ramazan temalı reklamlar

  • bu sene beni yine ben olmaktan çıkarıp ayrılsak da beraberiz'deki berna'nın annesine döndürmeyi başaran işkence silsilesi. beykoz'daki bembeyaz villasının yemyeşil bahçesinde, mac face & body fondötenle boyanmış suratlarıyla iftarı bekleyen aile, hepimiz biliyoruz ki hiçbiriniz oruçlu filan değilsiniz.
    hele kaynanası görümceleri başına toplandığı halde 20 çeşit yemek hazırlamaktan enfes bir mutluluk duyar gibi ağzı kulaklarına varan, hayatında biber dolmasının biberine bile dokunmadığı 10 metreden belli olan, saçları maşalı, kendisi 34 beden o gelin şu an ezanı beklemek yerine alaçatı'da butik otellerde tatil yapıyor. yeter artık yeter, defolun gidin top atılır atılmaz uludağ limonata'yı kafasına dikenler, sırma su'yu bir sürahiye doldurmayıp 1,5 litrelik pet şişeyi o süslü sofraya koyanlar, "sütaş peynir olmadan sahur yapamam murtaza :s" diyen davulcular, hepinizden iğreniyorum. ama en çok da:

    (bkz: algida maraş reklamındaki sevimsiz çocuk)

    şu son haftalarım sokakta gülşen'in bangır bangır şarkısından, tv açıkken de bu çocuktan kaçmaya çalışmakla geçiyor. çıktığı anda kumanda yakınımda değilse t-rex istilasından kaçan amerikalılar gibi depar atıyorum evin içinde. mi6 ajanı olsam, beni yakalayıp bir koltuğa bağlayıp durmadan bunu izletseler majesteleri kraliçenin donunun rengine kadar öterim. reklamcılara bu çocuğun rating alacağını düşündürmede katkısı olan herkese allahtan bela diliyorum.

    bir diğer kabus da köy öğretmeni temalı operatör reklamı, mübarek 20'li yıllardan fırlamış öğretmen hanımkızı iftarda yalnız bırakmamak için gelen köylülerden birine kız "de'yi bitişik yazmışsın ayrı olacak" diyince, "ramazanda ayrı gayrı mı oluğğğğ" diyor ve dirseğiyle karın boşluğuna vurarak dürtükleme hareketi yapıyor bir çilekeş anadolu kadınımız. cahilliğe duble övgü. görünce kaşınmaya başlıyorum.

    daha bunun "bayram tatilinde sakın ha gidip keyfinize göre tatil yapmayın, kahramanmaraş'a eşinizin ailesinin akrabalarının yanına gidin pis hayırsız beyaz yakalılar ;(" temalı devamı var. reklamcıyla marka sahipleri bayramda miami'de fink atsın, siz de kaynananız kent şeker reklamına bakıp ağlıyor diye marmaris'e bile gidemeyip onun yerine 3 gün anadolu'nun sıcak, bakımsız, gıybetli ve çekyatlı bir yerinde dedikoducu misafirlere baklavalı dolmalı tabak hazırlayın. adaletini öpeyim dünya. yaşamak bu deyil.