milliyetçi hareket partisi

  • atatürk’e lanet okuyanlara gıkını çıkarmayan arapçı parti. cücük iktidar.

  • akp'ye pkk'dan daha tehlikelidir demiş parti.
    https://mobile.twitter.com/…atus/578911562590789632

    bu laf çocuk oyuncağı bir laf değil.
    bu lafı ediyorsan ya doğruyu söylüyorsundur ve ömrü billah o parti ile yanyana gelmezsin veya iftiracı ve yalancı olduğunu kabul eder siyaset sahnesinden çekilirsin.

    bu lafını yutan partiden ve kişiden her şey beklenir.

  • baba ocağımız. 50 yıllık partimiz.

    nasipte tekrar buluşmak, bir araya gelmek var mı bilmiyorum.

    fakat yarın inşallah sandıkta tokatı yersiniz de aklınız başınıza gelir.

    habur'da davul zurna ile pkk karşılayan, diyarbakır'da megri megri ile peşmerge selamlayan, balyoz ve ergenekon'da subaylarımıza zulmeden, ege üniversitesi'nde fırat çakıroğlu'nun katillerine göz yumanlar ile berabersiniz.

    kime oy verelim diye soruyorsan ülkücü kardeşim, biz buradayız; iyi parti!

  • 7 haziranla başlayıp, parti içi genel başkanlığı sürecinde muhalif başkan adaylarının tasfiye edilmesiyle devam eden ve nihayetinde 21 ocak 2017 itibariyle türkiye'yi selefi diktatörlüğe teslim etme referandumu oylamasına ''evet'' diyerek siyasi kariyerini nihayete erdirmiş milliyetçi parti.

    arap milliyetçisi.

  • bahçeliye verdiğim oylar, oy toplamak için dere tepe köy kasaba koşmuşluklarım, zerre kadar hakkım varsa haram zıkkım olsun

  • https://twitter.com/…unlu/status/626424231669178369
    https://twitter.com/…unlu/status/626425035926958080
    https://twitter.com/…unlu/status/626425605144322048
    https://twitter.com/…unlu/status/626480305143218176

    "bugün tbmm genel kurulu'nda bir gazeteci olarak bir kez daha şahit oldum ki; akp'nin sıkıştığı anda mhp'nin yapamayacağı hiçbir şey yok."
    "oylama sırasında komisyona 'evet' diyen chp+hdp oyları akp oylarını geçince akp grp.bşk.vek. mahir ünal, oktay vural'a baktı ve eller kalktı"
    "buyurun, bu da akp grp.bşk.vek mahir ünal'ın attığı bakış sonrası oktay vural'ın mhp'lilere "hadi beyler" işareti. https://pbs.twimg.com/…ia/clgcxf1ukaamxuc.jpg:large"
    "bugün meclis'de yaşananları, mhp'nin ne yaptığını bu "kütle" bile anlamış... https://pbs.twimg.com/…ia/clg0gcpuyaadeuz.jpg:large"

  • sadece hatırlatmak için yazıyorum;

    - bu parti seçim kampanyasının tamamını "hdp barajı geçerse akp ile koalisyon kuracak" üzerine kurdu. gelinen noktada hdp'nin kapatılması için erdoğan'ın talimatıyla birlikte hareket etmeye başladı.

    - bu parti akp'nin yolsuzluk dosyaları ortaya çıkınca, tüm seçmenine bunların hesabını sorma sözü verdi. seçimden sonra akp'nin yolsuzluk dosyalarından yargılanması için tarihi bir fırsat ele geçtiği halde mhp koalisyonlara yanaşmayarak akp'nin şuanda yürüttüğü darbe hükümetine destek oldu.

