meb biyoloji deneme testindeki sorular

  • milli eğitim bakanlığı ölçme, değerlendirme ve sınav hizmetleri genel müdürlüğünün hazırlayıp yayınladığı 37 numaralı biyoloji deneme sınavı sorularıdır kendileri. soruları şuraya taşıyayım önce (kaynak en altta);

    ------------------------------------------------------------------

    2. günümüzde ortaya atılan evrim düşüncesinin bilim çevrelerinin çoğu tarafından kabul görmemesi,

    ı. olduğunu varsaydıkları ara geçiş formlarıyla ilgili
    fosil bulunmaması,

    ıı. kayıtlı fosillerle günümüz canlıları arasında bir farklılığın
    olmaması

    ııı. ilk canlının nasıl oluştuğuyla ilgili tutarlı bir görüş
    üretememiş olmaları

    verilenlerin hangilerinden dolayıdır?

    ------------------------------------------------------------------

    3. ı. yeryüzü ve kainattaki tüm sistemler mutlak güç sahibi
    bir yaratıcı tarafından oluşturulmuştur.

    ıı. yeryüzündeki tür sayısı sadece bazılarının yok olması
    ile değişir.

    ııı. geçmiş ve günümüzdeki canlı türleri birbirine çok
    benzeyen donanımlara sahiptir.

    verilenlerden hangileri yaradılış inancına sahip bilim
    adamlarının görüşleri içerisinde değerlendirilir?
    ------------------------------------------------------------------

    bu iki soruyu çocukların beynine biyoloji adı altında aşılarken yarattığınız düşünce kanserinin sonuçlarını ve memlekette bırakacağı tahribatı nasıl anlatsam bilemiyorum. bu nasıl bir acımasızlıktır ki fikirsel gelişimi size emanet edilmiş gençlerin tüm hayatı boyunca ihtiyaç duyacağı enstrümanları bu kadar rahat kırıp atabiliyorsunuz. çıkarlarınız neler, ne istiyorsunuz?

    bilim bir klan görüşü değil, ideoloji değil, kült bir liderin dayatması hiç değil. bilim gerçeğe ulaşmanın sistemlendirilmiş denetlenebilir yöntemi. bir düşünce biçimi. ilaçlarımızı içerken, uçaklarla uçarken, tarım yaparken, bilgiye erişirken çalışıyor çünkü kanıta, denetlenebilirliğe, tekrarlanabilirliğe dayanıyor. evrenin fizik yasalarına yani evrenin kendisine bakıp yine onu onunla sınayarak elde ediyoruz bilimsel verileri.

    ilk soru hatalı yönde retorik. biyoloji bilimi üzerinde çalışan bilim insanların çok büyük bölümü evrim kuramlarından en az birini doğru kabul eder. çünkü elimizde çok iyi çalışan genetik modeller var, mrna çalışmaları var, farklı disiplinlerden aynı sonuçları veren dağ gibi denetimli bilimsel makale var. evrimin mekanizmasının işleyişine ilişkin nüanslar dışında evrimin varlığı ve sürdüğüne dair şüphe yoktur.

    tek tek cevap şıklarına baktığımızda ise resmen bilimsel bir görüşe karşı tavır alındığını görüyoruz. "olduğunu var saydıkları" ara geçiş formu denilen garabet evrim karşıtı, bilimsel görüş ve yöntemi kullanmayan, hayatında tek bir denetimli makale yazmamış insanların uydurduğu bir hayali kanıt türü. evrim tüm canlıların milyonlarca yıl içinde geçirdiği ufak değişimlerin yeni türleri oluşturduğu görüşüne dayanır. şu an var olan her tür öncekilerle sonrakiler arasındaki geçiş türleridir. karşılaştırmalı anatomi, embriyoloji, genetik, moleküler biyoloji ayrı disiplinler olmasına rağmen sürekli aynı sonuçları verirler deneylerinde. canlılar türleşme ve değişim göstermekteler. birbirlerinden gelmekteler. bunların kanıtları genlerinde anatomilerinde embriyolarında mevcut. gözünüzü seveyim makale okuyun. yıllar sürüyor bir adet bilimsel makale yazmak. 20 dakikanızı ayırıp okuyun.

    ikinci şıkta bahsedilen geçmişteki fosillerle günümzü arasında fark olmaması ise öyle büyük bir yalan ki oraya herhalde yanlışlıkla koyulmuş. bırakın milyon yılları, tarımın başlangıcından günümüze kadar bile yepyeni türler oluştu. fosilleri değil, kendileri bile elimizde mevcut eski halleriyle yeni hallerinin. mesela buğday, mesela karpuz, mesela burokoli, lahana, koyun, tavuk. biz insan olarak çok kısa bir süre içinde sadece işimize yarayan özellikteki canlıları seçerek bile kurtlardan evcil köpekleri ürettik. finoları var ettik.

