melih mahmutoğlu

  • volkan ve emre abisi gibi işte, fenerbahçe kaptanlığı için tüm özellikleri var.

  • senin kendini curry sandığın kibirini sikeyim.

  • akıyor bugün. daha ilk çeyrek bitimine henüz 2:35 varken 11 sayı 3 ribaund 2 top çalma ve 1 asiste ulaşan adam. obra kenarda pis pis gülümsüyor.

    tiki tik mıç yıpsık yinirim bin milihi.

  • cahillerin üzerinden obradovic'e laf söyleyecek kadar akılsız olduğunu gösteren oyuncu. hiç anlamıyorsunuz değil mi basketboldan?
    kenan sipahi, bogdanovic yüzünden kesilmiş falan. bogdanovic yokken, kenan, değil bebek bogdanovic, o dönem avrupa'da oynayan en iyi amerikalı olan bo mccalebb'in önünde ilk 5 olarak oynuyordu. maç ne zaman sıkışsa oyuna giriyordu. neden? çünkü kenan drive eden, oyun görüşü olan, perimeterde savunma yapan ve daha önemlisi şut attığı zaman sokabilen bir oyuncuydu. kenan, 18 yaşında bu takımın ilk 5 oyuncusu idi.
    sonra ne oldu? kenan'ın bileği kırıldı. o sezonun geri kalanında olmayan kenan ertesi sene gene 1. guard olarak şans buldu. fakat şutu zayıflamış, artık drive edemez olmuştu. nitekim o sene önce yerini hickman'a kaptırdı sonra sloukas gelince takımdan gönderildi. o çok beğenilen ufuk sarıca'nın bile tercihi olmadı. zira basketbolu biraz bilen kişi, sadece savunması var diye bir oyun kurucu oynatmaz. oyun kurucu bir takım en önemli parçasıdır, doğru karar vermesi gerekendir, lazım olduğu zaman skoru tek başına üstlenmesi gereken oyuncudur. zaten adı "point guard" olan birinden bahsediyoruz. görevi sayı üretmek veya sayı üretilmesini sağlamak olan bir oyuncu sadece savunma yapıyor diye kimse tarafından tercih edilmez. ve edilmiyor da. ne doğuş, ne kenan. en ufak hedefi olan hiçbir takımda ana oyuncu olamaz. çünkü bir oyun kurucunun yapması gereken hiçbir şeyi şu an yapamıyorlar.
    ufuk sarıca da o dar beşiktaş kadrosunda oynatmadı. ortalama süresi 10 dakika olan bir oyuncu kenan. playoff'ta önündeki guard sakatken 17 dakika oynamış bir oyuncu. beşiktaş gibi, 3. sınıf oyunculardan kurulu takımda 10 dakika oynayan oyuncu mu, fenerbahçe'de oynayacak?

    http://basketbol.tblstat.net/pd.asp?p=1948

    kimse gerizekalı değil. kenan 18 yaşında vaad ettiklerini şu an vaad edecek olsa, beşiktaş gibi 3. sınıf takımda 10 dakika oynayan oyuncu olmaz, avrupa şampiyonu fenerbahçe'nin ana oyuncusu olurdu. sloukas'a ihtiyaç olmazdı. ha bir gün o seviyeye gelirse, gene 3. sınıf takım olan beşiktaş'ta kalmaz, fenerbahçe'ye gelir. rolünü alır, takımı sürükler. kenan'ın oyun vizyonu en az sloukas kadar var, ve dixon'dan oldukça fazla. fakat geri kalan noktalarda çok eksik.

    melih de fenerbahçe'de ihtiyaç anında oynayan bir oyuncu. sorun şu ki, siz yeteneksiz türkiye kadrosuyla, avrupa şampiyonu fenerbahçe kadrosunu karşılaştıracak kadar akılsızsınız.
    avrupa şampiyonu fenerbahçe takımı, o kadroyla şu turnuvada oynasa, ispanya dışında her takımı rahat rahat yenip finalde ispanya ile oynar.
    melih türkiye kadrosu için en iyi sutorlerden biri olabilir, ana opsiyon olabilir. fakat fenerbahçe'de melih'in yaptığı işi yapacak tonla oyuncu var.
    fenerbahçe her pozisyonda sağlam sutorlerin oynadığı bir takım. antic, datome, bogdanovic, sloukas, dixon ve james dahi melih kadar şut atıyor bu takımda. kalinic dahi atıyor. üstelik bu isimlerin tamamı melih'ten daha farklı işleri de yapıyor.
    melih de buna uygun olarak gerektiğinde süre alıyor. takımın geri kalanı şut sokamadığı zaman oyuna giriyor ve 2 şut ile maçı açıyor.
    gerektiğinde süre alıp, beklenen katkıyı verdiği için de obradovic ondan vazgeçmiyor.
    basketbolu bilmeden aptal aptal yorum yapmak yasaklansın.