    - bu parti akp'nin yolsuzluk dosyalarının üzerine gidilmesinin kendileri için kırmızı çizgi olduğunu belirtti. şimdi ne hırsızlık ne yolsuzluk üzerine tek bir kelam etmediği gibi akp'nin seçim yenilgisi üzerine gerçekleştirdiği sivil darbeyi destekledi.

    son gelinen noktada bu parti hala akp'nin koltuk değnekliğini yapmaya devam ediyor. akp ne zaman sıkışsa "akp muhalefeti yaparak topladığı oyları" yok sayarak akp'nin açıktan ya da zımni destekçisi oluyor.

    tüm bunlar güpegündüz ortadayken mhp güya akp'ye karşı ve hdp akp'yle birlikte yürüyor öyle mi? gerçekten buna hala inanacak kadar izansız mısınız?

  • türkiye'de sadece 1 ilde(osmaniye) birinci olmuş bir parti olarak türkiye'de 14 ilde birinci olan hdp'ye sürekli nefret kusması şu güzel ortamı bozuyor. onu geçtim, hdp'nin meşruiyetini hdp ile aynı sayıda vekil çıkarmış bir partinin tartışıyor olması da komik. resmen 20 sene öncede kalmış parti hala. hayatımda gördüğüm en sağduyulu, en mesaj kaygılı seçim sonucu çıktı, halk olabilecek en güzel mesajlardan birini verdi, arada mhp'ye de kredisini verdi, rte bile bu sonucu okuyabildi, devlet bahçeli okuyamadı ya da okumak istemiyor.

  • oncelikle lutfen samimiyetimden emin olun...

    lütfen..

    önceki seçimlerde en guclu ikinci parti olduğu yerlerde oy veren arkadaşlarımın olduğu parti..

    ben vermedim. çünkü bulundugum yerde en guclu ikinci parti olmadi hic. eger olsaydı samimi soyluyorum oy verirdim... en guclu ikinci parti hdp olsa ona da oy verirdim.

    şimdi bir hükümet arayışı içindeyiz. bu partinin görüşlerine bakıyorum, hükümet kurdurmamak ve erken seçime gitmek için can atiyorlar...

    chp diyor ki; "hadi chp-mhp-hdp koalisyonu kuralım. "

    "hayır " diyorlar..

    "o zaman chp-mhp koalisyonu kuralım, ben konuştum hdp ile, onlar da bize destek verecek. devleti hep beraber temizleyelim. " diyorlar.

    "hdp ile aynı oluşumda yer almayız" diyorlar...

    "tamam o zaman, o halde ben azinlik hukumeti kurayim. bir protokol oluşturalım, hassas konuları sonra konusuruz bu protokole gore öncelikle devleti temizleyelim. siz ve hdp beni destekleyin. ben hdp ile konuşurum onlar da destekler. " diyor chp

    "biz onların desteklediği şeyi de desteklemeyiz. " diyorlar..

    ülkeyi akp yönetsin istiyorlar..

    sanırım hesapları erken seçimde güçlenerek çıkmak. bu entry 'nin başında bir şey yazmıştım. bir çok kişi ikinci parti olduğu yerde mhp'ye oy verdi diye..

    emin olun ülke yeniden bir akp iktidarı ile yonetilecekse buna önayak olan hangi parti ise seçimde akp kararlarından oy alamaz.. akp yanlılarından zaten oy alamaz. üstelik seçmenler (ki en fazla da mhp secmeni);

    "la bu ülke tek parti ile yonetilsin. istikrar olsun" diye mhp yerine akp'ye oy verecektir.

    hatırlarsınız büyük olasılıkla. 2011'de mhp'nin baraj altında kalma durumu vardı. mhp kasetleri patlamıştı. o zaman sırf barajın altında kalmasın, mecliste güçlü bir muhalefet olsun diye chp secmeni mhp'ye destek olmuştu. bir ailede 4 chp oyu varsa 1'i mhp'ye gitmiş ve %13 ile baraji geçmişlerdi..

    yeni bir secim olduğunda ve bu da sırf mhp'nin inadından dolayı vuku bulursa emin olun barajı da aşamaz..

