sizi anlamıyorum ben ya. cidden farklı dönemlerdeyiz. insanların, canlıların acısını umursamamanın adı ortaçağ'dır.
"ne yapsınlar?"
insanların acısına saygı duysunlar mesela. bir sonraki tatilde fotoğrafını çekecekleri, temiz hava alacakları bir manzaranın olmayacağının bilincinde olsunlar mesela.
yahu halk kendisi mücadele ediyor görmüyor musunuz? insanlar evlerini, hayvanlarını, her şeylerini kaybettiler. biz ormanlarımızı kaybettik. hayvanlar canlarını kaybettiler!.. binlerce can, yanarak can veriyor. alevler içinde acı çeke çeke ölüyor! aklınız alıyor mu bunu! buna nasıl duyarsız kalınabilir! duyarsız kalanı nasıl normalleştirebilirsiniz! yardımlarını geçtim, eğlencelerini milletin gözüne sokmaları sizi rahatsız etmiyor mu? bir yerde can pazarı yaşanırken diğer tarafın gülüp eğlenmesi size normal mi geliyor gerçekten? her duyarsızlığa saygı duymak gibi bir zorunluluğun olduğunu size kim öğretti ya!
duymuyorum saygı falan. herkesten de duyarlı olmasını bekliyorum. can veren hayvanlar hepimize emanet çünkü. o ormanlar, o güzellikler hepimizin!
herkes acısını dilediği gibi yaşar saçmalığınız da yerin dibine batsın! eğlenip gülen insanları onlar da üzülüyordur (veya üzülmeleri gerekmiyor) diye güzelliyorsunuz ya, zihniyetiniz batsın!
işe yaramadığını hisseden hiç olmazsa duyarlı olur. insanım diyen şu hassasiyeti gösterir.
nikaha giden adama laf etmiyormuşuz. etmedik mi! başlıklar açılmadı mı! o adam da yerin dibine sokulup eleştirilmedi mi burada?! hatta ekranlarda. sayfalarca entry girilmedi mi? okumuyor musunuz yoksa anlamaya zekanız mı yetmiyor!
siz neler olup bittiğini idrak edebiliyor musunuz gerçekten!