netflix

  • efendilik arayan beyaz show izlesin. burda s.kiş var. s.kiş.

  • kişiselleştirme adına hiçbir yenilik yapmayan servistir.

    örneğin:
    -ayrı ayrı listeler oluşturmak istiyorum ama sadece tek liste var. dizi listesi, film listesi şeklinde bile ayıramıyorsunuz, tüm ekledikleriniz tek bir listeye karışık şekilde ekleniyor, sırası da yok.

    -ben filmlerin orijinal isimlerini görmek istiyorum. demir adam, siyah kristal gibi çevirileri görmek istemiyorum, orijinal adı neyse onu görmek istiyorum ama böyle bir seçeneğim yok. (dili ingilizce yapmak sorunu çözüyormuş ama bu bir seçenek değil maalesef, hem türkçe kullanıp hem orijinal dil istiyorum)

    -uygulamayı açtığımda anında bir bölümün otomatik oynamasını istemiyorum, bazen izlediğim dizinin ileriki sezonundan bir sahne oluyor ve spoiler içerebiliyor.

    -daha önce izlediğim bir içeriği izledim olarak işaretlemek istiyorum ama bu seçenek de yok. her gün önüme izlesene izlesene diye öneriyor, halbuki seneler önce izledim istemiyorum izlemek. eğer tıklarsanız daha fena, izlemeye devam et listesine giriyor ve hep orda görünüyor. (izlemeye devam et bölümü viewactivity kısmına girip silinebiliyor ama tarayıcıdan girip kaldır falan demek gerekiyor, yine kullanışlılıktan çok uzak)

    -dizi bölümlerinin açıklamalarını ve fotoğraflarını görmek istemiyorum. diyelim ki bir dizinin 4. bölümünü izliyorsunuz, tam sonunda adam ölmek üzere bitiyor. acaba ölecek mi diye merakla diğer bölümü açacağınızda adamın hastaneden kocaman bir fotoğrafını görüyorsunuz. resmen tek fotoğrafla spoiler verebiliyor. trakt.tv adındaki sadece izlediğiniz bölümü işaretlediğiniz site bile bunu düşünüp kapatma ayarı koymuş, siz düşünememişsiniz pes. (2 sene önce bu konuda defalarca destek ekibine mesaj attım, ilgileneceklerini söylemişlerdi ama değişen yok)

    bunun gibi kişiselleştirmeleri yıllardır yapmayarak ne amaçlıyorlar bilmiyorum, insanlar kolay erişebildikleri için kullanıyor bu uygulamayı. bir süre daha inat ederlerse rarbg'ye geri döneceğim gibi görünüyor. izlediğim filmi diziyi de itunes'tan kiralayarak parasını öderim, korsancı olmamak adına.

  • hala şu torrent tartismasini bitirememis olusum. netflix’in torrent’le ne alakasi var. netflix kullanan herkesin torrent bilmedigini mi saniyorsunuz ? torrent bilmek nedir ayrica ? kuantum fizigi mi aq bu. kendiliginden indiriyor. sanirsin torrent sitelerinin kurucusu bu pezevenkler.

    teknolojinin gelismesi demek torrentten film cekmek demek degildir. insanin hayatini kolaylastirmasi demektir. çaba harcamadan tv’den, bilgisayardan, telefondan film izleyebiliyorsun bu platform sayesinde. netflix kullananlarin amaci zaten guncel dizi-film izlemek degil. rahat bir sekilde izlemek. spotify da boyle. 2019 yilindayiz sarki indirmek mi kaldi artik. ac spotify, apple music dinle gec. artik cimrilikten, belescilikten can verecek hale geldiniz lan. yaziktir.

    netflix ayda 10 lira, spotify 3 liraya geliyor baskalariyla kullanirsaniz. gunde 43 kurus. her gun yolda yere bakarak yuruseniz 50 kurus bulursunuz zaten. 7 kurus da cebinize kalir.

  • lost: yok
    how i meet your mother: yok
    friends: yok
    the matrix: yok!
    the godfather 2: bu bile yok telifini satayım. nasıl bir telif saçmalığıdır ki bir üçlemenin 1 ve 3.filmleri olmasına rağmen 2.filmi olmaz hem de aylardır?
    edit: şimdi baktım the godfather ve the godfather part 3 bölümlerini de kaldırmışlar. kafayı yerun...

    bunlar en akla gelen birkaç örnek türkiye sürümü için ve gerçekten bu tür yapımların olmaması acı verici. acı verici çünkü insan bir zamanlar dizimag'tan 360-480p düzeylerinde izlemek zorunda kaldığı ve en sevmiş olduğu dizi olan lost'u televizyonunun karşısına geçip ayaklarını uzatarak takılma donma derdi olmadan 1080p izlemek istiyor... sırf bu yüzden bir iki sene daha gelmezse parayı biriktirip sağlam bir hard disk alarak bir şekilde bu dizileri ve yapımları doldurtup tv'den izlemeyi amaçlıyorum. netflix nelere muhtaç bırakıyor insanı. ne vardı işte bir sabah uyandığımızda kıydırık dandik beş para etmez netflix yapımı filmler yerine morpheus ve neo'nun koca güneş gözlüklü tiplerini görsek? defalarca rüyamda matrix'in netflix'e eklendiğini gördüm ve rüyamda bile sevinçten elim ayağım titriyordu. çünkü bazı yapımlar, yapımdan ötedir. kişiye özel yaşanmışlığı, hatıraları, fikirleri anımsatır. insan her hayatının filminin netflix'te olmasını isteyemez tabi ama koskoca matrix'den bahsediyoruz ulan... ingilizce öğrenirken sevdiğiniz bir filmi defalarca defalarca ingilizce altyazılı izleyin diye tavsiye edilir. işte o film matrix idi, 10 kez üst üste izleyebilirdim ing altyazılı burada. kahvaltıda friends izler hem gülerdik hem de ingilizcemiz iyi kötü gelişirdi. fakat yok. ingilizce altyazılı izlenebilecek doğru düzgün yapım bile yok burada. avatar son hava bükücü ile idare ediyoruz...

