sıfır beden bir kızla seks yapmak

  • kimine göre zevklidir ama bana göre işkencedir. o ne lan öyle kemikli pirzola gibi eline attığın her yer kemik.
    kadın dediğin biftek gibi olacak hacı, bonfile gibi löp löp olacak, ele avuca gelecek yani.

    geçen yine bir takım sevişmeler yapmak için pavyona gitmem icap ediyordu. sevişme dediğime bakmayın siz. ne yalan söyleyeyim 7 aydır aynı mekana giderim daha bir kız hoplatmışlığım yok ama her akşam da çağırıyor zilli. çağıran da 2 aydır bana musallat olan kuru götlü tahta göğüslü bir kız. yani yüzündeki güzelliği olmasa inan 31 e malzeme bile olmaz ama dedim ya yüzü güzel, dili güzel. zaten o da beni sevdiğinden değil paramı sevdiğinden arayıp duruyor.

    - aloo aşkım dün gelmedin, özledim seni
    - lan siktir 2 aydır oyalıyon beni
    - gel gel seninim bu gece.
    - bak eğer yine ekersen sa
    - gel söz seninim, sabaha kadar sik lan beni.

    (evet reis, bu alemde böyle konuşuyorlar) hemen eczaneye gidip 100 lük mavi boncuğu kaptıktan sonra vardım mekana, başladık karıya içki ısmarlamaya;

    - bu 6. kadehin serap,
    - içesim var tutma beni
    - giren bana giriyor ama.
    - sen de bana gircen, hem kafam çakırken çok deli sevişirim ben.
    - iç kız o zaman,

    gece 3 lere kadar hem elleştik hem içtik bunla ve o muhteşem an geldi. evet artık sandalyeler ters çevrilmeye başlanmış ve kimse kalmamıştı. konuştuğumuz gibi taksi tutup alt caddede bunu bekleyecektim. (mekandakiler görmesin diye önlem yani. ağalardan çekiniyor zilli.)

    ve yüce tanrım, uça uça geliyordu. uça uça derken, rüzgarlı hava yani, bu da kuru kemik ya savrulup duruyor mal, tam düşerken taksinin kolunu tutup bindi arabaya, oturdu yanıma. heyecanlandım lan, içim kıpır kıpır olmaya başladı. sonuçta hoşlanmıştım ondan, bir gece de tanışıp sevişme olmayacaktı, tanıyorduk birbirimizi. huyumuzu suyumuzu, doğum tarihlerimizi, tuttuğumuz takımları, sevdiğimiz dizileri her şeyi biliyorduk. aşk değil başka bir şeydi bu. sevişmemiz gayet zevkli olacaktı, en azından ben öyle sanıyordum yani öyle olmalıydı. daracık kalça minicik surat, tomurcuklanmış göğüs... evet öyle olmalıydı. kendimi cennete yolculuk yapıyormuş gibi hissettim ve çaktırmadan esneme bahanesiyle viagrayı da yutup vardık eve.

    - vodka var mı?
    - serap çok içmedin mi?
    - ver ver bi şey olmaz bana.
    - sevişsek diyom hani.
    - hem içelim hem soyunalım, doldur sen.

    sinirlenmiştim. 20 liği kavradığım gibi başladım buna koymaya. yarısına kadar koydum 'durma koy koy ' dedi. acı olur, tadını alamazsın dedim ' sen durma koymaya devam et' dedi. sonra üzerine kolayı da ekledim. artık votkası hazırdı ve başladık bunla soyunmaya, o soyundu ben soyundum, o soyundu ben soyundum, o soyundu ben durdum. ben durdum o soyundu. ben şok olup koltuğa yapıştım o soyundu, ben giyinmeye başladım o külotunu çıkardı. amk o nasıl fizikti lan öyle. bi de dans etmesi yok mu, neyin var da neyin havasını yapmaya çalışıyorsun it, bildiğin afrika'dan gelip mülteci olarak sığınmış 127 gün yemek yememiş biri. allama benim göğsüm onunkinden daha iri.

    ve beni çekingen götlü biri sanmış olacak ki birden kucağıma oturmuştu. delice öpüyor, boynumu falan emiyordu, elleriyle penisimi okşayıp göğüs uçlarıma küçük masum ısırıklar atmaya başladı. inanın viagranın hatırına kalktı, yoksa zerre etkilenmemiştim. kalkan penisimi indirmek için bunu usulca koltuğa uzattım, bütün kemikleri abaküs gibi karşımdaydı. abartmıyorum kırık çıkık için röntgen çekilmesine, o doktorlara boşuna para vermesine gerek yok. resmen kaburgaları sayılıyordu. buralarda bi yerlerde iki meme olacağını bildiğimden hemen karın boşluğundan ( ne boşluk ne boşluk, bildiğin kuyu, italyan çukuru ) yukarıya doğru öpe öpe çıkıyordum. derken dudağıma bir çıkıntı deydi, ahan dedim kesin meme ucu bu. bedava cola kazanmış velet gibi sevinmiştim, du şunu bi ıstırayım, hafif bi dilleyim dedim. dilledim dilledim, çılgınlar gibi yalanıp kemirdikten sonra dilimi diğer memeye doğru yola çıkardım. arandım tarandım fakat orada meme falan yoktu, ulan dedim bu tek göğüslü mü amk. şöyle çaktırmadan hafifçe doğrulup olayı çözmek için kuş bakışı baktım.

    vay vay vayy, dakikalarca yaladığımız şey meğer kızın ben'iymiş aga.. sikerim lan böyle sevişmeyi deyip dayadım küsküyü buna.

    dayamaz olaydım.. tek kişilik orkestra mübarek;
    forsstttttttt,,, şortsssssss,,, fırstttttt,,, pıfsssssss,

    ulan amından tüm notalar çıkıyordu, senfoni orkestrası gibi..dellenmiştim amk.

    eğilip alete baktım, bakayım harbi sevişiyoz mu diye. evet sevişiyormuşuz reis. böyle laşkalaşmış bir vajina olamaz. biz de sanıyoruz ki sıfır bedenli kızlar dar kukuludur.

    nah dar kukuludur.

    o da diğerleri gibi bildiğin vajinaymış meğer. kolunu soksan bacak bacak diyen cinslerden. hülasa, yalan oldu sevişmemiz. o sesler ( forst fırtt sesleri) kesilsin diye sasha grey'i düşünerek attırdım, şükürler olsun ki başarmıştım.

    kurban olun siz tombul götlü iri memeli kızlara, onlar gibisi var mı lan. hem memesini beraber yalayabiliyonuz. daha ne istiyonuz olum?