kpss 2010 gk-gy sınavlarının iptali

  • biliyorum çok uzun oldu; ama olayları ayrıntısıyla anlatmaya çalıştım. lütfen bir şans verin ve okuyun.

    öncelikle;

    (bkz: normal vatandaşlarımız müsterih olsunlar)

    böyle bir ortamda kurunun yanında yaş da yanarken, bu örgütün bu kadar güç kazanmasına sebep olan ve örgütün zamanında yaptığı haksızlıklara göz yuman; hatta üstünü örtmeye çalışan asıl sorumlular yerine masum vatandaşlar zarar görürken nasıl müsterih olabiliriz?

    2010 kpss'nin mağdurlarından biriyim; ama görüyorum ki mağduriyetim devam ediyormuş. bu seferde katmerli mağduriyet yaşamam gerekiyormuş. ne için? bazı kesimler zamanında haksızlıklara göz yumdukları için. cemaatin devlet içinde kadrolaşması için her türlü adaletsizliği reva gördükleri için.

    o dönemde yaşadıklarımı biraz anlatmak istiyorum. özet geçemeyeceğim, biraz uzun olacak. şimdiden özür dilerim.

    sene 2010 dershanede çok zor şartlarda öğretmenlik yapıyorum. işimi bırakıp dershaneye gidip sınava hazırlanmak gibi bir şansım yok. çünkü ailemin maddi durumu iyi değil. çalışıp kendi başımın çaresine bakmak zorundayım. ancak dershane o kadar yoğun ki pestilim çıkıyor; akşam eve gelip sınava çalışsam olmayacak. kendimce şöyle bir plan yapıyorum. nisan'da askere gideyim. askerde boş vaktim olur, orada çalışır, sınava girerim, olmazsa dönünce dershanedeki işime devam ederim.

    bu plana uygun olarak nisan celbinde askere gittim. acemilik dönemi çok ağır geçti. zaten dışarı çıkma şansımız da olmadı. bu dönemde sınava hiç çalışamadım. daha sonra ilk çarşı izninde gittim kpss cep kitapları aldım. bir de çıkmış sorulardan oluşan bir soru bankası. daha sonra yaklaşık iki ay boyunca işlerden ve nöbetlerden kalan zamanlarda, bulabildiğim her fırsatta sınava çalıştım. diğer askerler orada burada takılırken, voleybol oynarken, gazinoda maç izlerken, ben yatakhanede, avluda, derslikte, kısacası her ortam ve her şartta sınava hazırlanmaya çalıştım.

    nihayetinde sınav günü geldi, çattı. sınava girdim. sınavdan sonra da gayet güzel geçtiğini diüşündüm. ertesi gün sorular açıklandığında gk-gy'den 90 ve eğitim bilimlerinden 91 net yaptığımı gördüm. bu netlerle istediğim yere rahatlıkla atanırdım. bu netlere göre 83-85 puan civarı almam gerekiyordu. askeriyedeki ankesörlü telefondan annemi aradım. müjde verdim. kesin atanıyorum, dedim. sevinçten ağladı kadıncağız.

    sonra puanlar açıklandı. 77 kusur puan almışım. tabi gözlerime inanamadım. bir daha, bir daha baktım. nasıl olabilir böyle bir şey?

    yine annemle telefonda yaptığımız konuşmayı daha dün gibi hatırlıyorum. anne dedim, bir tuhaflık var. standart sapma çok düşmüş; demek ki insanlar çok yüksek netler yapmışlar; ama sınav da oldukça zordu. bir tuhaflık var, dedim. anlam veremiyorum.

    kısa bir süre sonra tuhaflığın sebebi ortaya çıktı. sınavda kopya çekilmişti.

    o dönemde sınavın namusunu ve vatandaşların emeğini korumakla mükellef olan sorumlular ösym başkanı ünal yarımağan, eski milli eğitim bakanı hüseyin çelik (4.11'den itibaren izleyin) ve hatta başbakan recep tayyip erdoğan ayrıca (bkz. tatmin oldum)bu kopya skandalını ört bas etmekle meşguldüler.