    öyle ya bu chp secmeni de sığır değil ya, adamlar düşünecek; " la bu mhp'liler ile un seriyorlar. ıktidarı akp devam ettirsin diye akp dışındaki tüm hükümet seçeneklerine engel oluyorlar. oy verip barajı gecirtsem bile zaten bi faydası yok. ha akp gelmiş ha bunlar"

    ışte bu durumda mhp'nin erken seçimde barajı bile gecememe durumu oluşacak.. (samimi soyluyorum eğer koalisyon seçeneklerini tikayip baraj altında kalırlarsa da uzulmem)

    ışte geliyoruz zurnanın zırt dediği yere mhp'li kardeşlerim...

    şöyle bir meclis tablosu ortaya çıktığını düşünün..

    akp: 310
    chp: 140
    hdp: 100

    peki bu meclis tablosunda mhp nerede?

    nerede olacak, meclis faaliyetlerini meclis tv'den izlediler artık. o zaman hdp'nin karşısında kim muhalefet edebilecek?

    140vekille chp mi yoksa çözüm sürecini başlatan akp mi?

    yaw çok doluyum ve hayal kırıklığı yaşadım. kusura bakmayın.. o yüzden biraz uzun oldu.

    lütfen aklını başına devsir sevgili mhp. lütfen muhalefeti bölüp otekilerin ekmeğine yağ sürme...

  • (bkz: #52111934) devam edeyim.

    hala verilen cevaplar, "şehitlerimizi unutmayız, pkk ile hiçbir şekilde uzlaşmayız"dan ibaret.

    arkadaşım tamam, ne yapmayacağınızı biliyoruz, anladık, zaten yıllardır söyleniyor bunlar, onu bırakın, bize ne yapacağınızı söyleyin. tekrar tekrar soruyorum: ne yapacaksınız? allah aşkına tek bir aklı başında mhp'li çıksın ve bu mevzuyu nasıl çözeceğini tane tane, somut bir şekilde anlatsın. savaşmaktan başka en ufak bir fikriniz varsa lütfen koyun ortaya, dinleyelim, öğrenelim, tartışalım, konuşalım. verdiğiniz bütün cevaplar "ne yapmayacağınız" üzerine kurulu, artık bize ne yapacağınızı, nasıl yapacağınızı anlatın. kürt hareketini muhatap almadan, yani kürtlerin artık tek temsilcisi olduğunu net bir şekilde ortaya koyan bir partiyi muhatap almadan nasıl çözeceksiniz bu mevzuyu, ne yaparak çözeceksiniz, kimi neye nasıl ikna edeceksiniz?

    bundan birkaç sene öncesine kadar hala başörtüsü mevzusu tartışılıyordu bu ülkede, ulusalcılar isyan ediyordu, mitingler yapılıyordu, şeriat geliyor diye ortalığı velveleye veriyorlardı, böyle böyle akp'ye en büyük desteği verdiler, akp'nin 13 yıldır bu ülke siyasetini domine etmesinin ve ülkeyi getirdiği halin en büyük destekçisi oldular, akp'nin eline hala yiye yiye bitiremediği kadar ekmek verdiler.

    şu an başörtülüler her yerde, kamuda da çalışıyorlar, öğretmenlik de yapıyorlar, mecliste de bulunuyorlar. noldu? birkaç sene öncesine kadar ortalığı yıkan ulusalcıların niye hiç sesi çıkmıyor? çünkü artık alıştılar, kıyametin kopmadığını gördüler, başörtülülerin varlığını kanıksadılar, kendilerine on yıllardır belletilen bu yapay korkunun ne kadar saçma ve haksızca olduğunu idrak ettiler, asıl korkulması gereken şeyin insanların ne giyip ne giymedikleriyle alakasının olmadığını anladılar, bu mevzu da sessiz sedasız normalleşmiş oldu böylece. 80'li, 90'lı, 2000'li yıllar bu mevzunun tartışılmasıyla geçti, hatırlayın o günleri, sözlükte yapılan tartışmaları, yazılan binlerce sayfa tartışmayı, "türban başörtüsü farkı, siyasi simge" vs. gibi saçma sapan muhabbetlerle 30 senesini geçirdi bu ülke, herkes enerjisini bu saçma mevzulara harcadı, bir sürü başörtülü kadın mağdur oldu, akp siyasetinin belkemiğini bu mağduriyetler oluşturdu, nitekim döndük dolaştık bugüne geldik.

