ruhi çenet

  • bizim insanımız ne kadar kavgacı yahu. hazımsız, her şeyi bilen, kavgacı, dedikoduyu seven, eleştirmeyi seven, tebrik etmekten korkan, özür dilemeyi bilmeyen insanlar her yerdeler.

    ben ruhi çenet nedir, bilmezdim. sahiden dört beş ay önce yolda görsem tanımaz, bilmezdim. sonrasında bir gün tesadüfen bu adamın yakutsk videosunu buldum.

    kendim -28 derecede minsk’in akılalmaz rüzgarlarında donarken acaba yakutsk şehrinde insanlar nasıl yaşıyor diye ingilizce, rusça videolara baktım. derken bu arkadaşın yakutsk’a gittiğini gördüm.

    bakın, sizi bırakın güvenilmez, eski uçaklarla, rusya’nın insan hayatına değer verilmeyen kafasıyla kışın ortasında yakutsk gibi bir şehre götürmeyi; erzurum’a götürelim deseler aman dersiniz.

    bu arkadaş kendi gitmiş, tek türkçe video içeriği de çekmiş. hem gurur duydum hem de takdir ettim. ben de çok istedim yakutsk’a gitmeyi ama minsk’te olmama rağmen üç uçak yolculuğu gözümü korkuttu. kaldı ki -28 derecede donarken orayı hayal edemedim.

    sonra bu youtuber arkadaş gördüm ki koronavirüs ilk çıktığında direkt çıktığı yere gitmiş. bu bir deli cesaretidir. kendim şu anda karantinada kalan biriyim. orta yer yer ağır sayılacak ölçüde geçirdim. virüsün ikinci senesinde benim yaş grubumda tüm etkilerini ve tehlikesini bilirken dahi insan çekiniyor. sonuçta bu yeni bir virüs ve neler olacağı bir noktada piyango. bu youtuber daha virüs ilk çıktığında korkuyu geçtim, dehşet içinde insanların hareket ettiği zamanda pandeminin kaynağına gitmiş.

    sonrasında bakıyorum bu adam ermenistan’a gitmiş. bugün youtube’da kaç tane güncel türkçe ermenistan videosu var? kaldı ki ingilizlerin, rusların ermenistan gezisi ile bir türk’ün ermenistan gezisi bambaşka.

    sonra bu youtuber arkadaş tutmuş dünyanın en kirli şehrine gitmiş. videoyu izlerken benim ciğerlerim tıkandı. kaldı ki gittiği yerler can ve mal güvenliğinin de çok riskli olduğu bölgeler.

    bugün ise oldukça tehlikeli bir geçitten geçmiş. bunu çok güzel belgelemiş.

    hala burada yazarlar yok öyle yok şöyle diyorlar. buna çekememezlik denir. neymiş video taklit ederek zamanında ünlü olmuş. o zamanları bilmem. öyle yaptıysa etik dışı ahlaken sorunlu bir şeye imza atmış demektir. ama şimdi yayınladığı videolara bakıyorum hepsi özel içerik. bu videoları çeken eskaza bir ingiliz bir avustralyalı gezgin olsaydı burada insanlar el üstünde tutardı.

    biz ise rezil olsun perişan olsun istiyoruz. yerlere kapansın, sürünsün, ömrü boyunca tek ayak üzerinde dursun istiyoruz. neden? eskiden şunu şöyle yapmış da ondan…

    türkiye’de özgün olmak başarılı olmak aykırı işler yapmak cesaret meselesidir. çünkü sizin başarılı olmanızı kimse istemez. isterler ki youtube gelip hesabınızı kapasın, kapasın ki millet de oturduğu yerden kahkahasını atıp “ben demiştim” desin.

    zaten biz ne yazık ki en çok “ben demiştim” demeyi seviyoruz. keşke biraz da teşekkür etmeyi, özür dilemeyi, sabit fikirli olmamayı, tüm dünyayı siyah ya da beyaz görmemeyi, takdir edebilmeyi sevebilsek…

  • (bkz: sağol canım övdüm de geldim)