s-400 alınırsa f-35 tehlikeye girer

  • ülkemizde amele turnusolü olarak da işlev görebilen yorumları ayyuka çıkarmış tehdit. wikipedia'dan ezbere metin okuyan aslen oyuncu savunma sanayii uzmanımsının peşinden tuzlukla koşulursa böyle saçmalanması gayet doğal. gelin tane tane anlatalım.

    1. f-35 ve hava savunma sistemi nasıl çalışır?
    iki farklı paktın, birbirini hedef alan en üst seviye iki adet teknolojisini barındırması ve ülkeyi yöneten iktidarın son derece güven vermiyor oluşu nedeniyle kimsenin bu konuda dandik restlerle, mahalle çakalı gibi ahkam keserek ülkeye bir şey kazandırmayacağı kadar önemlidir ve her iki satıcı da kendi açısından son derece haklıdır.

    f-35, radar izi azaltılmış, radarı, data link kabiliyetleri, kullandığı podlar ve mühimmatlar bakımından şu an dünyada muadili olmayan bir uçak. sadece kendi radarı ve erken uyarı uçaklarının sözlü olarak yönlendirmesi olmadan, satıhtaki bir geminin ya da kara konuşlu bir başka radarla eş zamanlı konuşup, aldığı ve gönderdiği radar imajlarını "aktif" olarak kullanabilen, görmese de o hedefe angaje olabilen bir sistem mimarisine sahip. bu çok büyük bir şey! haliyle, sanılanın aksine f-35 radar izinden ziyade sahip olduğu yazılımsal ve elektronik farkındalık vesilesiyle üstün bir uçak. hatta uçak değil, bir sistem.

    bu tayyarenin olayı, envanterinizde aynı datalink protokolüne sahip tüm radar ağıyla (bakın radar veya radarlar değil, ağ) konuşan, yerdeki için havadaki erken uyarı radarı, havadaki için birden çok radarı olan uçak gibi işlev görmesi.

    bir an için dünya isimli gezegende f-35 diye bir uçak olmadığını varsaysak bile, tüm bu ağ yapısıyla konuşamayan bambaşka bir sistem, koca ağ içerisindeki kör noktalardan başka şey değildir. çünkü mevcut kendi radarının janjanlı broşüründe size yüzlerce kilometre olarak verilen "menzil" bilgisi, belirli irtifadan gelen, belirli ısı ve meteorolojik şarttaki maksimum verimi ifade eder. görebildiğiniz veya angaje olabileceğiniz mesafeyi değil. bunun için önce radar ufku nedir onu anlatmak, sonra herkesin "natö büzü engellüüür" dediği hadisenin aslında sandığı gibi olmadığını açıklamak lazım.

    şimdi sevgili truvalılar, bir hava savunma sistemi, erken uyarı radar ağı ya da adına ne demek isterseniz o "şey", hemen yanı başındaki radardan gördüğüne angaje olmaz. çünkü üzerinde yaşadığım mavi şirinlik engebelerle, tepeler ve vadilerle doludur. hava soluyan bir hedef, yani bir uçak, seyir füzesi veya helikopter, yeterince alçaktan uçarak, kendi angajman mesafesine girene kadar size yaklaşabilir. dünyanın tepesiz, dümdüz bir yer olduğunu varsaysak bile şu sebeple öngörülen radar mesafelerine ulaşamazsınız. işte bu sebeple karakol uçakları, erken uyarı uçakları gibi bazılarına göre lüks görünen uçaklara ihtiyaç vardır. ufki düzlemde gelen bir hedefin 400 km menzilden teşhis edilip, angaje olunması bu sebeple pek mümkün değil. hava savunma şemsiyeleri, bir ağ üzerinden haberleşen aynı protokol yazılımlara bağlı radar ağları üzerinden birbirlerinin kör noktalarını telafi eder, böylece görülebilir alan maksimum kılınmaya çalışılır. buna havadaki erken uyarı uçakları ve yine o data protokolüne sahip f-35 gibi uçaklar dahil. böylelikle kaçak olmaz, net görürsünüz. anlayabildiyseniz, koskocaman bir ağdan, kocaman bir sistemden bahsediyoruz.