  • beyler galatasaraylıyım. özellikle belirteyim ki fenerli sanıp adamı goy goyluyorum sanmayın.

    90'ların başından beri kalite olarak en kötü milli takımlardan biri var bu turnuvada ve eli düzgün doğru dürüst tek şutör m.melih mahmutoğlu varken bu kin niye anlamadım!

    hayır ibrahim kutluay, harun erdenay ve ufuk sarıca varken bu adam ilk 5 çıkar falan adamı gömersiniz de bu kadroda bu adama laf etmek afedersiniz öküzlük.

  • getirin oradan büyük britanya'yı melih kardeşim şov yapacak.

  • ön not: bu adamla alakalı 2015'te yeri göğü birbirine katmıştım. bu akşam 2 sene sonra tekrardan kendisine maruz kaldım. 2015'te yazdıklarımı yedeklerden bir bir toparladım. çok çok uzun olacak, uyarıyorum. kafası kaldırmayacak olan siktirip gidebilir.

    **

    2015'teyiz, tam bu zamanlar. eurobasket 2015 başlıyor, ben dirk nowitzki ve tony parker'ın son avrupa şampiyonası olacağını bildiğimden heyecanla maçları bekliyorum. bir yandan da milli takıma dikkat kesilirim diye plan yapıyorum. ilk maç italya ile oynanacak. maç başladı, maçta bizim formayı giyen öyle bir adam gördüm ki aklım başımdan çıktı. milli takım düzeyinde top sürmekten aciz guard'ı ilk kez görüyordum. tüm 5 eylül 2015 italya türkiye basketbol maçı boyunca adamı izlerken kanım dondu. sırf 3 sayı tehdidi var diye topla düz ilerlemeyen adama şans verdiğimizi öğrenmek sinirimi bozmuştu. herifi zerre tanımıyorum, tbl'ye gözümün kenarıyla belki bakarım. euroleague zaten takip etmiyorum. nba varken bu maçları zevkle takip edene saygı duyarım ama bir yandan da amelelik olarak görürüm. kimdir bu melih, olayı nedir diye araştırırken adam için birilerinin yeni serkan erdoğan demiş olduğunu gördüm. hani öyle bir laf ki, allah çarpmazsa basketbol topu adamı çarpar.

    turnuvanın bir sonraki maçındayız. 6 eylül 2015 türkiye ispanya basketbol maçı'nda ispanya'nın guard'ı amatör oyuncudan kapar gibi topu melih efendinin elinden aldı ve turnikeyi bıraktı. sinirlendim ama şaşırmadım. fakat aynı maçta bu yediği bokun aynısını 215'lik 35 yaşındaki pau gasol'a karşı da yaşayınca kendimi kaybettim. senden yarım metre yukarda, elleri tank gibi olan adama caaart diye top kaptıran adamın milli takımda ne işi olabilirdi ki? izlediğim maçlarda aman aman bir şut sokma gibi olayı da yoktu, bildiğin kambur. bobby dixon gibi modası geçeli 15 sene olan çakma iverson'ları devşireceğimize bir zamanlar bizim milli takıma göz kırpan jj reddick'i devşirseydik ya deyip sinirle entry girdim. entry'de "bu tipi bizim üniversite takımına almazlar, milli takıma nasıl aldılar ya?" diye sorunca tüm fenerbahçeliler ne anamı ne avradımı bırakmamışlardı. şimdi olsa gık etmezler.

