sözlükçülerin psikolojik durumları

  • biri sikmiş de paramı vermemiş gibi. serbest düşüşe bıraktım hayatı. nereye kadar gidecek bakalım.

  • covid pozitifim.
    7 günü ilaçla olmak üzere toplam 15 gündür evde tedavi görüyorum. alt katta yaşlı anne ve babam oturuyor, ben üst kattayım. 15 gün boyunca acaba onlara birşey bulaştı mı düşüncesiyle sabahlara kadar stresten ağladım. bugün 2. testim yapıldı sonuç yarın açıklanacak umarım negatife dönüp bir nebze rahatlarım lakin bu süreç hangi şekilde biterse bitsin psikolojisi ciddi hasar görmüş biri olarak çıkacağım.

  • açım ve aklımı yitirmek üzereyim.
    bir türlü gitmeyen yatılı misafirim var, bangır bangır hint dizisi izliyor, hiç susmuyor, 36 beden ve fit kalmak için yemek yemiyor, bana da yedirmiyor.
    uyusa da azıcık peynir ekmek yesem gizlice.

  • hiçbir zaman iyi değilim ama işin kötüsü artık iyi olmamaya alıştım, zaten normal olan iyi olmamam gibi geliyor.

  • sözlükten rastgele seçilmiş 100 yazara psikolojik sağlık testleri yapılsa, sağlıklı 5 kişi çıkar, çıkmaz. bu kadar net konuşuyorum. sağlıklı çıkanlar da muhtemelen gurbetçi çıkar. :) tımarhane gibi bir ülkede sağlıklı vatandaş beklemek haksızlık olur. vergilerle, adam kayırmalarla, adaletsizlikle, işsizlikle yaşıyoruz. nasıl sağlıklı olalım?

  • bi bok yapacağımdan değil ama yine de internette çeşitli intihar yöntemlerini araştıracak kadar bitik durumdayım. ne zaman normale dönerim en ufak bir fikrim yok. beni bu duruma getiren kim varsa umarım yaşadığım acıların kat be kat fazlasını yaşarlar...

  • hepinizin yazdıklarını okudum. ekşi itiraf'a bugün girilen entryleri de okudum. herkes yalnız, sevgiye muhtaç, biri tarafından dinlenmeye aç. çevremi de iyi okuduğumu düşünüyorum, gerçek hayatta da tanıdığım çoğu kişi yalnız. nuri bilge ceylan'ın uzakfilmini izledim geçenlerde, oradaki karakterler de çok yalnızdı. hele ana karakter, korkulacak kadar yalnızdı. kitaplar okuyorum, yine yalnızlık. her yerde ya her yerde.

    insan oğlu defalarca aya çıktı, mars'a gitmek için planlar yapılıyor ama dışarıdan baktık mı ilkel gözüken sorunlarımızı çözemedik daha. çözebileceğimizi de sanmıyorum. ilişkileri tüketiyoruz. aklınıza ne gelirse, paradan beter harcıyoruz birbirimizi. sevgililer birbirlerini terk ediyor, arkadaşlar kuyu kazma yarışında birincilik peşinde, en iyi arkadaşım dediğin kişi instagram'ında artı bir beğeniye dönüşüyor... hakan taşıyan alkollüyken çıktığı programda boşuna sormamış sanırım napıyoruz biz kidiye. napıyoruz ulan biz cidden?

    sistematik bir şekilde yalnızlaşıp, yaşı büyüdükçe mutsuzluğu artan, biri gelse de hayatımı toparlasa diye bekleyen binler var. ilaçlar, alkol, sigara bağımlılığı... bunlar boşluk doldurma araçları hepimiz itiraf etmeliyiz. hep bekleyip bulamadıklarımız bu hale getirdi bizi. üzgünüm bulamayacağız da. peki ben niye yazdım bunları, ne bileyim. yazdım işte.

  • (bkz: yıkılmadım ama ayakta da değilim)

  • “artık herhangi bir hayale kucak açamayacak kadar yorgunum”

  • "dokunsalar ağlayacaksın ama hiç dokunmuyorlar".