    ayrıca şunları da hatırlayalım: bu olaylar ortaya çıktıktan bir süre sonra ösym sonuç açıklama sistemi değiştirilmişti. ayrıca 2011 ygs şifre skandalı ve 2012 kpss soru sızdırma skandallarından sonra da soruların yayınlanmaması uygulamasına gidilmişti. bu ört bas etmek değilse nedir?

    o dönemde konuyu gündemde tutmaya çalışan çok az kişi vardı. bunların başında türk eğitim sen genel başkanı ismail koncuk geliyordu. cemaat bu süreçte türk eğitim sen'i de çeşitli kumpaslarla ve kendi polisi ve yargısıyla yıldırmaya ve kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmaya çalıştı.

    bkz.

    bu süreçte ben memleketime dönmüş, yeniden dershanedeki işime başlamıştım. artık bu yaşananlar yüzünden atanmaktan ümidi kesmiş, devletime olan güvenimi kaybetmiştim.

    çünkü her şey ayan beyan ortadaydı ve hiçbir şey yapılmıyordu:

    1

    2

    3

    4

    5

    (biraz araştırılacak olursa daha da fazla bilgiye rahatlıkla ulaşılabilir; ama şu an hiç kimse o dönemdeki sınav belgelerine; yani soru kitapçıkları ve optiklere ulaşamaz; çünkü savcılık ve polis tarafından söz konusu deliller imha edildi.)

    1

    2

    derken kopya çekildiği iddiaları o kadar ayyuka çıktı ki yetkililer hırsızları yakalamak ve puanları yeniden hesaplamak gerekirken, göstermelik bir şekilde eğitim bilimleri sınavını iptal ettiler. bu tabi hiçbir şey ifade etmiyordu. hırsızlara, kopyacılara hiçbir zararı dokunmadığı gibi sınava yeniden hazırlanmak durumunda kalan vatandaşı mağdur ediyordu.

    ayrıca atamalara bir gün kala sınav geçersiz sayıldığı için atamalara da başvuramıyorduk. bu nedenle 2009 yılında sınava girenlere haksız bir avantaj doğmuş ve arkadaşlar daha düşük puanlarla rahatlıkla atanmış oluyorlardı. ben 90 netle atanamazken, 80 net yapmış bir başka arkadaşımız oluşan bu durumdan ötürü kolaylıkla istediği yere atanmış oldu. ardından bir de bu tarihlerde doğu hizmeti affedildi. anlayacağınız iki üç kere art arda mağdur edildik.

    sonrasında eğitim bilimleri sınavı tekrar edilecek ve herkes önceki yerlerinde sınava girecek denildi. tabi ben memleketimdeyim, askerliği yaklaşık 1000 km ötede, başka bir ilde yapmışım. sınav yerim orası. bir yandan çalıştığım için oraya gitme şansım yok. benim için her şey bitti, demiştim o an. sonra yeni sınav için başvurunun son gününde karar değiştirmişler, farklı bir yer isteyebilecekmişiz. bunu bana saat 3 -4 civarı annem arayıp haber verdi; yoksa ben başvuru yapmayacaktım zaten gidemeyeceğim için. sonra o 1-2 saat içinde başvurumu yaptım. kalan sürede de sınava tekrar hazırlanmaya başladım. (gerçekten şans eseri yaşıyoruz bu ülkede. bütün hayatımız, geleceğimiz böyle tesadüflere bağlı.)

    bu 1-2 aylık süreç benim için çok zorlu geçti. haftanın 6 günü her gün 8 ila 12 saat ders anlatıp akşam da bana kalan 4-5 saatlik sürede ders çalışıyordum. askerdeki kadar da verimli olmuyordu. çünkü askerde sadece bedenen yordun oluyordum; ama zihnen hiç yorulmadığım için çalışmak daha verimli oluyordu. bu süreçte hem bedenen hem de zihnen çok yorulduğum için ders çalışmak tam bir ıstıraba dönüşmüştü benim için.

