rusların en iyi olduğu konu

  • edebiyat.
    puşkin, dostoyevski, tolstoy, çehov, gogol, gorki, lermontov, bulgakov, turgenyev...

  • valla uzun yıllardır rusyada yaşayan biri olarak diyorum ki en iyi oldukları konu korsancılık ve siber korsancılık. daha var bir çok konu ama en iyisi bu.

    mesela üniversitede hocalar, okunması gereken kitabı söylemez. direk pdf'ini atar. internet üzerinden az çok bütün hocaların kitapları bulunabilir. kimse korsan bu diye bik bik ötmez. genel bir habitus olmuş artık burada.
    ayrıca mesela önde gelen bir firma, bir yazılım çıkartır. satışa sunar. rus hackerlar direk crackini yapar, patchini yapar. rutrackera yükler. bedavaya erişirsiniz. hatta kız arkadaşım anlatmıştı. bizdeki bu yurtdışından getirilen telefonlar için para ödeme saçmalığından bahsetmiştim. o da dedi, bizde de vakti zamanında devlet böyle bir şey yapmıştı. finlandiyadan ucuza telefon geliyordu. sonra bizim hackerlar bir şeyler yaptılar ve kayıt olmazsa da kullanmaya devam ettik. sonra da devlet vazgeçmiş kayıt işinden.
    bir de çoğu film, daha sinemada yayınlanmadan rutrackera düşer fullhd olarak. nasıl olur anlamam.

  • bu başlığa yazıp yazmama arasında çok gidip geldim. çok çok fazla bilgi yanlışlıkları/ eksiklikleri mevcut . öncelikle rusya ile ilgili yazmış olduğum şurdaki entryler okunmalıdır .

    (bkz: #79660375)
    (bkz: #79620771)

    kısaca tanım yapalım, rusların iz bırakmış olduğu şeyler diyebiliriz.

    rusların birçok alanda başarılı olduğu kadar , başarısız olduğu konularda mevcuttur.

    bu yazıyı senelerce rusyada yaşamış ve 45 den fazla şehir görmüş ,5000’ den fazla rusla muhattap olmuş biri olarak elimden geldiğince anlatacağım. yazıya başlamadan uyarayım , ciddi alıcılar okusun lütfen .

    konuyla ilgili ilk alan gelen şey tabiki rusların dirayetli olmalıdır . en zor durumlarda dahi başlarının çarelerine öyle ya da böyle bakarlar . çok uzağa gitmeye gerek yok . üç sene önce rus rublesi devaule olunca (2 kat) halk önce bir panikledi. sonra aynen şunu yaptılar . haftalık alışverişlerinde normalde 2 domates alıyorken , bunu 1 e indirdiler . 2 kutu yoğurt alıyorken , 1’e indirdiler . tatillerini kıstılar , gidip boklu göllerde yüzdüler . bu göllere giren bazı ruslar turuncu , bazıları yeşil olarak karaya çıktılar. bazıları gölün içinde yok olup gittiler , bazıları göldeki kurbağalar ile akraba oldu . kısacası dayandılar , bana mısın demediler . bununla ilgili aynı durum sovyetlet dağılınca da meydana geldi. üstteki ilk entryide bunu okuyabilirsiniz.

    çok garip bir şekilde uzay teknolojisinde çok iyiler. uzaya ilk çıkan astronot bildiğiniz gibi bunlarındr . fakat gelin görün ki bazı şehirlerinde arabaların camları selobantla bantlanır. kırılan ev camlarına eski pravda gazeteleri yapıştırılır. üflesen yıkılacak , elinizi keserse dimdirek tetanozdan siki tutacağınız elektrili otobüslere binilir. çok gariptir yani . demek ki neymiş , ruslar uzayda iyi , karada kötüymüş.

    diğer konu yeraltı kaynaklarını çok iyi kullanmalarıdır. adamların üretim ekonomisi yok. ama yeraltı kaynaklarını öyle bir kullanırlar ki halk bunu neredeyse bedava alır , ama devlet ihraç ederken boru gibi döşeyip satar. devletin kasası dolar. rusyada evinde soğuktan titreyip ölen rus yoktur. ( kamchatkada bile bulamazsınız. kamchatakada ortalama sıcaklık -45 tir)

    gene yazılmış çok iyi sevişirler falan . rus kızlarının yüzde 90’ ı kolunda serum bağlı gibi sevişir. yüzde 10 luk kesim ise gerçekten işini bilir.( böyle gereksiz şeye girmek istemiyordum ama halk yanlış bilinçlenmesin)

    bir diğer iyi oldukları konu internettir. hatta hız olarak dünyada ilk 20’dedir. üstte yazdığım paslı otobüslerinde bile wifi vardır. yerin yedi kat dibindeki metroda da wifi mevcuttur. sokakta giderken yanlışlıkla bile internete bağlanabilirsiniz. o derece geniş ağları vardır .

    bir diğer konu ordusudur. gerçekten çok sağlam ordu yapılanmaları var. bunla ilgili detaylı konuyu rus ordusu başlığında daha sonra anlatacağım.

    istihbarat konusunda çok iyidirler. ülkeye giren her yabancı izlenir. ya ağa ben demir ustasıyım beni niye izlesinler diyen adamların başına şöyle bir olay gelmiştir. uçak düşürme krizinden sonra , 500 kişilik türk şantiyesindeki tüm işçilere bir şekilde ulaşılır. geri kalan kısımları ancak özelden yazabilirim. durduk yere beni de sikmesinler .

    bunlardan sonra tabi akla edebiyat , sanat , tiyatro şu bu gelebilir . hepsiyle ilgili uzun uzadıya yazabilirim ama uykum geldi .

    tekrardan bilgilendirme yaparız .