    turnuva ilerledikçe adam öyle bir ilgimi çekti ki, kendimi sürekli ne hata yapıyor diye elemanı kollarken yakalamaya başlamıştım. hiç unutmam, turnuvada bir pozisyonda önce topu eline aldı, sonra top elindeyken iki geri adım attı, daha sonra geriye iki minik adım daha attı ve en sonunda olduğu yerde zıpladı. 6 adım ediyor yani. bunu gören hakemler yuh diyen bakışlarla topla yürüme çaldı. milli basketbol takımımızda üzerinde baskı yokken durduğu yerde 6 adım atan oyuncumuz vardı. ileri doğru da değil, durduğu yerde 6 adım atan adam vardı yahu. şunu yapacak adam 50 tane üçlük atsa ne işe yarardı ki? bana "obradoviç'ten daha çok mu anlıyorsun?" diyen angutlara başlıkta obradoviç kelimesini aratıp "obradoviç melih'i kenara alırken bağırıp, ana avrat sövdü." tarzı entryleri okumalarını tavsiye etmiştim. ben eurobasket 2015'e kadar melih mahmutoğlu kimdir tanıyan biri değildim. nba'de fundamental'ı son derece düşük, sadece topu çemberden geçirebilen milyon tane oyuncu gördüm ama bu derece basketbol topuna bomba muamelesi yapanı hiç görmemiştim.

    bu adamdan turnuva boyunca şut olarak bir şey görmedik. eleştirince insanlar hazırlık maçlarında attığı sayıları bana anlatıyorlardı. şutörlük hazırlık maçlarında değil bu seviyede her zamanki gibi sokabilmek demek. sahada olduğu her an adam basketbolu katlediyor, sen bana hazırlık maçında iyi oynadı diyorsun. tek özelliği şut olan oyuncunun o şutu böyle yerlerde sokması lazım, gazozuna hazırlık maçında değil. adam kritik anda faul atsın diye oyuna alınıyor, rakip anında buna faul yapıyor. sonuç: 2'de 0. güleceğim komik değil, ağlayacağım duygusal değil. basketbolda milli maç harici fener'in maçlarını izleyen tipler bu adamı bunları izlemesine rağmen ölümüne savunuyordu. dışarıdan ne kadar komik gözüktüklerini göstermek için bir tanesinden alıntı yapayım.

    "taş gibi şutör. fundemantal konusunda eksik de değildir, sadece dribling konusunda biraz sorunları var."

    bu yorumu yapan arkadaş fundemantal diye adını bile yanlış bildiği kelimenin dribbling meziyetini kapsadığını bilmiyor. bu adamla neyi tartışabilirsiniz?

    (bkz: #608649)

    eurobasket 2015 boyunca fenerli yazarların melih'ten tek beklentisi "2 şut soksa da, sözlükteki artize laf soksam." gibi bir şeydi. sanki public enemy'im anasını satayım, sadece adamın basketbolla alakası olmadığını söylüyorum. milli takıma şutör olarak alınmış adamın 2 şut sokmasını sabırsızlıkla bekleyen insanlar, vallahi komik. 3 sayı atabiliyor diye topu kendi pota altından rakip sahaya getirmekten aciz bir guard'ın(!) 70 milyonluk ülkenin milli takımında oynaması saf gerizekalılık. guard bu adam beyler, boyu 190. forvet değil, pota altı hiç değil. semih erden'in bile fundamental'ı bu adamdan daha iyi. savunulacak hiç bir yanı yok yahu, ligde royal halı gaziantep'e 3 tane üçlük atınca her şey bitmiş mi oluyor?

    turnuva ilerledikçe kendisini savunan adamlar buharlaştı ve benim gibi eleştiri yapan yazarların entrylerini görmeye başladım. bir kaç tane "adamı 2-3 maçla linç ediyorsunuz." diyen ahmak kalmıştı. onlara da ya sabır diye durumu şöyle izah etmeye çalışmıştım.

    "sabit şutör demişler, eyvallah diyorum. orası zaten belli, bu çocuk buralara iyi şut sokuyor diye gelmiştir, kabul ederim. hepimiz maçları izliyoruz, milli takımın sabit şutörlük seti yok. bu adama ayaklarını kurup şut atması için pozisyon hazırlamıyoruz, bu adamın hareketliyken şut tehdidi yok gibi bir şey zaten. turnuvada %20'nin altında yüzdeyle 3 sayı atıyor. o zaman biz bu adamı ne sikime milli takıma çağırdık, onu diyorum ben. cenk akyol'u hiç beğenmem, oldukça lakayt bulurum ama madem sabit şutör kullanmayacaktık bu çocuk yerine yedekten cenk akyol girseydi. illa cenk akyol'a da gerek yok, biraz daha topla arası iyi olan bir shooting guard elbette bulunabilirdi. ya adam türkiye - italya maçında spin yapayım dedi, top elinden fırladı gitti. altyapılarda bile böyle adamları kibar kibar kışkışlıyorlar. oralardan nasıl sıyrılabilmiş de profesyonel olabilmiş çok merak ediyorum."

    bir yerden sonra taşak geçmeye başladım artık. şunlar benim entrylerimdi.

