motosiklete bilerek arkadan vuran tip

  • bu gidişle motorda standart olarak 40-50 cm'lik bir odun taşınmasına sebep olacak tiplerdir.

    tek tek yazayım.

    emniyet şeridinden gidiyorsunuz : sürecek alan mı bıraktınız trafikte, çevre yolunda 250 kg dev motorla giderken sağdan ışık hızıyla gelen, kapısında yazılar arkasında tuğra olan dobloya ezilmemek için emniyet şeridinden gidiyorum. sol şeritteki adam canı sıkılıp zırt önüme kırıyor, açık camdan da utanmadan görmedim diyor. sağ aynaya bakma alışkanlığı olmayan ülkede hala emniyet şeridi deniyor. ah kafamdaki kaska bir fotoğraf makinası taksam da her gün dörtlüsünü yakıp, sağ şeride rastgele dalanları çeksem.

    aralardan geçiyorsunuz : sadece yarım saatliğine isteyen bir arkadaşı motorun arkasına alıp gözlem amacıyla e-5 yoluna çıkarayım. sağ veya orta şeritten gidelim, kaç adet kamyon, kamyonet, ticari, doblo (doblolara gıcığım) sizi yol içinde sıkıştırıyor görelim. bir süre sonra siz de mecburen sıkışmama adına gördüğünüz aralarda ani hızlanma ve frenler yaparak kendinizi trafik içinde konumlandırmaya çalışıyorsunuz. aradan vız vız giden kaskı koluna takmış sadece ses üreten motorları tenzih ediyorum, onlar zaten doğal seleksiyon gereği uzun yaşayamıyor.

    trafik ışığında aradan geçiyorsunuz : güzel kardeşim, o ışıkta ben arada durduğumda ne oluyor söyleyeyim, işte böyle hanzolar çıkıp arkadan motora dokunuyor. o yüzden ışık yandığında bi hanzonun ani gazlamasına maruz kalıp ezilmemek için aradan geçip kendimize yer bakmaya çalışıyoruz. sırf koca dev jipin içindeki 1.50 boyundaki hatun kişiler önündekini göremeyip aynasıyla sırtıma vurduğunda düşmemek için.

    kuryeler sağdan soldan vızır vızır geçiyor: bir çoğunu savunamıyorum, ters yönden gireni mi dersin, kasksız nesiz, ağzında sigara ile kaldırımdan geleni mi, üst geçitten (yaya üst geçidi) geçenleri filan savunulacak şeyler değiller. amma, yemek sepetinden "olm çok acıktık ya" "olm yemek nerde kaldı ya" "olm bu herifler 45 dakkada bi pizzayı getiremedi ya" dediğiniz adamlar onlar işte. götürdükleri paket başına ve süre başına para alıyorlar, bir çoğunun sigortası yok, bazılarının a2 ehliyeti yok, denetimleri yok, motorları allahlık, kelle koltukta yaşayan adamlar. sevgili hiç bir şeyi denetlemeyen devletimiz hiç bir restoranı da tabii ki denetlemiyor.

    daha sorusu olana madde eklerim, ama son olarak şunu yazayım,

    neden bu saçmalıklar içinde motor sürüyorsun

    bu ülkede her yaptığıma bir kısıtlama geliyor, ama bizi yönetenler tarafından, ama çevremizdekilerden, ama ailemizden vs. vs. elimde tek kalan şey bu aracı sürmek, olumsuzluklara rağmen sürmek. yarın bir gün kaza geçirebilirim, başıma bir iş gelebilir, belki de ölürüm, sakat kalırım, ama sırf it kopuk yüzünden bu zevkimden vaz geçmeyeceğim. ister inat , ister mallık diyebilirsiniz ama tüm olumsuzluklara rağmen motorla seyahat etmeyi, işe gitmeyi seviyorum.

    motor süren/süreceklere tavsiyem her zaman koruma ve kask kullanın, duramayacağınız hızlarda gitmeyin, trafikte zig zag yapmayın, sürekli gözünüz aynalarda olsun, doblolarla dalaşmayın gerek yok.