kilo vermek

  • bin senedir bilinen gerçeği yeni öğrendim:

    - zayıflamak için aldığından fazla kalori harcayacaksın

    - mekik çekince göbekten, squat yapınca popodan erimiyormuşsun

  • bu sefer galiba başardım. 38 kilo verdim, aslında 41de yazacaktım da, o lanet olası son 3 kilo yapıştı kaldı üzerime afaffdsf şımarıklığa gel.

    ben en son 20li yaşların ortasında bu kilodaydım ve kendimce çooooooook şişmandım. sonra şişmanlık öyle olmaz böyle olur dedi yukardaki ve ben durdurulamaz bir şekilde kilo aldım, 100ü gördüm. çok didindim, çok uğraştım, sayısız rejim denemem oldu ama 78'in altına hiç inmedim. genelde 82-85 arası bir süre takılıp sonra yine hooop 100. ve tabii ki çok mutsuzdum, çok şişmandim, çok çirkindim.. insanların bakışlarından rahatsız oluyordum, çünkü insanlar iğrenerek bakıyordu, öyle bakmasalar bile bana öyle geliyordu. mango, zara gibi mağazalardan adım atmaz oldum. onların kolleksiyonları benim bedenime uymuyordu. benim bedenim benim zevkime uymuyordu. ne bulursam, ne oldurursam giyer oldum ve bu beni daha da mutsuzlaştırdı.

    ilişki? yıllarca olmadı, bi dönem nefes alsın yetercilerin yatağını ısıttığım ve ümitlendiğimle kaldım. sonra biri geldi, beni o 85 kilo halimle beğenen ve ben ona inanmadım. nasıl olur lan dedim, manyak mısın sen? benim ve beni gören herkesin iğrenerek baktığı vücuda sen nasıl olur da beğenerek bakarsın? yürü git şişman kadın fantezilerini başkalarında yaşa.. o da nihayetinde öyle yaptı..yürüdü ve gitti, benden daha da şişman bir sevgili yaptı kendine. fantezi değilmiş demek ki.. ve o kız benden daha barışıkmış vücudu ile demek ki.. neyse..

    onun gidişi ile daha da çok kilo aldım, daha da çok boşverdim, daha da çok yedim, daha da çok içtim..

    1,5 sene önce canımı çok açıtan bir takım olaylar sonrasında artık yeter dedim ve soluğu diyetistende aldım. çık bakalım tartıya bitutamcım.. 106,8!

    temmuz 2015-kasım 2015 arası 21 kilo verdim. 85'te takıldım kaldım yine. bir türlü bırakmak istemedim o uzunca yıllar alıştığım kiloyu. kiloyu değil ama diyetisyeni bıraktım, bitutam olmak böyle mantıklı hareketler gerektirir çünkü.

    15 kadın ile çalışıyorum ben. iş yerinde sürekli mobbing, sürekli bir şişmansın muhabbetleri, sürekli saçma sapan laf sokmalar.
    haydi bitutam, bu noktaya kadar gelmişken pes edemezsin, yine sil baştan olmasın dedim ve mayısta yeni bir diyetisyenle ve de 86 kilo ile macerama devam ettim.

    mayıstan bugüne 17 kilo, toplamda 38 kilo verdim. sıkılmadan, kasmadan, rakımdan, şarabımdan, gezmelerimden, yemelerimden vazgeçmeden yaptım bunu. bir gün çok yediysem 3 gün dikkat ettim, dengeledim. bir süredir 68 kiloyum. hedef 65 aslında, olsun, olur bir ara. agustostan beri düzenli spor yapıyorum, o sebepten de 68den çok daha ince duruyorum. boy 1,65, beden 38 ve ben bu duruma inanamıyorum. kendimi her aynada gördüğümde şaşırıyorum, bi afallıyorum. 38 bedenim lan ben. en son 25 yaşında falan gördüm ben o bedeni. 38 beden pantolonlarım, 38 beden eteklerim, m montum, s kazaklarım var artık benim. ve yine bir sürü topuklu ayakkabım oldu. artık yine 10+ cm topuklularla yürüyebiliyorum. yorulmuyorum. dizlerime vurmuyor bedenimin yükü ve ağrısı.