    ama s-400 gibi sistemler, her ne kadar çok büyük ve güçlü radar değerleri vaadetseler de, tüm gemilerimizde, alçak ve orta irtifa radar sistemlerimizde, kara konuşlu radarlarımızda sadece kör noktalardır. bu sebeplerle s-400 alımı en başından beri hatadır. bu gibi kritik sistemlerle bir araç/silah satın almazsınız, pakt seçersiniz. ya komple tüm sistemi, yani gemilerinizdeki, karadaki veya havadaki tüm radar sistemlerini komple rus yapacaksınız, ya da paşa paşa bu sistemleri kullanan herkesin yaptığı gibi, aldığınız düdüğün parasını verecek ve kendi paktınızdaki sisteme devam edeceksiniz. zaten size kimse amerikan malı al da demiyor. eurosam al, git kendi sistemini geliştir ama zaten onlara karşı geliştirilen adamlardan alma deniyor.

    2. teknoloji transferi
    öncelikle "amerika bize patriotları vermedi" gibi bir saçmalık yok. çin'in fd2000 sisteminin (yani hq-9) kazandığı ihalede patriot vardı, hatta bu s-400 süreci ilk ağızdan çıktığından beri tekrar tekrar söylenegeliyor. çin'in ihaleyi kazanmasının nedeni de öyle fd2000 diye kakalamaya çalıştıkları hq-9'un şahane ötesi olması değil, çin'in teknoloji transferi de içeren tek teklif veren olmasıydı. sonra çin kıvırdı ve proje yattı. biz o arada alçak ve orta irtifa için kendi füze sistemimizi geliştirmekteydik. istedik ki, uzun menzile fırlatacak ve bunun sistematiğini kotaracak know-how'a sahip değiliz, en azından bu fd2000 üzerinden kendimize nato sistemleriyle uyumlu şahane bir alet yaparız. çünkü booster'ı ayrı dert, terminal safhaya geçişi, hedefi takip parametreleri filan apayrı güçlükler ve epey birikim istiyordu. sırf putin'in uçak krizi sonrası gönlünü almak için bir anda s-400 dillendirildi ve sonuçta buralara kadar geldik.

    amerika, rus sisteminin f-35 ve dahli seyir füzelerinin radar izlerini, radar frekanslarını hangi şart ve hangi hava durumunda nasıl izlenebileceğini kitaplığına kaydedebilecek bir sistem istemiyor yakınında. çünkü bu bilginin öğrenilmesi demek, milyarlarca dolar değerindeki, en ölümcül sistemin çöpe gitmesi demek. rusların bu s400 işinde bu kadar hevesli olmasının nedeni de türklere olan aşkları değil, tamamen bu sebeple. en kritik zamanlarda kullanılacak en değerli silahın gizliliğini korumakla alakalı bir durum. şöyle örnekleyeyim: evin var, arkadaşların kapıyı çaldığında açıyorsun. sonuçta aranızda bir arkadaşlık ilişkisi var ve onlardan zarar gelmeyeceğini biliyorsun. öte taraftan bu arkadaşlarınla sonsuza kadar arkadaş kalacak mısın, yoksa bir zaman sonra aranız bozulduğunda sana zarar verebilir mi ondan da şüphelisin. nasıl ki her evine gelen arkadaşa evin anahtarının yedeklerini dağıtmıyorsan, sadece kapıyı çalınca açmak daha makul geliyorsa, aynen öyle yapılıyor. rusya da ben evde takılayım, girip çıkmam, kim girmiş çıkmış göreyim diyor.

    bir dönem kaynak kodu uçağı idare eden bir arabirim sanan ileri zekalı uzmanlar yüzünden epey çektik, şimdi de birkaç yanlış bilgiyle, bilet almadan uçağa binemeyecek tiplerin peşinden koşturanlar yüzünden aynı şeyi yaşıyoruz. tamamen bilgi kirliliği ve bomboş gaza gelişler. (not: kaynak kod uçağın hangi mühimmatı atabileceğini söyler, uçağa tanıtır, sensör ve podlarla bu mühimmatların haberleşmesini sağlar. nereye atıp atamayacağıyla alakası olmadığı gibi, kendilerinin uçağın uçuşuyla alakalı da hiçbir etkisi yoktur.)

