metrobüste uyuyan suriyeli çocuğa yer veren amca

  • benim en çok takıldığım nokta kadının çocuğa geleceğin suçlusu demesi. peki soruyorum size gelecekte o çocuk gerçekten suçlu olsa onun suçu mu ? baksanıza birileri tarafından kaderi çoktan çizilmiş. daha küçücük yaşında birileri tarafından toplum dışına itilmiş. kimse onu düşünmüyorken, kimse onun için uğraşmıyorken, kimse onu sevmiyorken neden düzgün bir insan olmaya çalışsın? siz olsanız çalışır mıydınız ?

    kendi küçüklüğümü hatırlıyorum. ufak sayılabilecek olayların bende nasıl iz bıraktığını. bazı küçük şeylerin hala yaşadığım psikolojik sorunlara yol açtığını. mutlu bir çocuk olsam da sevilsem de küçüklüğümden kalan yaralarımı. o çocukları düşünüyorum. her yanları yara. onların ruh sağlığını düşünen var mı ? o çocuklar eğitim alamıyor, çevrelerinde örnek alacak kimse yok, daha küçücükken toplum dışına itilmiş. düşünün o yaşlarınızı. aklınız başınız oyunda yaramazlıkta değil miydi ? bir oyuncak için saatlerce yalvarmadınız mı hiç? bir de o çocuğun bitkin surat ifadesine bakın. bir çocuğa değil ancak hayattın onu yorduğu bir yetişkine ait olabilecek bir surat. o surattaki çalınmış çocukluğu düşünün. gülmeyen gözlerini düşünün.

    her metrobüse bindiğimde bir sürü suriyeli çocuk biniyor. daha geçen bindi birisi geldi sarıldı para almak için. yaşını sordum 8 dedi. okumayı, yazmayı, çocuk şarkılarını öğreneceği yaşta nasıl dilenileceğini, kendini nasıl acındırıp da para kazanacağını öğreniyor. yanında kardeşi vardı 6 yaşındaymış. ne yapayım ben o çocukların üzgün suratlarını güldürmek için. çoğu zaman kalbimin acısından, vicdan azabından çeviriyorum yüzümü görmemek için. ben de onları toplum dışına iten kalabalığın bir parçası oluyorum. allahım o kadar çoklar ki. alsam hepsine sarılsam. hepsini bassam kalbime. ışıklarda dilenen kadının hiç umursamadığı yolun kenarında arabaların yanında yürüyen 3 yaşlarındaki çocuğunu mesela. çeksem alsam arabama. güzelce bi yıkasam, giydirsem , saçlarını tarasam, örsem. türlü türlü oyuncak alsam diye düşünüyorum.

    benim kalbim dayanmıyor. sizin nasıl dayanıyor. hiç çocuk olmamış gibi minicik bir çocuğa nasıl bu kadar öfke dolusunuz? empati duygunuzu vicdanınızı nerede kaybettiniz?