    gardrobum komple yenilendi ve ben de battım bu arada tabii. özgüven patlaması yaşamıyorum belki ama biraz buldumcuklaştım, biraz şuursuzlaştım. kilo vermek bunu da beraberinde getiriyormuş. 37 yaşında götümü az biraz örten şeyler giymeye başladım. çünkü ben bunları 20li yaşlarımda giyememiştim. bu kiloda olduğum zamanlar da dediğim gibi kendimi çooooooook şişman hissediyordum, bacaklarım çok kalındı, o bacaklarla mini giyemezdim. bacaklarım hala çok kalın, bu durum umurumda mı? hayır! xxl bir kadından m bir kadına küçüldüm ben, yemişim bacaklarımın kalınlığını. ve ben artık yine çizme giyebiliyorum. demek ki bacaklarım o kadar da kalın değil, kıps. geçen işe giderken ufak bi sokak çocuğu "lan bu hatunların da ateşi başına vurmuş amk" dedi bana bakarak. güldüm yaa, kahkahayla güldüm. ateşim değil ama kilom başıma vurdu be yavrum, bilemezsin ki.

    bakın seneler önce böyle bir şey yazmışım: (bkz: #33575479)

    varmış evet. benim de köprücük kemiğim varmış :)) o kemiği görebildiğime o kadar sevindim ki, gittim ilk dövmemi sağ köprücüğe yaptırdım :) bacak bacak üstüne atma kısmına gelince; bi yürürken yapmıyorum galiba bunu :) hayatınızda hiç şişman olmadıysanız gerçekten anlayamazsınız. hayatınızda hiç şişman olmadıysanız sosyal medyaya boydan foto koymanın benim gibiler için ne kadar özel olduğunu da anlayamazsınız. senelerce "yarım çek", "dur oturayım öyle çek", "biraz daha yukardan çek" dedikten sonra ilk defa arkadaşa "boydan çeksene" dediğim anı hiç unutmayacağım. elif'in bana "artık fotoğraflarda hiç kimsenin arkasına saklanmak zorunda değilsin" dediği anı da..

    geçen gülçin "oha senin neren 68, en fazla 63 gibi falan duruyorsun" dedi. çaycımız nurcan abla "yeter artık bitutamcım, daha fazla kilo verme" dedi, güvenlik görevlisi ertuğrul "yalnız sizi çok takdir ediyorum bitutam hanım, biz bi göbeği eritemiyoruz, siz ne kadar çok kilo verdiniz" dedi. harika ile hedef koyduk, 65i görünce rakıya gidicez. son ana kadar kilo vermelerimi görmezden gelen fehime bile "ayy incecik kaldı kadın" demeye başladı. bunun gibi sayısız yorum alıyorum. hoşuma gidiyor mu? deli misiniz? ağzım kulaklarımda dolaşıyorum kaç zamandır. beni sürekli iğneleyen, sürekli laf sokan halam bile "hmm demek isteyince oluyormuş" dedi. onun takdiri de bu kadar. "hmm hmm çok isteyince her şey oluyor, sen de denemelisin hala" dedim... benim nezaketim de bu kadar..

    seneler önce "bi 5-10 kilo versen insana benzeyeceksin" diyen annemi ziyarete gidiyorum haftaya. insana benzemiş miyim anne diye sorucam, bakalım :))

    özgüveni bilemem ama kilo vermek bana özsaygımı geri kazandırdı. artık kendimi daha az hırpalıyorum, kendime daha az haksızlık ediyorum. bedenime ve ruhuma daha iyi davranmaya çalışıyorum.

    bi de şu 3 kiloyu verebilseydaasdfadfdfdfdfaffgg

    edit: buldumcukluğun ve de teşhirciliğin zirvesindeyim bu gün^^ vallahi motivasyon olsun diye, çok isteyince gerçekten olduğunu göstermek için tık

  • asla asla deme diye boşa dememişler....