    "bu gece 1 tane üçlük sokup burada kendisini eleştiren herkesi göt etmiş oyuncu."

    "bu gece 1 tane 3 sayı isabeti bularak hepimizi göt eden taş gibi şutör. fundemental'ı çok güçlü. iyi top sürüyor. onu izlemek bizim adımıza büyük bir zevk."

    sonra bir "adam duygusal, ondan sokamıyor." meselesi başladı. duygusal olduğu için şutları girmeyince strese giren oyuncuymuş. yahu türkiye maçına kadar turnuvada 4'te 0 çekip elenen izlanda takımındaki herkes duygusuzmuş demek ki. adamlar turnuva boyu çatır çatır üçlük soktular. robotlardı belki de, maç sonuna kadar her yerimizi üçlüklerle delik deşik ettiler. ha ama melih duygusal, melih kaçırdı mı daha atamaz. bu kadar kırılgan adamlara bizim oralarda şutör demiyorlar ama bu savunucu tiplerin oralarda deniliyormuş belli ki. bu diyalog biraz futboldan tanıdık gelmiş olmalı, futbol seyircisinin ne kadar gerizekalı olduğunu buradan anlayın.

    ha pardon, az daha unutuyordum. bir de şizofren melihseverler vardı. adamlar sözlüğe geliyor, otomatik bir şekilde "melih'ten şunu beklemeyin, bunu beklemeyin." diye sanki biz ondan michael jordan olmasını istiyormuşuz gibi şizofrenik argümanları çürütmeye çalışıyorlardı. adamdan beklentimiz topla düzgün hareket etsin yeter seviyesinde ama eleman ezberden "melih'ten oyun kurmasını beklemeyin, melih'ten driblingle adam geçmesini beklemeyin, melih'ten birebir oynayıp el üstü şut atmasını beklemeyin, melih bunları yapamaz zaten." yazıyor. biliyoruz abisi, yapamıyor. herif daha top sürmeyi öğrenememiş ki onları yapsın. top sürmek diyorum amına koyayım, top sürmek. milli takım oyuncusu top süremiyor diyorum bak, adam geçemiyor değil.

    sonrasında melih çıtayı öyle bir yere taşıdı ki, ortada tartışılacak şey kalmadı. düz pas verememeler, boş turnike kaçırmalar, üç sayı yüzdesi ayrıca yerlerde falan. o noktadan sonra herkes sustu ve sonra deli gibi eleştirmeye başladı. o gece şöyle bir şey yazmıştım. biraz uzun ama buraya kadar geldiyseniz sıkılmadan okuyacağınıza eminim.

    "sözlükteki basketbol seyircisinin seviyesini göstermiştir. benim bu adamın bir halt olmadığını anlamam ilk maçta top sürmeyi becerememesi ile olmuşken, sözlükteki bana laf sokan tonla insanın bunu anlaması için melih'in 6 maç art arda maçın amına koyması gerekti. çok değil, bir kaç gün önce burada tek başıma yırtınıyordum, bakıyorum şimdi herkes atıp tutuyor adamın ardından.

    sözlük büyük beyler, içimizden bazılarının ufak da olsa bir basketbol kariyeri de olabiliyor. bu adamın geçtiği yolların bazılarından ben de geçtim ve geçenlerde maç kondisyonum geri verilse en az bu kadar oynarım diye iddia ettim. şutör olarak en az 5/31 üçlük atacağımı ve abuk subuk top kaptırmayacağımı söyledim yani. elemanın teki taşak geçti, şimdi tekrar soruyorum. beni bırakın, kenarda bekleyen 3 tane gencecik çocuktan herhangi birisi şutör olmasa dahi şutör oynasa bu adamdan iyi oynamaz mıydı? cedi osman'ın oyununda 3 sayı yok ama adam turnuva boyunca melih'ten çok daha düzgün attı. bunu cedi şutları soktuğu için söylemiyorum, adamın şut atarken salladığını ya da bilinçli attığını basketbolla uğraşmış biri hisseder. hatta iyi bir basketbol seyircisi de bunu fark eder. melih topu anlamsızca potaya sallıyor beyler. evet, baya baya sallıyor. izlanda maçında 4-5 tane çevresinde kimsenin olmadığı şut attı, sadece 1 tanesi girdi.

