nilhan osmanoğlu

  • hanedan-ı osmanlı'dan çıkmış bir nilhan,
    ister ki onda da olsun bir taht-ı revan,
    bilmez midir düşmana kaçmış son sultan,
    halktan hak ister utanmadan bizim kezban

  • niye seni her gördüğümde mahalle düğününde saçını maşa yaptırmış bir varoş gülünün hayali içimde kelebek gibi kanatlanıyor ha nilhan?
    senin deden başımızın belasıydı yetmedi seni mi miras bıraktı başımıza ha naylon sultancık içi dolu kezbancık. ada istersin, padişahlık istersin sen ne çemçük ağızlı karısın nilhan. çok yaşa, ama sus, allahın adını veriyorum sus nilhan...

  • muhtemelen seneye survivor ünlüler takımında felipe melo ile birlikte yarışır melo da bunu adada sikti mi sikmedimi tartışmaları gündemi meşgul eder durur. ötesini bilmem...

  • şurada dediğine göre napolyon şöyle demiş: ''sultan abdulhamit han benden sonraki ikinci zengindir''.
    napolyon 1821'de ölmüş. abdulhamit han 1842'de doğmuş. yani napolyon daha doğmamış birine ''benden sonraki ikinci zengindir'' demiş!
    biri bu 5. göbekten osmanlıcılık oynayan arkadaşa tarih dersi versin.

  • osmanli borçlari hakkinda ne dusunuyor merak ediyorum. onurlu bir insan bu soruyu sorar. mal mulk istiyorsun, cumhuriyetin buyuk cefayla odedigi borcu da ustlenecek misin?

  • hanedan erdoğanoğullarına geçti. buna ne oluyor anlamadımki.

  • benim ailemde kurtuluş savaşında gelecek nesilleri uğruna canını veren var nilhan osmanoğlu'nun ailesinde yok. büyük dedem kurtuluş savaşı gazisi nilhanın akrabaları sevr antlaşması imzalayıcısı.

    evet bu topraklar bir zamanlar nilhan osmanoğlu'nun dedelerinin tapulu malıydı ama artık değil. artık bizim. nilhan'a hibe etmek isteyen etsin payını ben etmiyorum. hatta nilhan bu ülkeden tekrar kovulsun istiyorum.

    biz kurtuluş savaşını anadolu'yu işgal etmek isteyenlere karşı olduğu kadar osmanlı hanedanına karşı da verdik. toprağımızı kanımızla ve canımızla aldık adına da vatan dedik, en azından ben bu savaşlarda savaşan aile büyüklerim adına böyle konuşuyorum isteyen başka türlü konuşsun. sonrasında osmanlı hanedanını bu ülkeden siktir ettik. daha sonra siyasiler acıdılar, oy uğruna popülist politikalarla tekrar yurda kabul ettiler, türk vatandaşlığı verdiler bunlara. şimdi bunlar gelmiş sanki hala ülke babasının tapulu malıymış gibi konuşmaya devam ediyorlar. nilhan osmanoğlu'na göre laiklik gereksizmiş.

    buna www.hanedandan.com diye bir sitede cehaletine bakmadan yazarlık vermişler bir de: http://www.hanedandan.com/…ize-benim-dinim-bana/14/

    aklı sıra laikliği ilke edinen adamlarla dalga geçiyor. laiklik ne desen ne mutlu türküm diyene dermişiz biz.

    --- spoiler ---
    şimdi benim anlamadığım devlet yönetim sistemi olarak baktığınız da osmanlı'dan sonra aynı topraklarda bunun bir yasa olması çok saçma değil mi sizce de? osmanlı yönetimi bilmiyor muydu laikliği anayasası yapmayı? 600 yıl boyunca amaçları islamı yaymak, ashabı kiramdan sonra islamı en güzel biçinde temsil etmiş 72 milleti kendi çatısı altında toplayan osmanlı medeniyetinden bahsediyoruz.hem toplum hem yönetim olarak din ile devlet işlerini bir arada tuttuğu için mi bir medeniyet diyemeden edemiyor insan...
    --- spoiler ---

    osmanlı hanedanının torunu olduğu halde bu kadar cahil kalmış, fatihten, hürrem sultandan, kösem sultandan gelen genleri olmasına rağmen böyle rezil bir muhakeme yeteneğine sahip olması bu dünyadaki en büyük sırlardan biri olsa gerek.

