kitap okuyunca hayatın daha güzel olmaması

  • otuzlu yaşlar civarı eğer çok fazla film izleme, belgesel seyretme, kitap okuma, müze gezme, wikipedia okuma(yeni nesil ansiklopedi okuma) vs. gibi şeylerle vakit harcamışsanız sorarsın böyle şeyler kendine. sonuçta bunları yapmamış pek çok insan senden fazla mutludur. daha çok kazanıyordur. daha çok sevgilisi olmuştur.

    üstelik bunları yapmak sanıldığı kadar çok zevk vermez. sürekli amerikan pastası gibi filmler izliyorsanız tabi keyiflidir. ama cannes film festivali aday filmlerini izlemek o kadar da neşelendirici değildir. das kapital okurken de ''çok sürükleyici kitap'' falan demezsiniz. müzeler de 2 müzeyi aynı gün gezeyim deseniz ayaklarınıza kara sular iner. belgesel izlerken sinirlenme, öfkelenme, üzülme hatta umutsuzluğu düşme, hayal kırıklığı gibi duygular çok daha baskındır.

    tavsiyem bunları yaparken sakın hayatı ıskalamayın. sizi mutlu edecek olan hayvansal güdülerinizdir. karnınızı tok tutacak bir iş, güvendiğiniz bir eş, sağlam bir iki arkadaş, bunların keyfini çıkarak vaktiniz varsa sizden mutlusu yoktur. ancak bunları (en azından istediklerinizi) yaptıktan sonra ilk paragrafta yaptıklarınız bir şey ifade eder. sağlam bir dünya görüşünüz, yüksek empati yeteneğiniz, olaylara dışarıdan bakabilme özelliğiniz sayesinde daha iyi bir eş ve ebeveyn olur boş zamanlarınızı daha kaliteli geçirebilirsiniz. geriye dönüp baktığınızda doğru işler yapmayı denediğinizi ve denemeye devam ettiğinizi görürsünüz.

    ilk paragraftakileri yapmadan her şeye sahip olmuş birini düşünün. yıllarca yapacam dediği işleri yapamamış, defalarca kandırılmış, bir kaç yıl arayla savunduğu şeylere karşı çıkmış, karşı çıktığı şeyleri savunmuş, onursuz pek çok işe karışmış, ya arkadaşlarının ihanetine uğramış ya arkadaşlarına ihanet etmiş, en öncelikli konularda bile başarılı olamamış, haliyle huzuru da bir türlü yakalayamamış birileri aklınıza gelir elbet.