maaşların ciddi düşük olması

  • iş başvurusuna gidiyorsun, üniversiteyi yurtdışında okumuşsun. en az 3 dil biliyorsun, diksiyonun düzgün, akıllısın, gezmiş görmüşsün e daha ne olsun diyorsun üstelik işverende bunun farkında. konu maaşa geliyor, iş veren diyor ki maaş ne düşünüyorsun ? sen tabi cevap veremiyorsun, iki tarafta nabız yokladığından bir süre sessizlik oluyor. maaşı verecek olan işveren olduğundan sessizliği işveren bozuyor. sana 2000 tl maaş öneriyor. kafanda şimşekler çakıyor, milyon tane tilki dönüyor o anda. içinden “ulan ortaokul mezunu hademe 2600 tl maaş alıyor bu nasıl sikiş ? bu kadar emek ? diploma ? yabancı dil ? bir hademe maaşı kadar bile etmiyor mu ? “ sorular sorular derken kendine yediremiyorsun. durumu işverene açıkladıktan sonra aldığın cevap aynen şu ! “ bak güzel kardeşim, bu ülkede 10 milyon işsiz var, üstelik bunların büyük bir çoğunluğu üniversite mezunu. bu işe ayırdığım bütçe bu kadar, sen yapmazsan dışarıda milyon tane umutsuz genç var. mutlaka aralarından bu paraya bu işi yapacak adam çıkar. gel inat etme anlaşalım” diyor. önünüzde iki seçenek kalıyor ya boyun eğeceksiniz ya da teşekkürler deyip çıkacaksınız. maalesef büyük çoğunluk işsiz kalmaktan iyidir diyerekten kabul etmek zorunda kalıyor. şimdi burda asıl mesele ne ? asıl mesele başımızdaki abdestli kapitalistlerin, işçi maaşlarını minimum seviyeye çekerek insanımızı yabancı sermayenin kölesi haline getirip çin’deki gibi ucuz iş gücü yaratıp, gençleri bir iphone alabilmek için böbreğini, etini, namusunu satacak duruma getirmek. yıllar yıllar önce atan sana gerekeni söylemiş.

    “ ey türk gençliği, birinci vazifen, türk istiklâlini, türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. “

    istiklalin, istikbalin demektir. istiklaline sahip çık ki istikbalin olsun. sahip çıkmadığın istiklalden de istikbal bekleme, boyun eğme !