libadiye köprüsü kaosu

  • bugüne kadar yaşadığım en büyük rezalet. uzun olacak ama anlatayım.

    arkadaşlar oturduğum ev ve çalıştığım şirket libadiye caddesinde bulunuyor ve haliyle işe yürüme gidiyorum. ailesine yakın olmak istediği için eşim işine (maslak) arabayla gidiyor.

    yaklaşık 4 senedir evimizin pencerelerini libadiye caddesinde yapılan emaar square inşaatı dolayısıyla açamıyoruz ve libadiyedeki köprü çalışması dolayısıyla kirlilik inanılmaz boyutlara ulaştı.

    evden işe giderken emaar square inşaatının sınırı ile libadiye yolu arasında kalan 60 cm’lik kaldırımı kullanmak zorunda kalıyordum ancak bir süre sonra o kaldırım üzerine 30 cm eninde adress otel reklam panosunu yerleştirdiler ve o yaya yolunu da kullanamamaya başladım.

    emaar square inşaatı etrafındaki yolların hemen hepsi kamyonlar dolayısıyla bozulmuş olduğu için yağmurlu günlerde minik göletler oluşuyor ve düşüncesiz sürücüler dolayısıyla tepeden tırnağa ıslanmadan işe gitmek benim için günün en zor işi oluyordu. birçok sefer tepeden tırnağa ıslandım. bazı yağmursuz günlerde de kamyonlar sebebini anlamadığım şekilde bu minik göletleri çimentolu su ile doldurup yürüyenlere eziyeti sürekli hale getirmeyi başarmıştır.

    gürültünün boyutu inanılmaz seviyelere ulaştı. geceden sabaha çalışma yapılıyor ve taş kırma makineleri, dozerler vs uyumanızı engelliyor. tüm pencereler kapalı iken evimin salonunda gecenin 3’ünde 70db gürültü ölçütüğüm oldu. şikayet etmediğim kurum kalmadı ama hepsinden aynı cevabı aldım: “gece çalışma izinleri var”. iş makineleri sustuğu zaman da inşaat işçileri sağolsun birbirleri ile bağırarak iletişim kuruyor.

    başta kamyonlar dolayısıyla bir miktar trafik vardı ve buna katlanabiliyorduk. daha sonra kamyonlar yolların ortasında durmaya ve yüklerini libadiye caddesinin göbeğinde vinçler ile boşaltmaya başladığı zaman trafik sapıtmaya başladı. bu seviyenin ötesine geçmezler diye düşünürken inşaat etrafındaki bazı yollar kapatılmaya başladı ve en sonunda hepinizin bildiği gibi libadiye köprüsü yıkıldı ve trafik komple kitlendi. eşim artık bırakın karşıya 2 saatte geçmeyi evimin önündeki sokaktan 1 saatte çıkamıyor.

    inşaat çalışmaları dolayısıyla birçok hafta otoparkımıza erişim kapatıldı ve arabamızı 1 km uzağa parketmek zorunda kaldık.

    inşaat çalışmalarında yapılan bir hata dolayısıyla apartmanımızı kanalizasyon suyu bastı ve binadan 900 ton su çekildi, elektrik sistemi çöktü ve 3 gün boyunca rezil kokular içinde elektriksiz ve susuz kaldık. sadece bu 3 gün elektriksiz kalmış olsak neyse, inşaatın şebekeye yüklediği aşırı yük dolayısıyla ortalama her hafta 1 gün elektriğimiz kesiliyor.

    tüm bunlar yetmezmiş gibi en sonunda bir şekilde libadiye köprüsünü yıktılar ve caddenin önemli bir bölümünü kapatarak o bölgeyi yaşanmaz hale getirdiler.
    bölge esnafının durumu da korkunç, o bölgede çalışan işçilerin durum da. biraz araştırma yaptığınız zaman kaç dükkanın kapandığını, kaç işçinin öldüğünü, kaç işçi eylemi yapıldığını kolaylıkla görürsünüz.

    tüm bu rezillikler sonunda taşınma kararı aldık ve muhtemelen emlakçı parası, taşınma parası vb masraflar yüzünden 5-6 bin tl para harcayacağız. eski kiracı pozisyonundan yeni kiracı pozisyonuna geçeceğiz ve muhtemelen 500 tl fazla kira vereceğiz.

    şikayetler işe yaramıyor ama mahkemeye gitmeyi düşünüyorum, belki ordan bir şey çıkar.