kol saati alacaklara tavsiyeler

  • öncelikle “cebinizde telefonunuz yok mu yav” diyen ruhsuzları bir kenara bırakın. hora usta girsin rüyalarına. diğer lafım da en üst segmentteki markaları sıralayıp alacaksanız bunları alın yoksa bulaşmayın bu işlere diyen tiplere. hadi canım ciddi misiniz? gerçekten onları mı alsınlar? patek philippe, richard mille alacak olan adam senden tavsiye mi alacak ya buraya girip? ahahha. gülüyorum ama bil bakalım hangi organı kullanarak!

    neyse gelelim daha makul tavsiyelere. öncelikle kolumda şık bir saat olsun bana yeter, yok koleksiyonmuş yok zemberekmiş uğraşamam diyenler hiç mekanik saatlere bulaşmasınlar. gayet kullanışlı quartz modeller var. ama ben bu işin ruhunu seviyorum ve gerekirse çocuklarıma torunlarıma miras kalsın diyorsanız tabii ki mekanik saatlere bakacağız. şahsi fikrim 42mm üzeri saatler eğer 1.90 90 kg falan değilseniz kesinlikle şık durmuyor. özellikle belirtiyorum bu benim şahsi fikrimdir. 38 ya da 40mm ortalama fizikli bir erkek için en ideal ölçülerdir. deri kordon sevenler tabii ki var ama çelik her zaman ve her zaman çok daha gösterişli ve şıktır. camı mümkünse safir tercih edin ancak hor kullanmadığınız müddetçe mineral camlar da sizi çok üzmez.

    “giriş segmenti” meselesi biraz göreceli bana kalırsa. bana göre giriş olan başkası için çıkış noktası olabilir ya da tam tersi. o yüzden söyleyeceğim modeller giriş ya da giriş-orta arası bir yerde diyebilirim. marka olarak seiko, hamilton, orient ve kesinlikle tissot tavsiye ediyorum. moda markalarından saat alanlara çok saygı duymadığımı belirteyim. sokayım senin duyacağın saygıya derseniz de “vallahi sen de haklısın” derim.

    - her zaman her ortamda ilk olarak seiko presage serisini öneriyorum. taş gibi bir seri. dibine kadar şık erkek saatidir. birinin kolunda görürsem “aferin bu işten anladığı belli” diyorum.

    - tissot prx öneriyorum. ister mekanik ister quartz. 35mm olanlar kadınlar için muhteşem tercihtir, şiddetle öneririm. yanlış hatırlamıyorsam unisex olarak geçiyor 35mm olanlar. 40mm bu modelde bana bir tık kaba gelmekte. (piyasada çakması boldur aman dikkat)

    - yine tissot le locle powermaticler muhteşem bir tercih olur. inceleyin pişman olmazsınız.

    - hamilton khaki field oldukça şıktır. interstellar hayranı iseniz hamilton khaki field murph ruhum var diye bağırır size. süper bir tercih olur haberiniz olsun.

    arada bir gelip önerilerde bulunurum. çauv!

  • saat gurusu gibi kafa sikenlerden tavsiye almayın, en takılabilir otomatik 7000'den başlıyor zira buradaki ekşiciler 38 santim yarak ve default 22.000 usd/ay ile doğuyor.

    naçizane tavsiyem, pilli milli demeyin şunun gibi quartz bir casio alın.

    rage edit'i: saat tavsiyesi almaya geldiyseniz casual kullanıcısınız demektir, zaten saat sever birisi olsanız gider başlığı altından okurdunuz, hem saatten anladığını iddia edip hem de buradan tavsiye alacak kadar aciz kalmazdınız. saati sadece zaman gösteren, olsa iyi olur dediğiniz iyi kötü ufak bir aksesuar olarak görenlerdenseniz otomatik saat falan takamaz; taksanız bile bir süre sonra bıkarsınız. bunların afaki üfürüklerine bakmayın, swiss made vs. bunlar sevenini tatmin eder, anlamayan her saati aynı görür. dandik moda markası almadığınız takdirde bütçe dostu ucuz casio, swatch, lorus, pulsar, timex ve hatta q&q superiorlar bile işinizi görür. otomatik saatler ağırdır; hele bir de metal kordonluysa, fanatikliğini yapan dalyaraklar bile on saat takamaz bunu bilek yorar. jübile kordonlu otomatik skx seiko 135-180 gram arası. saatten anlamayan ama tavsiye almaya gelen adam bunu gün boyu takacak mı? hiç sanmam, bir süre sonra kaldırıp kenara koyacak.

