naim süleymanoğlu

  • bulgaristan'da yaşayan türklerden biri iken ve bulgaristan adına yarıştırılırken 1986 yılında dönemin başbakanı turgut özal'ın katkıları ile türkiye'ye getirildiği zamanlardır onunla ilgili ilk hatırladıklarım. çok genç yaşta da rekorları olduğundan bahsedilirdi. daha sonra 1987 gibi, yabancı bir sporcunun onun rekorunu kırdığı haberi çıkmıştı. ancak daha sonra 1987 sonları veya 1988 yılı başlarında, antalya'da düzenlenen bir turnuvada hem koparmada hem de silkmede yeniden kırmıştı rekorları. daha sonra cardiff'te düzenlenen avrupa şampiyonası'nda koparmada rekoru yenilemişti. sonra en unutulmayacak başarılarından biri olan, seoul'deki 1988 olimpiyatlarında koparmada ve silkmede üst üste rekorlar kırarak kazandığı altın madalya gelmişti. o dönemlerde olimpiyat oyunlarında altın madalyaya hasret türkiye için bu madalya ve rekorlar müthişti. o gün maalesef o kaldırışları okul zamanı olunca canlı izleyememiştim. eve döndüğümde yeni bitmişti. ama silkmedeki son kaldırışı ve rekoru olan 190 kiloyu kaldırdığında spikerin "inanılmaz bir şey... yüz doksan kilo!" demesini hiç unutmam.

    o zamanlar 56 kiloda yarışan naim süleymanoğlu daha sonra 60 kiloya geçmişti. birara sakatlansa da sonra avrupa-dünya şampiyonalarında başarıları devam etmiş, 1992 yılında barcelona'da da altın madayla kazandırmıştı ülkeye. daha sonra yunan halterci leonidis ile müthiş bir çekişme yaşadığı atlanta olimpiyatı geldi. önceki şampiyonalarda genelde rakipsiz olan, podyuma en son çıkıp ilk kaldırışında herkesi geçip altın madalyayı garantileyen naim süleymanoğlu için leonidis ciddi bir rakipti. ancak leonidis silkmede son hakkında ikinci hakkında kaldırdığı dereceden çok daha yüksek bir ağırlığı kaldırmayı başarsa da naim son hakkında daha yükseğini kaldırıp üçüncü kez olimpiyat şampiyonu olmayı başarmıştı.

    daha sonra sydney 2000'e de katıldı naim. ancak bu olimpiyat öncesinde arada sakatlıklar yaşamış, başarıları azalmıştı. sonra iyi hazırlandığı söyleniyordu ama 33 yaşına gelen sporcumuz için eski formundan uzak olması, yaşı ve dördüncü kez olimpiyat şampiyonu olmayı başarabilecek miyim stresi bu olimpiyat öncesinde onun için dezavantajdı ve sonuçta bu son olimpiyatı olacaktı. o gün de özellikle izlemiştim. ancak ilk iki hakkında ağırlığı kaldıramamış, son hakkında kaldıracak gibi olsa da kaldıramamış ve koparmada sıfır çekince silkmeye de katılamadan olimpiyata veda etmişti. üç denemesinde de eski özgüveninden uzak olduğunu bekleyişleri ve çıkardığı seslerden de anlamıştım ama olsundu. üç kez olimpiyat şampiyonuydu o ve kırılması zor rekorlara imza atmıştı.

    naim süleymanoğlu 2000 olimpiyatları sonrasında halteri bıraktı. ama adı hep anıldı. 2 sene önce falan bir reklam filminde oynamıştı. sonra ciddi karaciğer rahatsızlığı ile gündeme geldi. başarılı bir karaciğer nakli geçirdiği ve hayati tehlikeyi atlattığı bildirilmişti sonra ama maalesef yakasını sıyıramamış hastalıktan. bugün dışarıdayken ölüm haberini aldım bir arkadaşımdan. beyin kanaması ve ödemden kaynaklanmış okuduğum kadarı ile vefatı. 50 yaş genç bir yaş...

    sonuçta türk sporuna ve halterine çok önemli başarılar ve prestij kazandırmış, dünyaca da saygı duyulan bir sporcumuzu kaybettik. hepimizin başı sağolsun...

  • yaa tamam başımız sağolsun allah rahmet eylesin eyvallah da...

    hadi biraz dürüst olalım;
    bu adam halter federasyonuna başkan olmayı çok istemişti, yaptırılmadı
    istanbul'da kıytırık bir beldenin belediye başkanı bile seçilemedi bu halk tarafından

    ve bugün milyonlar ona ağlıyor haberleri izleyeceğiz...

  • birisi yazmış "içine kapanık, asil bir insan" diye. çok doğru. doping yapmaktan spordan men edilen insanların adı spor salonlarına verilir, küfürbaz, gençlere kötü örnek olan futbolcular kovuldugu takıma geri çağrılır, naim süleymanoğlu gibi nazik ve başarılı insanlar da köşelerine çekilip kimsenin aklına gelmez. halbuki türk spor tarihinin tartışmasız en başarılı sporcusudur. inşallah iyileşip, eski sağlığına kavuşur.

  • e dürzü, örtülü ödenekten bakanlar kuruluna sakso çeksin diye mi getirildi..

    halkın parası ile geldi ve halkına olimpiyatlarda en mutlu günleri yaşattı

    dürzü,