    kendimi alttan alta övdüğüm için itici olacak ama ben de şutör oynadım. şutörlük arkadaş arası maçta ya da antrenmanda patır patır şut sokmak değildir. ah bi ritmini bulabilse insanı olmak hiç değildir. şutör dediğin karakteri olmak zorunda olan oyuncu tipi demektir. gerekli pozisyon hazırlandığında ilk 3 şutu kaçsa bile 4.'yü sokmak istemek, korkağın teki olmamak demektir. arkadaşlar arasında 20'de 15 atıp, sonra kulüp maçına çıkınca ayakları titreyen, 10'da 0 üç sayı atan çok adam gördüm. şutörün kırılgan olmaması gerekir. basketbol kuralları dahilinde sniper'sın sen, "ahh kaçırdım 2 şut, daha da atamam ben." diyen adam şutör değildir. profesyonel basketbolcu olabilir, bu işten para kazanabilir ama şutör değildir. bizim sepettopu liginde 2 tane üçlük attı diye şutör olunmaz. royal halı gaziantep'e üçlük atmakla karşında tony parker varken üçlük atmak aynı şey değildir. daha ilk maçtan, iki şutu iki top sürmesiyle bu adamın bu seviyenin adamı olmadığı belliydi. bu başlıkta herif sırf fenerli diye savunanları gördükçe resmen kendimi kaybettim. adam bir şutörün temel bilmesi gereken şeyleri bile bilmiyor. bu arkadaşın yapabildiği ve yapabileceği tek şey karşı takıma göre gayet güçlü kalan şutörü bol bir takımda boş kaldıkça stres 0 bir şekilde basketbol topunu çembere doğru fırlatmak. türkiye ligi için fenerbahçe tam şu tarif ettiğim takım oluyor. türkiye liginin kalitesinden çok bahsetmeyeceğim, eurobasket'te oynayan bir oyuncu için en önemli istatistik euroleague istatistikleridir, üşenmedim bu kadar övülmesini sağlayan istatistikler nedir bir baktım.

    http://www.basketball-reference.com/…mutoglu-1.html

    şutör diye övülen bu arkadaş euroleague'de %40 gibi şutör denilen bir adam için normal bir yüzdeyle maç başına 1 üçlük atıyor. %40 basketbola uzak biri için gayet göz boyayan bir rakam ama nba takip eden 10 adama sorsam 9'unun şutör demeyeceği andre iguodala'nın kariyer üçlük yüzdesi ortalaması %35. sadece örnek olsun diye veriyorum. %40 kötü rakam değil, iyi rakam da değil. şutör dediğin adam standart bu yüzdeye sahip olmalı zaten. ben bu adamın tbl istatisiklerine bakmaya gerek görmedim, bizim ligde şemsettin baş michael jordan gibi oynuyordu, hatırlatırım. bu adamın 70 milyondan ilk 12'ye seçilecek ne şutu var ne fundamental'ı var ne de başka bir özelliği var. savunma yapamazsın. top süremezsin. oyun kuramazsın. adam eksiltemezsin. pas veremezsin. bomboş kalırsan ve heyecan yapmazsan şut sokabilirsin. bu adamı burada siz eşşoğlueşşekler 1 hafta savundunuz bana. mesajla küfür edenler, burada hakaret edenler, aklı sıra benle taşak geçenler. şimdi hepimiz aynı şeyleri yazıyoruz, noldu lan noldu? basketbol jetonunuz biraz köşeli galiba."

    amma sinirlenmişim. okurken kendimden korktum. elime bıçak tutuştursalar kurban bayramını erkenden açacakmışım. bu kadar olaydan sonra bile hala abuk subuk melih yanlısı şeyler yazanlar vardı, hepsini bir sinirle cevaplamıştım. bir kaç tanesini göstereyim.