    şimdi ulusalcıların çok büyük bir yüzdesi eminim görüyor bu tartışmaların ne kadar saçma olduğunu, başörtüsü yasaklarının ne kadar haksız ve anlamsız olduğunu, akp'yi nasıl başımıza bela ettiğini.

    çözüm süreci de aynen böyle olacak. kürtler eninde sonunda haklarını alacaklar, milliyetçiler de buna illaki yavaş yavaş alışacak, ve bütün bu yaşadığımız tartışmalar geride kalacak, tarih olacak. her şey normalleşecek, dünyanın yıkılmadığını görecekler ve onlar da bu yapılan haksızlıkların ne kadar saçma olduğunu idrak edecekler, on binlerce insanın canına mal olmuş bu adaletsizliklerin ne kadar saçma korkularla inşa edildiğini anlayacaklar. kürtler anadilleriyle eğitim alacak, ortak dil olarak türkçeyi de öğrenecekler, hayatın her alanında kürtçe ile karşılaşacağız, ve yavaş yavaş alışacak herkes. diyarbakır uçağında türkçe ve ingilizcenin yanı sıra kürtçe anons yapıldığı zaman dünyanın yıkılmadığını, uçağın düşmediğini, kıyametin kopmadığını, ülkenin bölünmediğini görecek herkes. bölünmeyi bırak, insanlar daha da kaynaşacak, zoraki sürdürülen birliktelik, rızaya dayalı, sevgi ve saygıya dayalı bir birlikteliğe dönüşecek.

    gönül ister ki bütün bunlar için yıllar boyunca beklemeyelim, birkaç on yılımızı daha bu saçma tartışmalarla harcamayalım, artık daha fazla insan ölmesin, daha fazla nefret bilenmesin.

    velhasıl, bu ülkeyi seviyorsanız, sizin de istemeniz gereken şey çok açık. dediğim gibi, akıntıya karşı kürek çekmenin anlamı yok. kürtler eninde sonunda haklarını alacaklar. bu saatten sonra bunun önünde kimse duramaz, durmaya kalkan eninde sonunda tarihe gömülmeye mahkumdur.

    zaten olması gereken yapılıp, bütün milli eğitim müfredatı ilkokul bir okuma fişlerinden başlanarak külliyen değiştirilerek bütün milliyetçi, hamasi saçmalıklardan temizlenir, insan hakları, demokrasi, farklılıklara saygı ve hak arama üzerine politik bir bilinçle şekillendirilirse, en fazla iki nesil sonra milliyetçilik diye bir şey kalmaz ortada, türk kavramı, dolayısıyla da kürt kavramı insanların nezdinde pek bir anlam ifade etmez. milliyetçilik bir devlet ideolojisi, devlet gücüyle ayakta durabilen, devletin indoktrinasyonuyla yaşayan, arkasında devletin gücü, imkanları, ideolojik aygıtları olmasa eninde sonunda silinip gitmeye, toplumun binde birine bile tekabül etmeyecek şekilde marjinalize olmaya mahkum bir ideoloji, çünkü irrasyonel, çünkü birlikte yaşamayı imkansız kılan, savaş ve çatışma doğurmaya mahkum olan ve bundan beslenen bir ideoloji. nitekim, eninde sonunda insanlığın selameti için yeryüzünden silinmeye mahkum bir ideoloji.