    şimdi yine bu tiplerden gaza gelen bazıları, onların da "su-57si var", "çin'in j-20si var" gibi saçma sapan şeyler yazabilir, ön önlem olarak belirtelim, mevcut uçaklar, üzerinden geliştirildikleri sukhoi serisiyle kaporta dışında birebir aynı. radar izini kaportayla azaltabilecek olsak, tüm dünya bu şekle sahip uçaktan geçilmezdi. bunun telsizi, iff'i, envai çeşit alıcı/vericisini de stealth yapmanız işin asıl kastırıcı kısmı. çünkü kaportada işi halletsen de "ben burdayım" diye bağıran tonla verici mevcut.

    bir de ben olsam, suriye üzerinde uçarken bile sahip olduğu küresel konumlama sistemi glonass'ın az uydusu sebebiyle yanlış verilerle dağı taşı bombalamasın diye güdümsüz mühimmat kullanan ve garmin pusulayla yön bulan ruslara çok da güvenmezdim. şurada ve şurada

    ihtiyaç halinde editlenecektir.

    not:
    saab'la flörtleşilir, yazılım alınır, ülkenin yarısı saab gripen aşığı olur.
    s-400 dillendirilir, herkes s-400cü kesilir.
    fd2000 ihaleyi kazandığında rus s-300 çakması hq9 için çin'in kazandığına sevinen, makale yazan bile oldu.
    neyse, peltek arkadaş yine saçmalarsa haber edin, düzeltelim.

    edit: bana natocu diyerek küfredenler evvela incirlik üssü'nü kapatsın, sonra güreşelim. ayrıca: (bkz: altıncı filo'nun kıble olması)

    öte taraftan bir emperyalistin kucağından kalkıp, diğerinin kucağını oturmayı bağımsızlık mücadelesi sanan embesiller bunlar. sanırsın bir pakt oluşturup liderliğine soyunuyor. eurosam'le yüksek irtifa hava savunma sistemi geliştirme projesine imza atıp s-400 sipariş ediyor, bir yandan birkaç batarya da patriot alalım diye savunma bakanları düzeyinde halen görüşen tipleri savunmak nasıl bir ruh hastalığı emaresi ben bilmiyorum, bilen yeşillendirsin. işin kahkaha attıran tarafı ise kendi geliştirdiği yüzden bin yerli ve milli savunma sistemi de nato uyumlu, biraz daha kassa kendisini de emperyalist ilan edecek. hala utanmadan "bize patriot satmadılar" diyen kafa aynı ihaleye rusların s-300le, amerika'nın patriot'la katıldığından dahi bihaber. bu kadar bilgiyi dahi idrak edemeyecek kapasitedeki soytarılar gerçekten eğitilemez. hakettiğinizi yaşıyorsunuz. bu arada burada yazılanları okuyan putin'in göz yaşları içinde "hemen en önemli ve stratejik sistemlerimizin bütün yazılımlarını türklere verin" dediği söyleniyor. yine haddini bildirdiniz amerika'ya lan, helal olsun. soran olursa yerli ve milli der, vodkayı gömersin her kokteylde meyve suyuna karıştırıp yaptığın gibi, kim bilecek.

    tam bağımsızlık, bilgiyi edinerek olur, satın alarak değil.
    bunun çin'i, amerika'sı, rusya'sı olmaz.
    fen liselerini yok edip, imam hatiplerde dua etmeye devam edin.