  • b'ye rush'lamak.

    (bkz: counter strike global offensive)

  • cs go da hack kullanmak.
    cyka blyet.

  • çay kültürüdür.

    birkaç aydır rus klasiklerine verdim kendimi. istisnasız tüm roman karakterleri çay manyağı. sürekli semaver kuruyorlar. en zor anlarda bile çay içmekten vazgeçmiyorlar.

    örneğin, dostoyevski'nin ünlü yapıtı suç ve ceza romanının başkahramanı olan raskolnikov. 2 kadını öldürmüş baltayla. polisler ve sorguçlar delil arıyorlar, üstünde psikolojik baskı kurup sorguya çekiyorlar onu. sürekli sıtma nöbetleri geçiriyor. annesiyle kızkardeşi petersburg'a gelmiş, kafasında deli sorular, günlerdir boğazından aşağı bir lokma geçmemiş; bu kadar dert tasa var ama o kıç kadar odasına geçince "nastasya çay var mı" diye soruyor. sonra razumihin'in yanına uğruyor. onun da sefaletten götüne giyeceği don yok. tüm eşyaları rehinde. "dur sana bi çay koyim" diyor. lan çayın sırası mı?

    acaba çay hala rusların vazgeçilmezi mi diye düşünürken tv'de rus yapımı maşa ile koca ayı isimli çizgi filmine denk geldim geçenlerde. bizim trt'de de gösteriliyor sabahları. oradaki koca ayı karakteri semaveri yanından ayırmıyor. aha böyle :)

    diyeceğim şu ki; sosyal medyada yapılan onca çay geyiğine rağmen çay konusunda türkler, kesinlikle rusların eline su dökemez. adamlar içki masasında bile çayı ayrıca içiyorlarmış.

    bizim tanzimat sonrası ve cumhuriyet dönemi eserlerini de çokça okudum ama hiçbirinde "bir çay koy da kendimize gelelim azizim" diye bir şeye denk gelmedim.

    çay, rus kültürünün kadim bir unsuru. biz ise çayı çok sevsek de galiba daha sonradan haşır neşir olmuşuz.

    edit: arkadaşlardan gelen mesajlar üzerine bir iki ek bilgi.

    1) neuron arkadaşın hatırlattığı üzere osmanlı'dan beri bizde çay değil kahve kültürü hakimmiş. ayrıca 3-4 nesil öncesine kadar bizde çay lüksmüş.

    2) ssgnin yegeni arkadaşımıza göre çizgi filmde yapılan vurgu çay değil "semaver"miş. semaver zaten rusların simgesiymiş. ayrıca semaver, rusça bir kelimeymiş.

    sama=kendi
    var(it')=kaynamak

    samavar'dan semaver olarak bizim dilimize de geçmiş.

    3) manzikert nickli yazar, türklerin çay kültürünün ruslardan daha eski olduğunu belirtiyor:

    "rusya(muskovi beyliği) 1400'lere kadar küçük kabile gibi. türk hükümdarların boyunduruğu altında yaşıyorlar. çay da çin kültürüne ait bir içecek. malum türkler milattan önceki çok kadim zamanlardan beri çinlilerle bir arada. haliyle çay bizim kültürümüzde daha eski bir içecek. çay nemli bölgelerde ekiliyor, rusya'da çay yetişen bir yer bile olduğunu sanmıyorum.

    mesajı yazdıktan sonra baktım. 1638'de gelmiş çay rusya'ya"

    4) ceburaska nickli arkadaşımız ukrayna'dan bildirdi:

    "evet çay hala rusların vazgeçilmezi. ben ukrayna'da yaşıyorum, ilk geldiğim zamanlar çok şaşırmıştım. adamların her koşulda çay içmelerine. en ağır içki masasında bile çay vardı. sabah, öğlen, akşam. ama her zaman yanında tatlı bi şeyler. o yüzdendir ki kırsalda bir sürü eksik dişli tip dolanır ortada. hepsi çay ve tatlı düşkünlüğü sonucu."

    medeniyet -> ceburaska: bizim gibi mi içiyorlar? yani demek istediğim hani biz iki demlik yapıyoruz ya, birinde dem diğerinde sıcak su. onlar da öyle mi içiyorlar?

    "hayır bizim gibi değil. demlik çaydanlık altlı üstlü degil. porselen çaydanlıkta demliyorlar. ayrı bir çaydanlıkta su kaynıyor. sonra demlikte demliyorlar ama demlik tek başına duruyor. buharda demlenmiyor. çayı türk çayı gibi değil. bardakta da demlenir, iki dakikada. seylan cayi gibi çaylar."

  • kesinlikle edebiyat, aksini iddia edenle muhatap bile olmam.

    (bkz: puşkin)
    (bkz: dostoyevski)
    (bkz: tolstoy)
    (bkz: gogol)