merve boluğur

  • hayır itici veya yapmacıklığından değil, psikopatolojik bir durumdan dolayı tuhaf davrandığını düşünüyorum. bakışları, kendinden bahsediş şekli, gülümseyişi ürkütücü ve aşırı tuhaf.

    umarım iyidir, değilse de bir psikologa danışır ve iyi olur.

  • kamerayı yukarıda tutmuş çok.

  • kadın parkta çimene yatmış, güzel güzel takılıyor, müziğini dinliyor. kimseye bir zararı yok. (öncesinde magic mushroom yemiş muhtemelen) amcıklar gelmiş yanına mikrofon uzatıyor, dalyarak dalyarak sorular soruyorlar. ben olsam siktirin gidin mikrofonu götünüze sokarım derim ama kadın güzel güzel konuşmaya çalışıyor. sonra da millet kafayı yemiş diyor. kim kafayı yedi acaba, iyi düşünmek lazım.

  • geleceğin arda kural'ı.

  • (bkz: ekşi sözlük'te kahkaha tufanı)

  • zeynep bastık ile güzellik konusunda karşılaştırılmıyordur umarım. zira bu konuda merve boluğur 2003 yılındaki real madrid ise zeynep bastık mersin idman yurdu'dur.

  • taa yıllar evvel oynadığı cadılı dizide gördüğümde dikkatimi çekip bir gün epeyce ünlü olacağına zamanında kanaat getirdiğim oyuncu adayı. bana göre gerçekten pek sağda solda bulunmayan ve ekrana yakışan "underrated" bir güzelliği var. gel gör ki son haliyle beni üzdü. neden üzdü çünkü şu anda piyasadaki bütün jeune première'ler aynı hataya düşüyor. birincisi daha henüz kendilerini kanıtlamadan evlenmeye kalkıyorlar ve ikinci bir hata olarak genelde başka bir celebrity ile hayatlarını birleştiriyorlar. dolayısıyla egosu bir yandan, şov dünyası bir yandan, gençlik bir yandan iş arap saçına dönüyor.
    ha tabii yaptıkları işler yerine olay tamamen evlilik, kına, düğün, çocuk gibi suni gündemlere dönünce birbirlerinin karı-koca magazinel malzemelerinden beslenerek küçücük cephaneliklerini kısa sürede tüketiyorlar. şu anda hemen hemen hepsi bu durumda. olayın sonunda da ya meslekten kopup kezbana bağlıyorlar ya da sonuna kadar rock n roll yaşıyorlar ki beren saat de bu şekilde kariyerini bitirme yolunda. tuba büyüküstün de öyle lambada gaz bitti cünkü. hatta zamanında bir de naz elmas vardı, o garibim daha evlenemeden asmalimescit'te oyunculuk kariyerini rafa kaldırdı.
    bu güruhun içinde gene kör topal ilerleyen serenay var. o da 25 yasin ekmeğini yiyor. ikincisi aslı enver ki murat boz'la sürekli haber olması aslında şu anda ağzıyla kuş tutsa hanesine eksi puan yazıyor. siz daha oyuncu adayıyken her gün celebrity sevgilinizle haber olurken zaten kalitesi her geçen gün düşen dizilerde yaptığınız rollerle ne kadar inandırıcı olabilirsiniz ? yapımcı ve menajerlerin acil bir kural koyması lazım.
    her neyse bence durum meslek adına üzücü. sonuçta bunlar kazanmazsa sektör kazanmaz, sektör kazanmazsa çaycısından ışıkçısına ordan senaristine kimse bu işten karlı çıkmaz. en azından yeni gelen jenerasyonun daha akılcı ve dinamik stratejilerle ilerlemesi lazım, kalıcı olmak istiyorlarsa tabii.
    not: bir oyuncu kafasina gore bunalima girdi diye sacini kestirip boyatamaz, estetik yatiramaz her hangi bir fiziksel degisiklige yapimci sirketin ve bagli oldugu ekibin inisiyatifi disinda gidemez. giyecegi kottan taktigi yuzuge kadar gun gun planlidir bu isler. patronajlar dizilerin yurtdisi cirolariyla ilgileniyor ama daha en basitinden oyuncu yonetiminde bile cuvalliyoruz.

  • benim de eski sevgilime benzemis. olm aynı kızlarla çıkmış olma ihtimalimiz?

  • (bkz: zilan sen misin)

    edit : sövüp sövüp kaçıyorsunuz, sonra böyle mal gibi kalıyorum. çok ayıp ediyorsunuz.