    "bir turnuvada 3'lük atamadı diye adamı manav ilan etmenin alemi yok."

    söyle bakalım sayın gerizekalı, bu mahmutevladı'nın kaç turnuva daha 3'lük atamamasını bekleyeceğiz? söyle ya, retorik sormuyorum. mesela 3 turnuva yeter mi? 6 sene ediyor. 6 sene gelsin, gitsin, elbette bir turnuvada %30'la atar. akla bak.

    "zamanında bunun bir örneğini "ömer aşık ve serbest atış" korku filmi olarak da seyrettik."

    melih'in beceriksizliğinin muadili ömer aşık'ın serbest atış kaçırması değildir. ömer aşık milli takıma faul soksun diye çağrılmıyor. pota korusun, ribaund alsın, blok atsın, içeriyi karartsın diye çağrılıyor ve ömer bunu her çağrıldığında eksiksiz yapıyor. ömer'in extradan 3-5 faul sokmamasına kimse laf etmez, etmedi de. olur dendi, geçildi. analog görülen şeylere bakar mısın ya, melih'i biz şut soksun diye çağırıyoruz, adam üçlük sokmak bir yana, boş turnike kaçırıyor aloo?

    "bir de her gün internette klavye başında arkalarından sallayan dalga geçen insanlar da cabası..."

    çok batıyor size böyle şeyleri ima ediyor olmam ama şutörlük yapmış biri olarak sabahtan akşama kadar dalga geçebilirim bu arkadaşla. hatta yine iddia ediyorum, maç kondisyonumu bir şekilde geri kazansam ve 1'e 1 ufak bir maç yapsak yenerim bu arkadaşı. o kadar kötü bir topa hakimiyeti var ki, zannedersin 190lık pivot top sürüyor. herhangi bir atletiklik de yok. hatta daha da arttırıyorum iddiamı, başka hiç bir işim olmasa ve antrenmanlara başlasam, bir kaç ay sonra bu çocuğun o bayıldığınız performanslar verdiği hazırlık maçlarında attığı kadar 3 sayı atarım da.

    bir arkadaş çok iyi değinmiş. "abisi statik şutör bu, ona oyun kurmalıyız" demelerle savunulcak bir durumu yok. sene 2015, hatta 2016. statiği, dinamiği kalmadı bu işin. sadece ayaklar kuruluyken şut sokabilen pivot ya da power forward var artık, öyle guard kalmadı dünyada. hatta şöyle söyleyeyim, dünyanın en demode olayı statik şut atabilen guard. nba'de george hill dışında şaka maka aklıma gelen böyle bir guard yok, eskiden sadece şut atabilen beyazlar nba'de modayken bile sadece forvetimsi 2 numaralar vardı. onları da zamanla 3'e kaydırdılar, 3 numarada tutunamayanı ligden sepetlediler. artık basketbolda boyu 190 olan bir adamın "ben statiğim, öyle atarım." diyecek bir yeri yok. hoş ben bunları kime anlatıyorum, çakma iverson'ı milli takıma alan aklı evvellerin olduğu bir ülkedeki basketbol seyircisine anlatıyorum. salaklık bende aslında.

    bak, bu da başka bir gerizekalıya ait.

    "ama inadına inadına her gün melih basket atamadıkça mutlu olup, gelip entry giren yazara git basketbola devam et de, melih'in yerini doldur, atamadığı şutları at diyorum."

    savunma mekanizmasına bakar mısın? cümleyi nasıl değiştiricem, bak şimdi.

    "ama inadına inadına her gün tayyip açıklama yaptıkça mutsuz olup, gelip entry giren yazara git siyasete devam et de, tayyip'in yerini doldur, yapamadığı hamleleri yap diyorum."

    düşünce mekanizmanız o kadar ilkel ki, sabah akşam dalga geçtiğiniz akp yanlısı bir akılsızla hemen hemen aynı cümleleri kuruyorsunuz ama farkında değilsiniz.

    **

    eurobasket 2017'de bu adam inşallah beni ve basketboldan anlayan insanları çıldırtmaz da, en azından görevini layıkıyla yerine getirir. kenardan gelip, şutunu atar, içi rahat olarak duşa gider. bunu gerçekten diliyorum, sonuçta adama dair kişisel bir nefretim yok. bu adamı milli takıma seçmemizi gerektiren sikik altyapı sistemiyle derdim var.

  • bugünkü ispanya polonya macinda 6 üçlük atan gasol' u spiker 2.15' lik navarro diye nitelemisti. bu arkadas da benim gözümde 1.90' lık asım pars' tır.