    7000 tl olarak bahsettiğim japon otomatiktir bu arada, 7000 tl'ye swiss made otomatik bulduğunu iddia eden varsa matematik bilmiyor. evde yatan onlarca saatim var; otomatiğinden solarına; seiko'sundan casio'suna, homage otomatik saatinden rus malı otomatik vostok'a, mekanik pilot saati sea-gull'a kadar. aşağıda bu entry'yi referans alarak laf çakmaya çalışan; 7000 tl'ye swiss made var sanan cahil götünü parmaklasın zira biz burada sıradan kullanıcılara kullanışlı makine öneriyoruz. ego tatmin edip otomatik mastürbatörlüğü yapmaya lüzum yok.

    ayrıca sevmiyorsanız, rahatsız oluyorsanız saat bile takmanıza lüzum yok, sizi taktığınız saatle yargılayacak, adam yerine koyacakların da koyun götüne gitsin. oh be rahatladım.

  • öncelikle "saate para verilir mi, telefon varken saat almak saçmalıktır", ya da "saate çok para verilmez" diyen cahillere aldırış etmeyin.
    saat bir aksesuar, hobi daha ileri seviyelerde 'yatırım aracıdır' inanmayanlar lüks saat markalarının son 3-5-10 neyse artık fiyat değişimine bakabilir.
    alınacak saat otomatik, sağlam ve markası tutunmuş bir model olursa hem gözünüze, hem aklınıza hem de uzun vadede değerini koruyarak cebinize hitap edecektir.
    akıll saat, dijital spor ya da pilli quartz saat konusunda bir tavsiyem yok zira anlamam.
    gelelim otomatik saatlere;

    başlangıç için (bkz: seiko 5), (bkz: orient) ya da (bkz: citizen) harika birer seçenek olacaktır, bu saatler kullanışlı, uzun ömürlü ve hesaplı japon markalarıdır.
    (bkz: hamilton) ve (bkz: kenneth cole)'de amerikan, isviçre olup gayet şık ve güzel alternatif olabilirler.

    biraz daha üst segment için (bkz: tissot), (bkz: rado) (bkz: frederique constant) gib isviçre saatleri tercih ederim buna güzel bir alternatif tissot'un prx modeli harika bir vintage seçeneği olmuş. (bkz: raymond weil) ve (bkz: lognies) ise orta üst segmentte alınabilecek markalar ki,
    raymond weil'in sevdiğim bir modeli pandemi başında 8000try iken şu günlerde 45.000-50.000 try civarı dikkatinizi çekerim.

    buranın üzeri üç hanelilerdir. o parayı verecek adamın/kadının bizim tavsiyemize ihtiyacı olmaz, benim kumarım burada biter diyerek sonlandırıyorum.

  • genellikle saatten anlamayanların verdiği tavsiyelerle, ergen ergen yorumlar yapan insanların yazıları doldurmuş yine burayı.

    mekanik saat ya da quartz saatin çalışma prensiplerine girmeden basit önerilerde bulunmak istiyorum, biraz da bilgi vererek.

    akıllı saatle başlayalım kısaca. akıllı saatler 3-4 sene sonra çöp haline gelecek ve pahalı saatler. alacak insan ona göre alsın. eğer sportif faaliyetler için istiyorsanız (bkz: polar) (bkz: garmin)

    mekanik ve quartz saatler için de genel bazı öneriler var.

    1.iyi cam, safir kristal camdır. seikoların çoğu hardlex kullanır, o da kötü değildir ancak safir kristal dayanıklılık açısından daha iyidir. alacağınız saat pilli ya da mekanik, safir kristal cam olursa daha değerli olur. mekanik saatlerde seiko aldığımız için sürekli bu biraz zorlaşıyor ama bilgi bilgidir.

    2. dayanıklılık konusunda pilli saatler her zaman daha iyidir. manyetik alana ve sarsıntıya daha iyi dayanırlar. aynı zamanda mekanik saatlere göre daha ince ve daha hafif olurlar. bunlar sizin için önemliyse mekanik saat yerine pilli saatlere yönelebilirsiniz.

