nusret gökçe

  • elin japonu, çinlisi, tibetlisi, almanı yaşlandıkça bir bilge bir ermiş oluyor...
    bizim siyasetçi, futbolcu, şarkıcı hatta kasap bile yaşlandıkça iyice şempazeye evriliyor aq..

  • parayla kalite, duruş, asalet alınamıcağının en canlı örneği.

  • nusret mi yönetiyor venezuela’yı anlamadım. gayet profesyonel işini yapıyor. herkes sevecek değil tabi işini yapma şeklini. eğitimsiz diyor biri de. türkiye’de yolda yürümeyi bilmeyen milyonlarca insan var çoğu en az lise mezunu. dünyaca ünlü steak house zinciri oluşturdu herif genç yaşta. kendi tarzını oluşturdu. son dönemlerin en başarılı türk girişimcisidir takdir etmeyi bilin.

  • önceden yazilmistir kesin ama avrupa yakası'ndaki şehsuvar karakterinin, nisantasi'ndaki kasapci haline benzettigim kisi.

    gerci sehsuvar pilava cok bayilirdi*

  • adam şampiyonlar ligi finalinde kupa töreninde sahaya giriyor. tahminen yakın arkadaşı benzema’nın daveti ile. liverpool oyuncuları sahayı terk ederken adama selam verip geçiyor. vip sayılabilecek bir tribünde olan bir türk “nusret abeyy” diye bağırıyor falan. çok enteresan bir toplumuz lan.

  • eğitimi olan adamdır. fena halde de eğitimlidir. gereksiz ve işe yaramaz bilgileri bilmez ama. kendi kulvarında çok bilgilidir.

    adam daha 10'lu yaşlarda bu işi gözüne kestirmiş ve kasap çıraklığından başlayıp bu işte uzmanlaşmış. işi öğrenmek için lisan öğrenmiş, güney amerika'ya gitmiş, türkiye'de bir sürü üst düzey bağlantı kurmuş ve sonunda dünya çapında başarı yakalamış.

    neyin eğitiminden bahsediliyor ? lisede inkilap tarihi maddeleri ezbelermek veya üniversitede iktisat dersindeki iki adam smith okuyunca, kendinizin her şeyi hak ettiğini mi düşünüyorsunuz ?

    eğitim maalesef okulda olmuyor. dışarıda, hayatın içinde yaşayarak oluyor. okuldaki çoğu şey ezber ve ezber yapmanız size hiçbir şey kazandırmaz. birçok kişi için okumak vakit kaybıdır.

    edit : hayvanlara muamelesinden ve bakış açısından ötürü kendisini sevmem. ama işinin uzmanıdır. sezar'ın hakkı sezar'a.

  • çok takdir ediyorum bu adamı.

    kro diyenler olmuş. aptal aptal pozlar veriyor diyenler olmuş. giydiğine, söylediğine laf edenler olmuş.

    bu adamı sanıyorum canlı yayında cebindeki parayı sayan milyarderlerle karıştırıyorsunuz siz. önce bunun ayrımına bir gelelim.

    bu adam doğudan 0 olanakla gelmiş. yanlış hatırlamıyorsam ilkokul mezunu bir adam. günaydın'da çalışıyorken işine saygısı, işini güzel yapıp insanlarla iletişimini kuvvetli hale getirmesi, kaçak maçak bir şekilde arjantin'e gidip işinin merakı doğrultusunda "dünyada neler oluyor"u merak ediyor oluşu ve işinde kendini sürekli güncellemiş olması yeterince takdire şayan değil mi? adam yaptığı işin en derinine kadar gidiyor, memleketinde öğreniyor her şeyi. cüzzi miktarlara çalışıp her haltı öğrendikten sonra ülkesine dönüyor.

    bakın bu adamın instagram sayfası da aynı zamanda nusret'in ne denli nev-i şahsına münhasır olduğunu gösteriyor. birincisi herif bu kadar yokluktan gelip birden böylesine zengin olmasına rağmen fotoğrafını ya da videosunu paylaştığı neredeyse tek yer ya ahır, ya da restaurantı. bu da adamın işine ne denli bağlı olduğunu, işini ne kadar severek yaptığını gösteriyor.

    ikincisi, bu adam parayı birden bulan diğer kekolar gibi ferrari'lerle porsche'larla poz verip "bugün de şurada partiledik kahrolsun yea" tadında paylaşımlar da yapmıyor.

    adam işini çok iyi yaptığı için tüm ünlüleri sayfasında paylaşarak çok geniş kitlelere ulaşıyor. "dedi" gibi kendine has tek cümlelerle imzasını atıyorken bir de buna dünyaca ünlü bir hashtag olacak "nusret tipi tuzlama" merasimini de ekliyor ve #saltbae ortaya çıkıyor.

    ya bu etiketin geçen hafta ilk defa amerika'dan çok prestijli bir okuldan mezun olan arkadaşımın paylaştığını gördüğümde gözlerime inanamamıştım. 9gag'de, youtube'da en ünlü kanallarda falan adam ortalığı birbirine kattı ve takipçi sayısı 1m'den 1.5m'e çıktı.

    bu ne demek biliyor musunuz? türkiye, dubai ve katar'dan sonra ortadoğu'da eksik kalan yerler ve ardından avrupa ve amerika'yı da etkisi altına alan lüks steak house imparatorluğuna adım adım ilerlemek, türkiye'nin reklamını daha etkili ve daha çok yapabiliyor olmak demek. soft power dediğimiz gücü belki de normal şartlarda hiç ulaştıramayacağımız noktalarda hissettirebilmek demek. ve bu adam ülkesiyle gurur duyup geleneksel motifleri işine/sosyal medya hesaplarına taşıyan bir insan (fes giyip bıyık bırakan personeller, 10 kasım'da atatürk'e kendi tarzıyla gül bırakmalar vs).

    e bir de arkasında d-ream'in ve finans ve yönetimsel desteğini düşünecek olursak, yapacağımız şey , oturduğumuz yerden bok atmak yerine takdir etmekten başka hiçbir şey olmuyor.

    hangi ünlü, şu adamın tek başına yaptığı kadar türkiye'ye artı sağlamış bir onu düşünün önce.

    sahte psikologlara prim vereceğinize azıcık şu adamı öveydiniz keşke.

  • adam günlük 1 milyon dolar para kazanıyor, 1400 tl alan gelip adamı savunuyor :)

    edit: bir yukarıdaki entry sahibi kaçar maçar. şurada dursun link: http://hizliresim.com/kg7qka

  • kendisi için erzurumlu deniyor ama bence meksikalı uyuşturucu kartellerine benziyor. bir de etlere tokat atması, bıçakla ani hareketleri, kadınlarla verdiği pozlar falan epey düşündürücü, kendisinden esinlenilerek bdsm temalı gore filmler çekilebilir. ha ben çekmem ben kendisinden korkuyorum, görsem yolumu değiştiririm heralde. nusret bey eğer bu entry'i okur bana gıcık olur bulup öldürmeye niyetlenirseniz lütfen hızlı bir şekilde öldürün çünkü etleri doğrama şeklinize bakacak olursak epey acı çektirmeyi sever gibi bir haliniz var, saygılarımla