misvak dergisinin 18 mart karikatürü

  • tamamen yanlış bilgiler içeren karikatürdür.

    hamidiye tabyasının yapılma yılı 1892. (abdülhamid'in dünyanın 4. gücü konumundaki türk donanmasını 1898'e kadar haliç'te çürütmesinden aşağıda bahsedeceğim)

    bu misvak'ın verdiği tarihe göre, tabyanın 1902 yılında yapılmış olması gerekiyor. ulu hakanlarının tarihine bile doğru düzgün hâkim değiller. (tarih bilmedikleri gibi matematikten de bi haberler)

    * ayrıca maksim makineli tüfeğiyle ingiliz zırhlılarına ateş etmek de hangi fantastik kafanın ürünü acaba?

    ******
    burayı meraklısı okusun

    abdülaziz döneminde dünyanın 4. büyük deniz gücü konumuna gelen osmanlı donanması, (birleşik krallık’a 5’i birinci sınıf, 10’u ikinci sınıf olmak üzere 15 adet gemi siparişi verilmiş ve teslim alınmıştı) abdülhamid'in kendisine yönelik darbe hezeyanları yüzünden haliç'e çekildi. donanmanın tüm zırhlıları bilerek atıl şekilde bırakıldı ve hiçbir bakımları yapılmadı. (şaka değil, denizcilerimiz kasımpaşa'daki bahriye nezaretinde denize girip, bol bol çay içiyorlardı. subay ve eratın tüm birikim ve tecrübeleri lağvediliyordu)

    1897 türk-yunan savaşında donanmanın çanakkale’ye dahi çıkamaması sonucunda (hiç abartı yok, donanma zırhlıların bakımının yapılmaması sonucu çürümesinden dolayı hareket dahi edememiştir) abdülhamid, ordu kurmayları tarafından bahriyede bir ıslahat yapılmaya ikna edildi.

    1897-98 yılında hazırlanan bahriye ıslahat planı’na göre iki ana muharebe gemisi, iki zırhlı kruvazör, iki muhafazalı kruvazör ve iki hafif kruvazör alınmasına karar verildi. ancak osmanlı maliyesi bu planı kaldıracak durumda değildi. bunun yerine mesudiye ile asarı tevfik gemileri tadilattan geçirildi.

    mesudiye iyi bir onarımdan geçirilerek donanmanın sancak gemisi haline getirildi. mesudiye 1899’da cenova’da 4 yıllık tadilattan geçirildi. 1903’te teslim alındı. taarruz gemisi olarak planlanan hamidiye, 1900 yılında newcastle’da imal edildi. aynı sene amerikan william camp şirketine mecidiye zırhlısının siparişi verildi. her iki gemide 1903’te istanbul’a getirildi. her iki gemide inşa süreçlerinde iyi denetlenmedikleri için önemli yapısal hatalar barındırıyordu.

    deniz harp tarihçilerine göre bu hatalardan dolayı savaş yetkinlikleri sınırlıydı. -türk-italyan savaşı’nda (trablusgarp 1912) türk donanmasının çanakkale ve ege’de italyan donanmasının karşısına çıkamamasının nedenlerinden biri de buydu. (dolayısıyla abdülhamid'in donanmayı çökertmesi bize afrika'daki son türk toprağı ve 12 adaların kaybına da sebep olmuştur)

    bununla birlikte 1910 yılında yunanların italya’nın livorno kentin’de orlando tersanesi’nde yaptırdıkları averof zırhlısı türk amiral ve yöneticilerde paniğe sebep oldu. dört adet 23.4’lük ve sekiz adet 19’luk güçlü toplara sahip averof, tek başına tüm türk donanması tek başına batırabilecek güçteydi. birleşik krallık ve almanya ile teması sürdüren türkler, 1909 yılında alman yapımı barbaros, turgut reis ve muavenet-i millîye gemilerini denize indirdi. (bizim gemilerin hiçbiri averof kadar hızlı ve güçlü değildi)

    bunun dışında 1911’de amiral hugh williams aracılığıyla yeniden ingiltere’den modern iki güçlü zırhlının siparişinin verilmesine yönelik girişimlere başlandı. nihayet uzun görüşmelerin sonucunda kraliyet donanması’nın ıron duke sınıfı gemileriyle aynı özelliklere sahip reşadiye drednotunun yapımına başlandı.

    reşadiye, 34.3’lük 10 adet topuyla muazzam güçte bir gemiydi. aynı zamanda rusya, yunanistan ve italyan donanmalarındaki her gemiden daha da üstündü. bu demek oluyordu ki karadeniz ve akdeniz’deki güç dengeleri derinden değişebilirdi. akabinde 1911 yılında rusya ve yunanistan’da muazzam bir gemi yapımı ve siparişine başlandı.

    ancak ne yazıkki (donanma cemiyeti aracılığıyla halktan toplanan paralarla sipariş edilen reşadiye ve osman gemileri) hem reşadiye hem de sultan osman gemilerine, ingilizlerce birinci dünya savaşı bahane gösterilerek el konuldu.

    abdülhamid'in 21 yıl donanmayı haliç'e hapsetmesi, türk donanmasının yeniden toparlanması için 15 yılına mal olmuştu. 1914 yılına gelindiğinde dahi (yavuz ve midilli gemileri) osmanlı donanması tam kapasite yürüyemiyordu.

    yavuz ve midilli'nin katılmasıyla karadeniz'deki en güçlü donanma konumuna geldik ancak bu iki gemiye kömür yettiremediğimiz için hareketi çok kısıtlı kaldı ve rusların esnek muhripleri zonguldak-istanbul deniz yoluna 1917'ye kadar hakim oldu. (zonguldak ve çevresinde çıkarılan kömürler sayesinde gemilerimiz yürüyebiliyordu. ancak ruslar 1917'de devrim olana ve savaş dışı kalana kadar bizi hiç rahat bırakmadılar. yavuz ve midilli bu yüzden çanakkale savaşı boyunca 1 yıl istinye limanından ayrılamadı)

    kaynakça ve konu hakkında okuma yapmak isteyenler için linkler:

    ottoman navy warships 1914–18, osprey, london

    türk sularında deniz harekâtları

    birinci dünya savaşı'nda osmanlı deniz harekâtları, deniz kuvvetleri komutanlığı yayınları

    sultan abdülhamid ve abdülaziz döneminde osmanlı donanması

    türk- yunan deniz harbi hatıratı 1909-1913 yunan harbi bahri tarihi

    ***************

    "çanakkale geçildi de ne oldu, 1918'de ingiliz donanması çanakkaleyi geçerek istanbul'u işgal etmedi mi" diye koray pehlivanoğlu'ndan aldığı yanlış, tahrifkâr bilgiler ile zaferin kıymeti harbiyesini küçümseyenlere son bir söz söylemek istiyorum.

    çanakkale boğazı’nın, gelibolu yarımadası’nın ardı vatandı. çoluk-çocuk, kadın-erkek, yaşlı-genç yabancının boyunduruğu altına girmesin, ülkede serbestçe, esaret altında yaşamasınlar diye şehit düştü insanlar. onların yüzü suyu hürmetine bugün bu topraklarda varoluyoruz.

    n'olur bu basit söylemlerinizi dile getirmeden evvel bir kez olsun yutkunup düşünün. başta mustafa kemal paşa olmak üzere tüm kahraman şehitlerimizin anıları önünde saygıyla eğiliyorum.