    netflix yapımı beş para etmez "izle-tüket-geç-" filmlerine ayrılan bütçe şu tür yapımların telif hakkına ayrılsın, türkiye sürümü için gerekirse ekstra paket bilmem ne seçeneği eklensin ama matrix, friends, lost gibi yapımlar eklensin be artık.. hadi bu tür dev yapımların telif sorunları vardır, digiturk - bluttv gibi yerel rakipler vb. yahu en azından şöyle bağımsız, sanatsal filmler eklensin hiç olmazsa? üç renk üçlemesi olsun, wristcutters a love story, magnolia, a torinoi lo gibi telif konusunda çok zorluk çıkarmayacak şöyle kaliteli yapımları kim tercih etmez ki sharknado serisi saçmaladığına? blutv'de bile daha fazla bağımsız yapım var.

    gece gece amma ağladım ben de ama ne vardı biraz tarantino filmleri olsa, bir tanecik de olsa lars von trier filmi olsa, godfather'ler geri gelse... tv'de izleme rahatlığına rağmen yeni dönemde gelecek zamma karşılık, içerikler eklenmek şöyle dursun böyle azalmaya devam ederse üyeliği iptal ettirmek kaçınılmaz gözüküyor. yakında breaking bad'i de kaldırır bunlar türkiye sürümünden.

  • skiyim intronuzu. intro atla seçeneği çoğu platformunda mevcuttur. ama atlamayın amk. mesela narcos da intro atlanır mı hiç. pablo reyizin motor üstündeki pozu yeter.

  • house of cards konusunda bir çok eleştiri doğru olsa da bir düzeltme yapmak gerekiyor. netflix house of cards ve orange is the new black dizinin yayın haklarını türkiye pazarına girmeden önce sattı. yani netflix türkiye kurulmadan önce. o dönemde türkiye'ye girme gibi bir planları olmadığı için bunda bir yanlışlık görmedi. o yüzden türkiye pazarına girdikten sonra bu sıkıntıları yaşamaya başladıı.

    bunda eleştirilecek mevzu ise yaptıkları anlaşma. bu kadar amatör anlaşma yapmış olabildiklerine inanamıyorum. tüm dünyaya yayılma gibi bir politikaları varken kendi dizilerini yayınlayamayacak şekilde yayın haklarını başka platformlara satmaları cidden skandaldır. nasıl kendi platformlarını istisna koymamışlar bu hakları devrederken akıl alır değil.

  • abonesi değilim. ancak şunu insanlar anlamıyor. netflix de işine geldiği için anlatmıyor. netflix sana gelmiş geçmiş tüm film ve tv showlarını stream edebilirsin demiyor. benim kendi yapımlarımla ayrıca beğendiğiklerimle sunduğum kütüphane bu diyor. sen seç izle diyor. bu kütüphanenin de zamanla değişeceğini söylüyor. yani aradığını bulacağın değil, sunulandan seçeceğin bir deneyim vaadediyor. geleneksel tv'den farklı olarak play tuşuna ne zaman istersen o zaman basıyorsun. hamdi bölümü ya da filmi ne zaman istediğine sen karar veriyorsun. netflix bu. eleştirilmesini insanların netflixi spotify'ın resimlisi gibi algılamasından kaynaklanıyor. bu algı reelde netflix'in sunduğu deneyim olsa eminim hiç birimiz netflix'i tartışmıyor kuzu kuzu kredi kartı numaralarımızı girmiş canımız ne isterse onu izliyor olurduk. ne yazık ki ne film endüstrisi buna müsade etmez. bluray dvd hala satılıyor. insanlar itunes'tan film kiralıyor vs. bundandır ki netflix kendi yapımları ile konuyu geliştirilmiş tv deneyimine çekiyor.
    spotify konusunda ise durum farklı. artık cd / plak meraklısının aldığı bir medya tipi haline geldi. insanlar stream müzik servisleri olmasa da alternatif digital yollarla müziğe erişiyor. bunların büyük bir çoğunluğu ise telif sahibini memnun etmiyor. kaldı ki streamden de çok memnun değiller.
    sonuç olarak netflix'in bizim gönlümüzden geçeni vereceği günler gelir mi bilmiyorum ama bu haliyle sınırlı bir kitle tarafından tercih edileceği kesin.

  • artık yurdum insanı da netflix and chill aktiviteleri yapacak. "bize gel film izleriz" devri bitiyor.*