save ralph

  • yukarıda aşı diyen bir arkadaşa cevaben;
    aklını fikrini sevdiğim, burada bu kısa filmde anlatılan kozmetik sektörü için yapılan hayvan deneyleri. zaten senin ülken de içlerinde olmak üzere birçok ülkede bu tip kozmetik deneyler yasak, ayrıca klinik hayvan deneylerinde belli bir miktar laboratuvar faresi hayvan etiği kurulunun izni ve denetlemesi ile kullanılabiliyor. yani sen aşı üretirken hayvanlara minimum zararı verecek şekilde kendi iş gücünden ve vaktinden kaybederek kıt kanaat çalışıyorsun. kozmetik deneylerde ise durum tam tersi, hayvanlara yapılan işkencenin haddi hesabı yok. ben döviz ve vergiler sebebiyle türkiyede kozmetik fiyatlarının yüksek olmasına karşıyım fakat genel anlamda kozmetik bir ürün alırken 5 10 tl fazla ödeyip hayvan deneyi yapmayan, zulümsüz bir firma tercih edilmesi gerekir.
    hayvan deneylerini savunan insanda zerre vicdan olduğunu düşünmüyorum cidden.

  • ne yazık ki insan faşizmi bu reklamda da sürüyor.

    reklamda kullanılan tavsanimiz ralph tam olarak insan gibi konuşuyor,giyiniyor, iletişim kuruyor,mısır gevregiyle kahvaltısını ediyor.

    bizim de içimiz açıyor cunku aynı "bizim gibi". bizim gibi olduğu için canımız acıyor. hayvan hayvanliktan çıkıyor ki. ralph icin uzgunuz cunku yaralandiginda aynı bizim gibi hareket ediyor. ayni bizim gibi, annesi, babasi, cocuklari için endiseleniyor, kaybinin acisini cekiyor. halbuki dışarıda görüyorsun tavşanı gidiyor ot yiyor, ya diyorsun bu ne ana bilir ne baba, hayat mi bununki, ot yer durur tüm gün, doyduğunu bile anlamaz. ölse ne olur? yaşasa neye faydası var?

    üstelik tavşan nispeten sevimli,peki o incecik kuyruklarıyla icimizi hoplatan fareler? onlar için de acir mi canimiz? aslinda iyi bir pazarlamayla onlara da acir, bir cok anımasyon filminde smokin giyip kahve icen bir cok tatli kucuk farecik görmüştük. normal bir farenin yaşamasi kimi ilgilendirir?

    yeterince sevimli ve senden olmadığı, sana benzemedigi sürece o çekilen can acısının senin için önemi var mı?

    ralph bizim gibi, save ralph.

    gelen mesajlar üzerine edit: arkadaşlar "empati" yapılmak istenmis diyorsunuz fakat bu reklam empatinin ötesine geçmiş. durumu "dönüştürmüş"
    zihniyetimiz genel olarak " bizi koru, bize benzeyeni koru" üzerine şekillenmiş. din kardeşliği, milliyetçilik hep bunun üzerine. ıste bu yüzden bu reklami tanımlarken "insan faşizmi" dedim. cunku yine bizden olana bize benzeneye acimamizi sağlıyor.
    asıl degistirmesi gereken, "bize benzememesine ragmen" onu kabul etme ve yaşama hakkına saygı duymamıza yönelik. cunku ralph kırlarda koşup oynayan turdaslarindan öte bana benziyor. bunun doğru bir algı yönetimi olduğunu düşünmüyorum. neticede benim fikrimdir. küfür etmenize gerek yok. saygılar.