    çözüm süreci de türkiye'ye bunu dayatıyor. şu anki seçim haritasına bakın demiştim, o moraran bölgelerle ilgili mhp'nin ne yapacağına dair hiçbir fikri yok, şu an tek başına iktidar olsa bu mevzuyla nasıl yüzleşebileceğine dair hiçbir fikri yok ki tam da bu yüzden iktidar olmak istemiyor, kendisini muhalefete kilitlemeye mahkum bir pozisyonda. savaşmak fikri bile yok aslında çünkü onun da bu saatten sonra mümkün olmayacağı mhp için bile açık.

    mhp'nin ne yapılabileceğine, ülkenin en büyük sorunlarının nasıl çözülebileceğine dair hiçbir fikri yok, yapabileceği tek şey, elinden geldiğince bir şeylerin yapılmasına engel olmak, süreci tıkamak, sistemi çıkmaza sokmak, neticesinde de ülkeyi yürütülemez, yönetilemez hale getirmek. nitekim şu an yapmaya talip gibi göründüğü şey bu, kendisine biçtiği misyon bundan ibaret.

    adını koyalım: şu an bu milliyetçi refleks, bölücülüğün ta kendisidir. bu ülkenin bölünmemesinin tek yolu bu refleksin ortadan kalkmasından geçiyor. bu reflekste ısrar edenler kaybetmeye mahkumdur, kazanırlarsa eğer, başardıkları şey ülkeyi bölmek olacak, başka hiçbir şey olmayacak.

    mhp bu refleksle, iktidardan korkan, muhalefette takılmayı kimlik edinmiş, mecliste boş boş dolanmanın güzelliğiyle rahata alışmış, üzerine bir sorumluluk almadan parlamentonun nimetlerinden elden geldiğince faydalanmaya kanaat etmiş, daha fazlasına talip olmayı hayal bile etmeyen bir parti. şu an gel yönet bu ülkeyi tek başına deseler yemin ediyorum allak bullak olurlar, elleri ayaklarına dolanır, nitekim çözüm sürecinden ekonomiye, dış politikadan sağlık politikasına kadar her alanda ülkenin içine sıçıp bırakırlar, akp'yi bile özletirler.

    şu an yapabilecekleri tek rasyonel şey, chp ile hdp'nin destekleyebileceği bir koalisyon kurmak veya chp'nin azınlık hükümetine hdp ile dışardan destek vermek. çözüm sürecine destek olmasını beklemek komik olur elbette, ama en azından bütün varoluş misyonunu köstek olmak üzerine kurmanın anlamsızlığını düşünmelerini umut etmek zorundayız.

    nihayetinde, destek de olsanız, köstek de olsanız bu iş artık savaşmadan çözülmek zorunda. nitekim eninde sonunda çözülecek, kürtler haklarını alacaklar, o zaman siz de yavaş yavaş alışacaksınız, dünyanın yıkılmadığını göreceksiniz, ve yavaş yavaş her şey normalleşecek. şu an bile eminim mhp seçmeni arasında "kürtçe tamamen yasaklansın, hiçbir yerde hiçbir şekilde kullanılamasın" gibi bir isteği bulunanların sayısı epey azdır, ve 10 yıl önce eminim bu sayı çok daha fazladır. çünkü bu on yılda çözüm süreci sayesinde gerçekleşen adımlar pek çok şeyi en koyu milliyetçiler için bile normalleştirdi, kürtçe televizyonun varlığına alıştılar, kürtçe şarkıları daha fazla duydular ve alıştılar, gitgide kanıksadılar. kürtler seslerini daha fazla duyurma imkanı buldukça, ister istemez bazı şeylerin yanlışlığını kabul etmek zorunda kaldılar, şu an apo'dan, pkk'dan, hdp'den nefret etseler bile, eminim kürtçenin tamamen yasaklanması gibi bir düşünceleri yok pek çoğunun. normalleşme böyle bir şey.

    gönül istiyor ki bu kadar bedel ödenmesine lüzum kalmadan, bu kadar insanın hayatına mal olmadan normalleşsin, zaten normal olması gereken her şey.