    bin bir güçlükle sınava yeniden hazırlandım ve girdim. sınav sonuçları açıklandı. aynı neti yapmıştım. zaten bu koşullarda yükselmesi pek mümkün değildi de düşmediğine sevindim.

    ancak puanımda az da olsa bir artış oldu. kopyacılardan sınava girmeyenler, hazırlanamayanlar, tekrardan giremeyenler falan standart sapmayı yükseltti sanırım. 79 kusur oldu puanım. tabi yine de olması gerekenin çok altında. bu puanla ilk atamada atanamadım doğal olarak. sonra haziranda tekrar yapılan atamada her şeyden ümidi kesmiş olarak başka bir ülkeye taşınma planları yaparken adeta son dakika golüyle atandım.

    sonra devlet okulunda öğretmen olarak göreve başladım. asaletim tasdik oldu, memur oldum. 5 yıldır da bu görevimi en iyi şekilde yerine getirmek, maaşımı son kuruşuna kadar hak etmek için canla başla çalışıyorum. bu 5 yıllık süreçte önüme başka fırsatlar çıktı; ancak kazanılmış hakkıma güvenerek ve kendi özel durumumdan ötürü bunları değerlendirmedim. (2 yıl önce öyp'yi kazanmıştım; ancak özel durumlarımdan ötürü son anda vazgeçmek zorunda kaldım.)

    şimdi bana diyorlar ki kendi alnımın teriyle, onca olumsuzluğa rağmen yılmayıp gece gündüz çalışarak kazandığım, anamın ak sütü gibi helal olan işim elimden alınacakmış.

    bütün kurulu düzenim, bugüne kadarki çabam, kısacası bütün hayatım elimden alınacakmış. (iki gündür böyle bir şey olursa karımın yüzüne bakıp da bu durumu nasıl açıklayacağım diye düşünüyorum. evliliğim bitecek, hayatım bitecek muhtemelen. bunun vebalini kim, nasıl ödeyecek?)

    neden? benim bunda suçum, günahım ne?

    cemaat elemanı olmamak mı, soruları çalmak için uğraşmak yerine oturup ders çalışmak mı, devletime güvenmek mi, devletin masum vatandaşlarını asla mağdur etmeyeceğine güvenmek mi, adalete inanmak mı?

    söyleyin nedir benim suçum? neden ben ve benim gibiler mağdur ediliyoruz?

    not:

    2010 kpss kopya skandalı diğer skandallardan daha öne çıktığı için şu an konuşuluyor belki; ama sadece bu skandalın soruşturulması ile adalet temin edilebilecek mi?

    polislik sınavlarında cemaatin soruları çaldığı yıllardır bilinen bir gerçek. ayrıca askerlik sınavlarında da sorunların çalındığı artık ortaya çıkmış durumda.

    14 yıl boyunca soruları çalmışlar

    bunları da geçelim.

    2012 yılında yapılan kpss sınavında da sorunların çalındığı ortaya çıkmıştı. o dönemde ve sonrasında da bu konuyla ilgili hemen hemen hiçbir çalışma yapılmadı.

    1

    2

    ayrıca yine 2011 yılında da ygs sorularının şifreli olduğu ortaya çıkmıştı.

    1

    2

    bütün bunlar ortadayken yine göstermelik bir şekilde sadece 2010 kpss'nin iptali adaletin temini için yeterli olacak mı acaba?

  • o sene atandım, derece yaptım orospu çocuklarına rağmen. bunda emeği geçen herkesin taaa amına koyayım. ülkede başarılı olmanın bedelini bende bu şekilde ödedim. teşekkürler orospu çocukları.