millet kıraathaneleri

  • herkes tek bir noktadan eleştiriyor. üretim yapılmaması, gevşek gevşek oturma vs... önemli bir nokta evet, 19. yy'da sanayi devrimini yakalayamayan osmanlı'ya dair avrupa'da şekillenen görsel imajların en önemli fonlarıdır bu kahvehaneler. o dönemde istanbul'a elinde fotoğraf makinası ile gelen gezginlerin çektikleri fotoğraflar, türklerin içler acısı mıymıntı durumunu göstermeye yetiyor.

    meselenin bir başka tarafı da şu ki; rte, yalnızca konvensiyonel medyanın tv kolundan beslenen kitlesinin yakalamış olduğu grup kimliği bilincini muhafaza etmenin yolunu aramakta. türban fetişizmi, kemalizm ve laiklik karşıtlığı, cumhuriyet kazanımlarını ve batılılaşmayı ihanet olarak görme gibi motivasyonlarla bir araya gelen ve "hayırlı cumalar" gibi sembolik iletişim kalıpları ile dahil oldukları grup kimliğini her fırsatta gözümüzün içine sokmaya çalışan bu insanlar, şimdiye kadar sürekli yükselen ve adeta mitsel bir kahraman haline gelen rte'nin de yaratıcıları. rte de arkasındaki gücü muhafaza etmenin yolunu çok iyi çözmüş gözüküyor. bu grubu oluşturan insanlar için yüz yüze ve sözlü olarak iletişime geçmek çok önemli. çünkü bunlar, yazıyı içselleştirememiş ilkel bir topluluk. tayyip bunlara dayayacak çayı ve hepsi, aynı grubun parçası olan ve kendilerinden azıcık daha zeki olan insanların ürettiği masalları dinleyerek sabah akşam goygoy yapacaklar ve grup kimliklerini bu masallarla muhafaza edecekler, rte de bunun ekmeğini yiyecek. halk evleri'nden köy enstitüleri'nden millet kıraathanelerine... muazzam bir çöküş.

  • işsizlik geliyor demek ki. kahveye kıraathaneye takılırız artık.