    3. lume özelliği, karanlıkta içerdeki fosfor özetle. bu dalgıç saatlerinde en üst düzey olur. yani herhangi iki saat arasında dalgıç saatleri daha iyi lume sahibidir. seiko'nun lume'ları gayet başarılıdır ancak kısa sürelidir. en baba saati bile alsanız gece 4-5 saat karanlıkta kaldıktan sonra hiç ışık kaynağı görmediyse lume bir işe yaramaz. onun olayı gün ışığını alıp daldıktan sonra aşağıda saati iyi görebilmektir zaten. quartz vs mekanik arasında lume farkı olacağını düşünmüyorum.

    4. ucuz saatlerin hepsinin bilekliği tırt olur. seikonun da bileklikleri tırttır. ancak saat alacaksanız değişebilir bilekliği olsun. bu şekilde siz gidip dışardan perlon, nato, deri, çelik bileklikler alabilir takabilirsiniz. (bkz: miltat)

    5. pilli saatlerin mekanik saatlere göre 2 dezavantajı vardır. 1) ikinci el pazarı yoktur, rahat satamazsınız. mekanik saatleri satarsınız, hatta enflasyona göre para bile kazanabilirsiniz. 2) 100 küsür sene dayanmaz. entegre değişimi gerekir. kaliteli bir pilli saatse sadece entegre değişir kullanırsınız; ancak mekanik saatlere düzenli bakım olursa 100 küsür sene kullanırsınız .(ha kim kullanacak? hiç kimse)

    6. mekanik saatleri belirli bir süre takmazsanız durur. buna power reserve denir. ortalama saatlerin reserve'i 48 saattir. 48 saat boyunca takmazsanız dururlar. (bunlar otomatik tabii. otomatik olmayan mekankler kurmalıdır, onlar kurması bitince zaten dururlar)

    peki bu pilli saat düşmanlığı neden? pahalı olduğu için. mesela burada swiss made ya da longines, tissot yazanlar, rado yazanlar kötü demiyorlar. ancak bunlar generic makine kullanırlar ve üst düzey değillerdir. yani swiss made saat oooooo dediginiz saat giriş seviyesi. lüksün l'sinden bile geçmezler, çok bir olayları yoktur.

    özet;
    * saat alacaksanız internetten almayın. bakırköy, sirkeci gibi yerlere gidin pazarlık yapın ve öyle alın.
    * mekanik saat alacaksanız eğer türkiye saat forumu sitesine girin, forumda gezin. hem 2. el saatleri görün, hem yorumları, hem fotoğrafları görün. öyle karar verin.
    * pilli saat alacaksanız, armani, diesel gibi markalar yerine yine tissot, rado, longines, seiko gibi markaları tercih edebilirsiniz. swiss made olanların cam ve bileklik kalitesi muhtemelen daha iyi olacak ancak bu markaların pilli saatleri bile artık pahalı. armani taksanız ne olur? hiç. ama f/p olarak diğerleri daha verimlidir.

    zenginleştikçe tavsiyeler değişir. mekanik saatlerde komplikasyonlar girer devreye, koleksiyon işleri girer o yüzden sorular ve cevaplar değişecektir.

    son olarak;
    beyaz yakayım ve saat almak istiyorum diyenler varsa, yapacakları şey bir dijital saat bir de günlük saat almaktır. dijital saat (bkz: gshock)
    günlük saat ise değişkenlik gösterir zevke göre.

    * hamilton markasının field watch hem quartz hem mekanik olarak güzeldir.
    * seikonun diver modelleri güzeldir. turtle meşhurdur ama yeni çıkan modelleri de var gayet güzel.

    pilli alacaksanız ve paranız varsa tissot ve longines her ortamda takılabilecek saatler yapıyor. çok kafanızı yormayın.

  • 1. burada klasik saat yerine akıllı saat alın diyenleri dinlemeyin.

    2.bütçem az diyorsanız casio alın.

    3.biraz param var ve otomatik istiyorum diyorsanız seiko alın.

    4.bende para balya diyorsanız swiss made saatlere yönelin.

    5.asla ve asla moda saatlerini almayın. sadece saat üretmekle meşgul firmaların saatlerini alın.

  • başlığın "akıllı saat alacaklara tavsiyeler" şeklinde bölünmesi gerekiyor. yoksa çok akıllı yazarlar burada akıllı saat önermeye devam edecek. "normal saat kullanan hala var mı?" "akıllı saat alın geçin" vs... bi akıllı sizsiniz amk. siz istiyorsanız akıllı saat takın normal saat takmak isteyene ne laf ediyorsunuz?

  • adam kol saati tavsiyesi başlığına girmiş "gerek yok, telefonda saat var" diyor.
    bill gates bunların beynini eline geçirip de ne yapsın aq.

