mustafa armağan

  • fetö atmığı .

  • orospu çocuğu desen seks işçilerine hakaret olur, öyle bir şerefsiz!

  • kendisini yıllardır bilirim, gördüğümde bazen iki satır okuyup, güler geçerim.

    malum resimden sonra, ilk defa oturdum twitter sayfasından yazdıklarına baktım. adam saf kötülük, hiç değişmemiş. bakın bu coğrafyanın en büyük derdi, budur, kadir mısıroğlu, mustafa armağan, fatih tezcan, hakan albayrak vs... binlerce kişi yazılabilir kuşkusuz ancak salt türkiye'nin değil, tüm ortadoğu'nun baş belası bu profildir. sınırlı kapasitesi, sınırlı ahlak ve sınırlı kişiliğiyle, bir yerlere gelemeyecek insanların, salt bir yeri işgal etmek ve oradan da, övünelecek bir tarif yaratarak aslen olmayan bir benlik yaratırlar.

    salt biz de yok bu hastalık, işte hitler, mussolini, franko ve niceleri... ancak bu tarih absürtlüğü ve olmayan gerçekliğin yaratılması, diğer ülkelerde bir dönem ayyuka çıkması ve sonra duvara çarpıp geri püskürtülmesi, biz de vuku bulmuş değil. bazen şu ülkenin yok olurcasına, islamcıların ciddi bir savaşa girmesini istemiyor değilim. girsinler, girsinler ki, karşılaştıkları gerçeklik karşısında artık aptal saptal hayaller kurmaktan vazgeçsinler.

    osmanlı, bu coğrafyanın bir ürünüdür ve bu coğrafyada yaşayan tüm insanların aslen ortak bir değeridir. bu ahmaklık yüzünden, bu gereksiz övünme yüzünden, objektif bir değerlendirilmesi yapılamıyor, yapılanlar da yaygın hale gelmiyor, ancak akademik seviyede ve orada bile genel bir ruh hastalığı içine hapsediliyor. mustafa armağan şimdi ne halt yiyor, allah aşkına? hem osmanlı adına, hem de cumhuriyet adına yalan atmaktan başka ne yapıyor? peşinden geldiğini zannettiği kitleye kötülük yapmaktan, onları saçma bir hayalin peşinden sürüklemekten başka ne yapıyor? bu ülkenin, en kalitesiz, en bilgisiz kesimi tarihçiler ve mustafa armağan bu genelin bile gerisinde.

    şu ülkenin tarihçileri, umut satmaktan vazgeçmeli, geçmişe objektif bakmalı ve buradaki sorunları tespit edip, ortaya dökmelidir. tarihçilerin işi umut tüccarlığı yapmak değil, tarihçilerin işi sağcılık yapmak ya da sağ ideolojinin, fideliği olmakta değil. tarihçi, geçmişi tespit eder ve toplumun doğru düzgün bir gelecek inşa etmesine olanak sağlar, katkıda bulunur. ancak bizim tarihçilerimiz yalan atıyor ve biz sürekli, yalanlarla kurulan boş, içeriksiz, hiçbir karşılığı olmayan gelecek hayalleri ve olmayan benliğimizle, bir "ben" inşa ediyoruz.

    mustafa armağan gibi, kalitesiz insanları emin olun, ne fatih, ne süleyman, ne sultan mahmut, ne abdülhamit, bürokrasinin en dibinde bile iş vermezdi. bir osmanlı'nın 19. yüzyıl aydınlarına bakın, bir de kadir mısıroğlu'na, mustafa armağan'a bakın.

    mustafa armağan gibi bir insanın şu toplumda prim yapması, kendisini karşıt olarak konumladığı kesime değil, hepimize zarar veriyor. bu toplum kalitesiz işler yapanın, ahlakı ve kişiliği olmayan kişilerin, önüne set çekmediği sürece, genel bir tepki koyup, boşa düşürmediği sürece, yok olmaya, bu şekilde sürünmeye mahkümuz.

    m.kemal eleştirilmelidir, sultan abdülhamit, sultan mahmut, süleyman ya da diğerleri. ciddi bir şekilde eleştire tabii tutulmalıdır, incelenmelidir, o dönem ve yaptıkları. islamiyet eleştirilmelidir, muhammed peygamber de dahil olmak üzere, iktidar-toplum ilişkisi incelenmelidir, araştırmalıdır.

    ancak küfür ederek, yalan atarak, iftira atarak çirkinleşerek bunlar yapılmamalıdır. tarih ciddi bir bilim alanıdır, saçma sapan şeylerle kirletilmemelidir.