu, illa ki var ama nadir. türkiye’ye dönüşünün önündeki kişileri hedef seçmişken savunma psikolojisi ile kendisini satan güruh cephe genişletince kendisi de serbest atışa geçti, bi nevi deli damarı tuttu ve bi sürü insanı bu sebepten “yaktı”. her video daha da geri dönülmez bir noktaya itti peker’i ve o da oluşturabildiği gündemi ve aldığı desteği gördükçe acaba bunca yılın günahını çıkarabilir miyim diye bu işi büyüttü (bkz: aslan avı). peker’den kesinlikle bunu beklemeyen tipler de ilk önce arayıp keklik gibi görüşmeler yaptılar. şu an hala şoku atlatabilmiş değiller, kim nasıl cevap verecek bilemiyorlar.

    sedat peker için canını verecek yüzlerce insan yaşıyor bu ülkede. o yüzden her videosunda saflarını düzgün tutmak için akıncılar, serdengeçtiler diye selamlıyor tayfasını. videonun sonunda yıllardır yaptığı gibi turan’ı kuracağız hayalini satmaya devam ediyor. zira bu tayfa elindeki en büyük güç şu an. bakanlıklarda, belediyelerde, adliyelerde, her yerdeler. kendisine bir çok konuda haber uçuruyorlar ve peker onlara uyuyan hücre muamelesi yaparak elini düşmanlarına karşı güçlü tutmaya çalışıyor. eğer peker’in ahlaki ya da dini bir falsosu varsa bu ekip gevşer, düşmanlarının tek çıkar yolu bu. yoksa işleri zor, kolay kolay yıkamazlar.