sözlük yazarlarının koleksiyonları

  • beni kaybeden insanlar koleksiyonum var.hepsi zihnimde

  • önce ruh hastası gibi peçete biriktirerek düştüm bu batağa. sonrasında işler kontrolden çıkıp sınıfta peçete yarıştırdığım kızın koleksiyonunu yakınca bu işleri bırakmaya karar vermiştim. sonrasında dayanamayıp gazoz kapağı biriktirmeye başladım. niye yapıyordum hiçbir fikrim yoktu ama o kadar kişi yanılıyor olamazdı dimi? fakat bir büyük market poşeti dolu gazoz kapağından paslı olanlar kardeşimin ayağını kesip tetanosun ucundan dönünce babam gözyaşlarıma aldırmadan hepsini çöpe gönderdi. taso biriktirmeye çalıştım kısa süre ama mahalledeki pislik cemal hepsini üttü, aldı elimden. yenildikçe daha da kaybettim. ilkokulda bildiğin kumar batağına düşüp tüm tasolarımı mahalle kaldırımlarında kaybetmiştim. bu üzüntü beni taa üniversiteye kadar idare etmişti bir şeyler biriktirmemek konusunda. sonra madem üniversiteliyim, evime hiç gelmeyecek o kızlara gösterecek bi şeyim olmalı dedim. futbol takımı formaları biriktirmeye başladım. fakat bir tanesi çakma olmak üzere 2 galatasaray formasından ileri gidemedim. her yurtdışına giden arkadaşa söyledim bana bi takımın formasını getirin diye. hepsi "kanka bulamadık yaee" diye savdı beni başından. inat edip memleketine giden arkadaşlarıma salça oldum. bayburtspor forması istedim mesela. fakat bayburtspor kulübü formaların öyle sağa sola verilemeyecek kadar çok olmadığını çok da kibar olmayan bi dille arkadaşıma iletmiş, canları sağolsun deyip o işi de bıraktım.

    herhangi bir nesne koleksiyonu yapmak bana göre değildi. tam "zaten eve gelen kız da yok neyin derdindeyim lan ben" diye isyan edip bıraktım bu işleri derken hayatımı değiştiren bir şey oldu. ev arkadaşım bilgisayarından giremediği için benden üniversitenin öğrenci bilgi sistemine girip notuna bakmamı rica etti. gayet masumane başlayan bu süreç arkadaşın sistemdeki fotoğrafını görmemle çılgın bi tutkuya dönüştü. aman allaam o nasıl bir fotoğraftı? böyle fotoğraf mı olur allasen? ya açarken yanımda hamile olsaydı? töbe estağfurullah bi şey olmuştu ama ne? ben sadece kendi fotoğrafım kötü zannederken ev arkadaşımınkinin benden aşağı kalır yanı yoktu. işte o an karar verdim bu fotoğrafları biriktirmeliydim.

    herkese manyak gibi sistem şifresini soruyordum. herkes önce deli galiba diyip verdi ama sonra 30-35 fotoğrafa ulaşan koleksiyonumu görünce olayın vehametini fark ettiler. kendi sınıfımdan, farklı bölümlerden bir sürü insanın "kuran yırttı böyle oldu!" diye haber yapılacak fotoğrafları bilgisayarımdaydı. fotoğraf sayısı 50'ye yaklaşınca artık beni herkes tanıyordu kampüste "öğrenci bilgi sistemi sapığı" olarak adım çıkmıştı. ama "lisede tek maymuna benzeyen ben değilmişim lan hepinizmişsiniz! sen! sen! sen! hepiniz!" sloganlı kutsal amacım zafere ulaşmıştı bile ve artık bilgisayarımdaki 443 cigabaytlık "derssssss" dosyasından çok daha kıymetli şeyler vardı.

    koleksiyonuma yeni parça ekleyememiştim belki ama bunlar bile yeterdi bana. şu an elimde diş hekiminden doktoruna, banka müdüründen üniversitede doçentlik kasan adama, en afili mühendisinden 5 liralık şeyleri tasarım diye 100 liraya iteleyen takı tasarımcısına kadar herkesin orta okul ve lise fotoğrafı var. piyasaya bi salsam yeminle aç kalırlar. hepinizi süründürürüm olm adam olacaksınız! bak bak şu adamın tipe bak bu adam diş hekimi lan. şu fotoğrafını görseler yeminle dişleri dökülür korkudan tüm hastaların. neyse qanqa benim şu dolguları yenileyelim bu hafta içi kıps.