    12 senelik kilo alma sürecinin sonunda 1,65'lik boyla 130 kg'ı görünce bir süre görmezden geldim, kabullenmek kolay değil ne de olsa. tüp mide ameliyatlarını araştırdım, insanların nerelerden ne noktalara geldiklerini gördüm; gördüm ama karşılığında nelerden vazgeçtiklerini de... hayatında bir kere bile diyetisyene gitmemiş birinin bunu denemeden ameliyat olmasının korkaklıktan başka bir şey olmadığına karar verdim. buna bir de kadın doğum doktorumun, "birazcık kilo ver ben seni bu şekilde de anne yaparım" demesi noktayı koydu. ayşegül bahar'ı buldum, ya da o beni buldu. toplamda vermem gereken 50 kg yağ ve tonlarca suyum vardı; kendime bunu nasıl yaptığımı sordu, anlattım.

    5 ağustos-14 kasım arasında 30 kg verdim, bunun 21'i yağ. nefes alabiliyorum, yürüyebiliyorum, uyuyabiliyorum... sadece güzel şeyler yemek, mide ağrısı çekmeden bir yemeği sonlandırmak, mide kazıntılarından kurtulmak, "insani" bedenlere geldiğin için giyecek kıyafet bulabilmek, seni hiç zayıf görmemiş ve olduğun gibi sevmiş kocanın geçirdiğin değişimle sana bakışlarının değiştiğini görmek, etrafından hep olumlu yorumlar almak ama bunlardan ennnn önemlisi bütün kan değerlerinin düzelmesi..... henüz yolun yarısında karşılaştıklarım bunlar; daha gidecek bir bu kadar daha yolum var ama öyle güzel bir süreçten geçiyorum ki bundan vazgeçmeye hiç niyetim yok. 60'ta görüşmek üzere *

  • 100 kilo olup, kendisine acilen kilo vermen lazım dendiğinde dumur olanları görmemizi sağlayan eylem. istemeyen inanmayabilir ama bunu gerçekten dalga geçmek için söylemiyorum. yani tartıya çıkıp 3 haneli bir sayı görüyorsun ama birisi sana kilo ver dediğinde dumur oluyorsun. enteresan.

  • ihtiyacınız olan, motivasyon, zaman, para, koşul/ortam, psikoloji, destek, sabır gibi gibi değişkenler doğru oranlarda yan yana geldiği zaman yani yeterince şanslı bir zamanınızdaysanız gerçekten olabiliyor.

    içine girerken zorlandığım, karın yağlarımın içinden taştığı pantolonumla farklı zaman dilimlerinde çekildiğim fotoğraflarımla, en dış kulvardan dahi ortalamaya yetişilinebileceğini şahsen kanıtladım .

    bana bu süreçte en önemli etmen ne diye sorarsanız, size "destek" diye cevap veririm, bu destek içinde "rehberi" de barındırır, bu nedenle hayatınızda en az bir kişinin size destek ve rehber olması, sizin onun askesi olmanız gerekmekte.

    ben şanssızdım çünkü etrafımda bana destek olabilecek biri de yoktu rehber olabilecek biri de yoktu.

    ve ben şanslıydım çünkü bu defa kararını verdiğim şeyin sonucunu görmek istiyordum.

    ve ben yüzsüzdüm, bir şekide sağdan soldan internetten bu konuda bana yardım edebilecek, destek olabilecek insanlar bulup onların iliğini kemiğini kurutana kadar yapıştım.

    yeri geldi lokma lokma yediğim yemeklerin fotoğraflarını gösterdim, yeri geldi aynı soruları belki sonsuz defa sordum, yeri geldi elalemi belki de en mahrem anlarıma (mesela yapamayışlarıma, mesela başaramayışlarıma) tanık ettim.

    kimse beni tutmadı, ben ise inatla ve bencilce kimseyi bırakmadım, yalnızdım ve bunun üstesinden gelmem gerekiyordu, yalnızdım ama bu süreçte kendime bunu hissettirmemem gerekiyordu çünkü kararlıydım.

    en nihayetinde 50 kilo verdim ve vermem gereken son 8-9 kilo kaldı, hala tutunacak bir dalım yok ama ben hala kendi gövdemden dallar çıkartıp ona tutunmayı iyi biliyorum.