meslekten soğutan meseleler

  • esasen mesleğim makine mühendisliği olsa da satış kariyeri seçmiş bir kardeşiniz/ağabeyiniz olarak bir kaç kelam etmek isterim bu hususta.

    şimdi ''satış mühendisliği'' denen bir kavram var artık biliniyor.
    özellikle fazla mühendis arzını değerlendirmek amacıyla değil de ihtiyaçtan ortaya çıktığını bilelim bu mesleğin. keza tüm dünyada var bu meslek dalı.
    yani bir satış elemanını alıp mühendis yapamasınız ama bir mühendisi alıp satış elemanı yapabilirsiniz mottosuyla yüksek teknoloji ve mühendislik bilgisi gerektiren ürünlerin satışı için kullanılan kişileriz bizler.
    şahsım artık işin yöneticilik tarafına geçmiş olsa da aslında satışta çalıştığım sürece hala bir satış mühendisiyim. çünkü büyük şemsiye bu.

    işin içinde teknik bilgi gerektiren bir iş olunca satış görüşmeleri de bu minvalde klasik satıştan farklı gerçekleşiyor. teknik sunumlar, proje toplantıları, ürün seçimi vs. hepsi biraz biraz mühendislik gerektiriyor.

    ama işte iç burkan detay dediğimiz dananın kuyruğunun koptuğu ana geliyoruz.

    tüüüm bu teknik süreçler aşılıp müşterinin doğru ihtiyacını belirleyip en doğru ürün seçildikten hatta ve hatta müşterinin sistemini iyileştirecek farklı öneriler getirerek adeta proje hizmeti/desteği verdikten sonra o iş satın almadaki patronun yeğeni/kardeşi/kendisi önüne gidiyor ya.
    hani siz de karşısına pazarlık için oturuyorsunuz ya.
    heh işte orada mütemadiyen kullanılan 2 söz öbeği beni benden alıyor, mideme kramplar sokuyor, affedersin stresten akşamına cırcır yapıyor efendim :)

    bunlardan ilki ''bu işin devamı var. ona göre iskonto yapın''
    ikincisi ise ''yav demirin kilosu kaça ''

    bu cümleleri kullananların ağzına kürekle vurmayayım da ne yapayım söyleyin dostlar...