kendi saçını kesmek

  • pandeminin hayatıma getirdiği güzelliklerden birisi. 3-4 saç traşı fiyatına makine alıp kendi kendime kesmeyi öğrenmek. artık istediğim şekli de verebiliyorum. mis gibi. kurtuldum berber muhabbetinden de, abuk sabuk kesiminden de. yanları kısalt üstler kalsın dersin illa üstlere de makası vuracak. o şeyden de kurtuldum, muzlu şampuan.

  • bazen içime şeytan kaçtığını düşünüyorum. yaptığım bazı eylemlerden biraz vakit geçtikten sonra "oha bunu ben yapmış olamam" tepkisi veriyorum. kesin o sırada aynadan hızlıca bi gölge geçiyordur ama ben farketmiyorum. yani şimdi onca yıllık yaşam tecrübesinden sonra uzamış saçlarımı bana göre medeniyetin ulaştığı en yüksek seviye berbere neden teslim etmedim, ne oldu da o makineyi alıp kafama vurdum anlamış değilim. yahu depresyonda değilim hadi diyelim belki depresyondayım da haberim yok, e kız değilim peki ne sikime ayna karşısında hunharca kestim saçlarımı, kafamı sikiyim. hani bunu ergenken yapmış olsam eyvalla ama yarın iş var, işe gideceğim, giderken insanların arasına karışacağım mesela metro durağında bekleyeceğim.

    şöyle ki cuma günü değişiklik olsun diye önce alman traşı misali yanlara vurdum makineyi güzel göründü bana. sonra yanlardan kulak arkası hizasında aşağıya indirdim o da fena görünmedi gözüme. sonra gaza geldim, parmaklarımı ve tarak yardımıyla üstlerden makas ile kestim hala insana benzeyiordum. en son ense kısmına geldi işte orda ne olduysa elim ters döndü ve kafamın arkadasında yarım saniyeden az bir sürede devasa ters bir nike işareti oluştu anına koyim. korku filmi başlamıştı benim için.

    ne yapacağım diye kara kara düşünürken geri adım atmamaya karar verdim mecbur o izi silmek için arkayı biraz daha kestim, kesiyorum arkayı ancak hala iz var. iz kaybolmaya başlayana kadar kestim. daha sonra yanları da aynı seviyiye getirdim ve aynaya baktım saçımın son halini görmek için. gözlerim doldu yemin ederim. kim jong un'un saç traşının birebir kopyası. yarım saat içinde normal biriyken şimdi yan ve arkası kıpkısa üst ve önleri ise uzun saçlı kim jong un'a dönüştüm.ilk icraat olarak sokağa çıkma yasağı getirdim ben de kendime. üç gündür evdeyim işte aynaya falan bakıyorum mütemadiyen. geçmiş günahlarımı sorguluyorum aynada yüzüme kiliseden aşırdığım hac işaretini gösteriyorum bişi olmuyor, bildiğim duaları okuyorum "tövbe" diyorum yine bir ses yok. insanlar depresyona girince saçlarını kesermiş, ben ise saçımı kestim diye depresyona girdim, ne çeşit bir lanet var üstümde idrak etmiş değilim. neyse siz de denemeyin evde beyler, valla bırakın istediği kadar gönlünce dayasın berber. hakkıdır.