sıcacık ve yeni kaynatılmış köy sütü

  • ulan başlığı görünce o kadar mutlu oldum ki anlatamam. halam köyde yaşardı.köyde inekler genelde (eğer bizimki gibi verimi bol bir coğrafya ise) 2 kere sağılır biri sabah sığıra çıkmadan yani çoban götürmeden diğeri direk akşam dağdan gelince.

    biz köye tatile halamın yanına gidince böyle akşamları halam sağardı inekleri biz de yardım ederdik sonra o saf sütü kaynatırdı o arada biz eniştemle bahçeyi sulardık biraz meyve sebze fındık falan toplardım derken hava kararır 9 olurdu saat. ki 10 zaten köylüler için yatma zamanı tam 9 buçuk gibi halam kaynamış sütü getirirdi içine şekeri abanırdım balkonda karanlık buz gibi hava boyuna bir börtü böcek sesi kurt uluması köpek havlaması hamile inek sesi derken o buz gibi karanlıkta ablama sarılıp sıcacık köy sütünü içerdim. içerken bir yandan eniştemle halam "hadi yatın artık yarın erken kalkıp ekin biçecez" derdi biz de ablamla osuruk yarışı yapardık. e o kadar köy sütünden ve doğal yeşil sarımsak +madımak = osuruk. ne güzel keyifli günlerdi.

    halamı 2 ay önce kaybettik, birinci derece akrabalardan ilk kaybettiğim insandı, kendi ellerimle yumuşak bedenini kefenden tutup koydum mezara çünkü kendi çocukları kötü durumdaydı en metanetli olan ben bıraktım onu toprağa.eniştem de yaşlandı çoğu şeyi hatırlamıyor , ablamın kızı aşkım yeğenim hergün beni arıyor dayı napıyon diye ben de finlandiya'da barda allaaan vikingiyle bira içip rock dinliyorum bunu yazarken. hayat çok garip la.