oturulan evin en can sıkıcı özelliği

  • caminin dibinde olması. bunun kadar hayat kalitesini düşüren başka birşey olamaz. her sabah bağırtıyla uyandırılmaktan bıktım.

  • asansörmüş balkonmuş aidatmış geç geç geç. gürültüdür net. en mahremin,tek sığınağın,anne karnındaymış gibi hissettirmesi gereken bu beton yığınının, diken konforsuzluğunu yaşatmasıdır. kulak tıkacıyla uykuya dalmak,evde enerjisini atmaya çalışan çocukların top sesleriyle irkilmektir bu huzursuzluk. şarjlı diş fırçanı çalıştırırken,acaba sesini duyup bunu dildo sanıyorlar mıdır sorularını kendine yöneltmektir. entryleri okurken kendi derdimi unuttum.ve inanıyorum; rüyalarımızdaki o güneşli müstakil bahçeli evlere kavuşacağız..

  • kendi evim olmaması...

  • küvet olmaması. küvet bizzat mevcut olmadığı gibi ayrıca küvet koyacak yer de yok. duşakabini kaldırtıp küvet sıkıştırtsam bu sefer klozette hamam böcekleriyle kucak kucağa oturmam lazım. yer o kadar daralıyor.

    canım kliplerdeki gibi zengin depresyonu çekiyor. küveti suyla doldurup içinde oturup ağlamak istiyorum ama maalesef :( leğen mi doldurayım nabıyım muadili de yok ki bu eylemin. duşta depresyon yaşayayım desen kafaya çarpan su kabarcıkları ve fşşş sesi konsantrasyon bozuyor.

    evde küvet olmaması dostlar, mükemmel ingilizce konuşamıyor olmak ve hiç yurt dışına çıkmamış olmakla beraber ezikliğini en çok yaşadığım 3 şeyden biridir.

  • kapı komşunun akraban olması