roger federer

  • bir sahne düşünün;

    federer ağlıyor, nadal ağlıyor, en son dayanamadı djokovic de ağlamaya başladı,berrettini bunların arasında zurnanın sol deliği ama o da ağladı.

    döndü world team'e schwartzman ağlıyor.

    biz ağlıyoruz. aslında duygulanmamizin sebebi tam da bu.ömrümüz geçiyor ve biz bu geçişleri, kaybedişleri hayatimizda sürekli olan ve hiç gitmeyeceğini düşündüğümüz şeylerin gittiğine tanık olduğumuzda anlıyoruz.

    tam 24 yıldır orada duran tenisle alakalı alakasız herkesin kulağına ismi çalınan bir insan gitti.

    teletext döneminden ultra hızlı cep telefonlarına kadar her dönemde raket sallayan bir adamdı. biz bu döneme nice sevinçler nice kayıplar nice anılar sıkıştırdık.

    ve onun vedasıyla bu geçen tüm zamanın farkındalığı olanca gerçekliği ile yüzümüze vurdu.

    çok zaman geçmişti ve o zamanların bittiğini roger'in vedasiyla anladık. ıste hepimizin ağlama sebebi budur.

  • küllüğe uzanmaya üşendiğim için sigara küllerini ıslak mendile biriktirirken federer'in 36 yaşında 20. grand slam'ine koşmasını izliyorum. ben beyin gücüyle küllüğü yanıma çekmeye çalışırken maç 2 saatten fazladır devam ediyor ama federer hala inanılmaz civelek gibi sağa sola koşuyor.

    (bkz: federer'in nasıl böyle olması)

  • kendisi değişmeyen klastır. seneler boyu bir sürü tenisçiyle karşılaştırıldı, nadal ve djoko'nun öne çıktığı zamanlarda bunlar insanlık dışı federer geçmişte kaldı dendi. bu adam da sakatlık yaşamasına rağmen hep geri geldi.
    ben 2007'de başlayan takibimden beri bir kere olsun bu adamın agresif ve lüzumsuz bir açıklamasına hareketine rastlamadım.
    venus-serena williams'ın raket kırmalarının ayyuka çıktığı zamanlar oldu, sharapova men edildi, nadal sakatlandı ve doping kullandığı söylentisi yayıldı, djoko'nun çetnik selamı yapması zaman zaman tepkiyle karşılaşıldı;

    ama bu adam bir kere olsun böyle bir şey yaşamadı, sadece nadal'a finalde kaybettiği sene ağlaması garip karşılandı ve ayıplandı. federer'in eleştirilen en mühim hatası ağlamasıydı kort dışında, düşünebiliyor musunuz ?

    federer nereye gitse nezaketiyle gitti ve herkesi etkiledi; amerikadan istanbul'a başardı bunu.

    bu adam tenisin en büyük ismidir, tarihe çoktan adını yazdırmıştır ama her şeyden önce bu adam olup olunabilecek en nezaketli en ahlaklı sporcudur.

    eminim ki atatürk kendisini çok severdi

    çok yaşa federer !

  • kazandığı 17 gs'nin 20 tanesinde rakibi yoktu.

    kazandıklarını da oy çokluğuyla falan kazanmıştır kesin.