    "saat, önce insanı gösterir, sonra zamanı."

  • (bkz: seiko) - günlük kullanım saati.

    (bkz: casio) - saatimi çıkarmam asla, pili uzun süre gitsin, çizilmesin, tek fonksiyonu saat ve tarihi göstermek olmasın saati. özellikle g-shock serisi.

    (bkz: certina) - kaliteli isviçre saati alayım, fiyatı bir nebze uygun olsun fakat günlük kullanmaya da kıyamayayım saati.

    (bkz: tissot) - en baba günlerde kolumda bana güven veren mekanik bir dost arıyorum, ilerde çocuklarıma da yoldaşlık etsin saati.

    (bkz: rolex) - bunu alacak paraya nasıl sahip oldum bilmiyorum fakat şeklimiz yeter, asla sapmasın saati.

    japon ve isviçre saatlerinden şaşmayın genel olarak. boyner gibi mağazalarda pilli lacoste ya da diesel markası adı altında satılan saatler genelde sadece görünüm için alınan çok uzun yıllar kullanamayacağınız kol saatleridir.

  • bu başlığın amacı anladığım kadarıyla saat almak isteyenler için tavsiyeler vermek. ancak saatten anlamayan ya da hayatında 1 tane saat kullanmış, saat ile ilgili hiçbir fikri olmayan insanlar neden tavsiye vermekte ısrar ediyor anlamıyorum.

    1- her swiss made yazan saat çok kalitelidir diye düşünmek doğru değil.
    2- kaliteli saatlerden bahsedilecekse alman saatlerinden de bahsedilmelidir. (bkz: glashütte)
    3- mekanik saatler öyle durduğu yerde ömürlük olmuyor, bakım istiyorlar düzenli olarak.
    4- quartz saatler eğer kaliteli markaların saatleriyle ömür boyu kullanabileceğiniz şekilde mekanizmaları değişebiliyor. (elbette bir mekanik saat gibi değil)
    5- nixon, ya da benzeri markalar saat markası yerine bile sayılmaz. alabilirsiniz elbette tipini seviyorsanız, sadece orta klasman üstü falan gibi düşünmemek gerekli. daha doğrusu lüks saat (öyle geçer tabir) dünyasında nixon diye bir marka bile yoktur.
    6- türkçe bilmeyen arkadaşlar lütfen hayat felsefelerini bu başlığa koymamaya çalışsınlar. zira saydığı markalar içerisinde amerikan markası bile yok, üstüne üstlük bu mantık ile tüm kuyumcuları falan kapatalım. hatta giyim sektörü de kapansın hepimiz düz siyah/beyaz tişört giyer gerisini yardım ederiz. burası bunları konuşacak başlıklardan biri değil.
    7- 20000 usd nin altında alacağınız saatler de birbirinden epey farklı olacaktır. dolayısıyla 20k doların altında alacağınız saatleri de iyice araştırabilirsiniz. o kadar kolay silip atmak doğru değil.

    hadi ergen yorumu da ben yapayım;

    çok paranız varsa hiç araştırma yapmayın şu ikisinden birini alın.
    (bkz: patek philippe nautilus)
    (bkz: audemars piguet royal oak)

    biraz daha az paranız varsa;
    (bkz: rolex)
    (bkz: grand seiko)

    biraz daha az paranız varsa;
    (bkz: omega)

    gerisi için (bkz: seiko)

    yok kardeşim ben bu işi öğrenmek istiyorum diyorsanız;
    (bkz: watchuseek)
    (bkz: türkiye saat forumu)
    (bkz: hodinkee)
    (bkz: wornandwound)

    ek;
    çok üst seviye markaları saymadım. credor, philippe dufour, mb&f, a lange sohne gibi markalar için ekstra araştırma yapmanızı öneririm.

    ek2;
    tissot, tag heuer, longines, hamilton, frederique constant, maurice lacroix gibi birçok markayı yazmadım. hatta üst segmentlerde, jlc, girard perregaux gibi markalar da yok. bu yazdıklarım en iyi düşünülmesin, genel bir öneri mahiyetinde.

  • ister seiko alın isterseniz rolex alın ancak her ne alırsanız alın işi saat üretmek olan bir firmanın saatini alın.

    gidip de sadece birer marketing unsuru olarak üretilmiş markaların çin'de ürettirdiği sikindirik şeyleri saat diye almayın.

    bu genelleme sadece saat alanında değil her alanda geçerlidir.