    öte yandan belirli bir zaman dilimi seçildiğinde evrim bir mecburiyet değildir. mesela siz bir timsahsanız ve yaşam alanınız bir baskı görmüyorsa, popülasyonunuz yeterli sayıdaysa, besin kıtlığı, sıcaklık gibi stresten uzaksanız milyonlarca yıl timsal olarak kalmamanız için bir sebep yok. evrim kuramları zaten bunu öngörmektedir. evrimin mekanizması genetik drift, genetik flow, bottle neck effect, mutasyon, cinsel seçlim, doğal seçilim gibi çok farklı faktörlere bağlı bir mekanizma ile işler. bazen bu türün evrimini hızlandırır. bazen yavaşlatır. bazen tür daha uyumlu hale gelir çevresi ile, bazen uyumsuz hale gelir. bazen tür değişir, bazen değişmez. evrim kuramlarının bunları açıklayan ve anlatan bilimsel kanıta dayalı makaleleri vardır. bunun karşıtı görüşlerin ise sadece fikirleri var. kanıtsız desteksiz denetlenemez tekrarlanamaz deneylendirilmemiş fikirler.

    üçüncü şık ise cehaletin sıkça başvurduğu önemli bir safsataya dayanıyor. argumentum ad ignorantiam. bir şeyin cevabı henüz bulunmamışsa bizim dediğimiz doğrudur tipi bir safsata olan bu fallacy örneğinde sorun abiyogenez görüşlerinin evrimle alakasının olmaması da aynı zamanda. ilk canlının nasıl oluştuğu evrim kuramlarının çalışma alanı değildir. bilimin çalışma alanıdır ama evrim kuramını çalışan bilim insanlarına gidip ilk canlı nasıl oldu bilmiyorsan evrim yoktur demek saflıktır. ilk canlının oluşumu farklı disiplinlerden bilim insanları tarafından yine bilimsel yöntemlerle araştırılmaktadır. miller urey deneyinin modern tekrarları ilkel dünya şartlarında aminoasitlerin oluşumu üzerine çok ciddi sonuçlar göstermektedir. farklı abiyogenez çalışmaları için lütfen makale okuyunuz.

    amerikalılar "boşlukların tanrısı* " diye felsefi bir terim ürettiler modern çağda. henüz bilinmeyen her şeyin sebebi tanrıdır gibi bir görüş özetlersek. ne demek istediğimi size bırakıyorum.

    ikinci sorunun ise biyoloji bilimi ile alakası yok. yaradılış görüşü adı üstünde bir görüştür. felsefe yahut teoloji derslerinin bir içeriği olabilir. dileyen öğrenciler bu görüşleri orada öğrenebilir. bilim görüşlere göre yapılmaz. tekarlanabilir, denetlenebilir, yöntemi bilinen deneylerle, kanıta dayalı olarak yapılır.

    çocukların beyninden kirli ellerinizi çekin. özgür aydın sorgulayabilen dünya vatandaşları olma haklarını ellerinden almayın. bilimsel verilerin üretilmesi de onların anlaşılması da ciddi emek gerektiren çok saygın bir çabadır. birileri buna taş koymasa da yeterince zordur yeni nesillere bu becerilerin aktarılması. bırakın memleketimin çocuklarını geleceğe uygun yetiştirelim. gerçeği kanıtta arayacak, kanıtı ve kanıtın bulunuş yöntemini sorguya çekecek gençler kuşatsın ülkemizi. soru soracak ve kendisine verilecek yanıtları sınayacak çocuklardan korkmanın hiçbir ülkeye faydası yok.

    yazık etmeyin.

    kaynak :
    soruların kaynağı şurada. linkten direkt açılmıyor sanırım. sorulara ulaşmak için 12+ seçeneğine basıyoruz soldan. sonra "biyoloji b" sekmesini seçiyoruz. testlerden de 37 numaralı olanı açıyoruz. 2 ve 3 numaralı sorular bunlar.

    fotosu da şu.