    "islamı yaymak" ne demek mesela? islamı yaymak birilerini müslüman yapmaya çalışmak demektir. islamı yaymak din ve vicdan özgürlüğü müdür? adam hristiyan ve sen zorla ya da zorlamadan dahi olsa diyorsun ki:

    -kanka gel seni müslüman yapak.

    sen kimsin ulan? ne hakla yargılıyorsun adamı? sana bunu teklif edecek hakkı kim tanımış?

    buna osmanlının hoşgörüsü diyorlar. osmanlıda dini anlamda hoşgörü yoktur. o devirlerdeki hiç bir memlekette dini anlamda hoşgörü olması mümkün değildir. dini hoşgörü son 100 yıla ait bir kavramdır, 1850'lere kadar yahudilerin avrupa'da toprak sahibi olması yasaktı siz düşünün ötesini ve dini hoş görünün kaynağı laiklik ile sekülerizmdir. bunların kaynağı da rönesans ve reformdur. dini hoşgörünün başka hiçbir kaynağı yoktur. ortaköy'deki kiliseler dini hoşgörüden değil mecburiyetten açık bırakılmıştır. 1850'li yıllara kadar anadolunun ve rumelinin nüfusça çoğunluğu gayrimüslimdir. eğer ortaköy'deki, pera'daki kiliseyi kapatırsan bunca insanla uğraşmak zorunda kalırsın. tıpkı kızılbaşların isyanı gibi bir de gayrimüslimlerin isyanı ile mücadele etmek zorundasın. yani osmanlı gönülden ya da islam öyle emrettiği için değil- ki islamın öyle bir emri de yok- bakın sike sike kilisleri açık tutmak zorundaydı. osmanlı sike sike tanzimatı, ıslahatı ve meşrutiyeti ilan etmek rum ve ermeni mebusları meclise sokmak zorundaydı. osmanlı sike sike gayrimüslimlere bir takım haklar vermek zorundaydı.

    * şimdi bir senaryo yapalım ve osmanlı devletinde bir müslüman gayri müslim köyüne gidip de o köydeki bir adamı öldürüp karısına ve kızına da tecavüz etse, sonra o köyden ayrılsa süreç nasıl işliyor görelim.

    osmanlı fethettiği topraklardaki islam dışı milletlerde bir antlaşma yapar. bu antlaşmaya göre güya bu insanlara adalet/özgürlük ve koruma vereceğini karşılığında da cizye ve haraç alacağını, devşirmek için çocuk alacağını beyan eder. bu insanlara zımmi denir. zımmi islam hukukunda bir terimdir ve "zimmet" kökünden gelir. yani bu insanlar osmanlının koruması, zimmeti altına girmişlerdir. bunlara osmanlı elbette bir adalet ve özgürlük vaat eder ancak bunun uygulanması da en nihayetinde kadı denilen ve döneminin en büyük islamcıları olan insanların vicdanına kalmıştır. çünkü gayrimüslim/müslüman davalarında tek yetkili merci müslüman kadıdır. özellikle ufak yerleşim yerlerinde adalet müslüman/müslüman davalarında ve müslüman/gayrimüslim davalarında sadece kadılar aracığı ile sağlanır. gayrimüslim/gayrimüslim davalarında ise o inancın mahalin en yüksek dereceli din görevlisi yetkilidir adaleti sağlamada.

    islam fıkhı/islam şeriatı gayrimüslim/müslüman davalarında çok net:

    http://i.hizliresim.com/g8aqpz.jpg

    -bir insanın şahitliğinin kabul edilmesi için mutlak surette müslüman olması lazım.
    kaynak- bütün fıkıh kitapları

    bu durumda gayrimüslimü öldüren ve kadınlarına tecavüz eden müslümana nasıl ceza verilecek? suçu işlediği yer gayri müslim köyü. şahitlik yapacak müslüman yok ki orada. allah bilir osmanlı tarihi boyunca bunun gibi kaçyüzbin olay yaşanmıştır. bunları bilmeyenler osmanlı farklı dinlere karşı hoşgörülüydü derler.

    *atıyorum ben 17-18-19. yy osmanlısında yaşayan bir müslümanım ve oğlum hristiyan olmayı tercih etti. ben de ona saygı duydum. yaşlandım ve ölüyorum tek oğlum var başka kimsem yok bütün malımı miras aracılığı iile ona bırakmak istiyorum. sizce bırakabilir miyim? hayır bırakamam çünkü hanefi fıkhı bir müslümanın gayrimüslim varisine miras bırakmasına izin vermiyor. bu noktada köyün kadısı askerlerle gelip babanın öldüğü gün neyin var neyin yok devlet adına el koyuyor.

    *bir kez müslüman olan bir gayrimüslimin tekrar eski dinine dönmesinin cezası ölümdür. (çok laik evet) (anadoludaki halkları, şaman türkmenleri vs. yüzyıllar boyunca müslümanlaştıran bu maddedir)

    *ıslahat fermanına kadar yeni kilise yapılması yasaktır, kiliselerin tamiri için devletten izin istersin bazılarına verir bazılarına vermez ancak ıslahata kadar bir kilisenin bir m2 bile büyütlmesine izin vermemişti. (süper laik osmanlı)

    bunlara nasıl anlatmak gerekiyor laikliğin ne olduğunu bilemiyorum. en iyisini vakti zamanında ne güzel yapmışlar: sürmek, ülkeden kovmak, sürgüne göndermek. niye o devirlerde yaşamadık da böyle leş zamanlara denk geldik amk biz?

    hanedan torunları bu aralar çok şımardılar. tayyip'e de pek güvenmesinler tayyip de ölümlü. yarın bir gün yine başbaşa kalırız tıpkı 17 kasım 1922'deki gibi: https://s-media-cache-ak0.pinimg.com/…32ff20038.jpg ım na