kazık yenileceğinin belirtileri

  • "telefonda fiyat veremiyoruz."

  • yıllar yılı önce, eminönü'de bir kumaşçının yanında, (bkz: ofisboy) getir götürcülük yapardım.
    ailem, ben hayatı öğreneyim diye ortaokul yaz tatillerinde bu ermeni türk'ü bir adamın yanına vermişlerdi.
    sanırım çalıştığımız yerin adı, havuzlu han diye geçiyordu.
    bizim patron birini kazıklayacağı zaman şifresi vardı. onu bize anlatmıştı. eğer çay kahve siparişi çakıyorsa bil ki, patron büyük yürüyordu. o sıra herkes dükkan da hazır ola geçerdi. çünkü her an birşey lazım olur diye. çakmak kap, sigara getir, yok çay söyle, yok ayakkabıları boyat getir!
    abi veya abla ne içersin? eğer bunu diyorsa bil ki kol boyu saplayacaktı.
    ama normal birisi geliyor, fiyat soruyor! bizim ki soğuk cevaplarla geçiştiriyorsa, biliyordu ki o kişiler alıcı değil, lak lak için gelmişlerdi. o yüzden onlara sert cevaplar verir, sonra konuyu kapatırdı. adam da resmen müşteriyi içeriye girdiğinde yaptığı hareketlerden anladığı bir sensörü vardı. hiç sektirmezdi.
    kumaşlar bazen bize fabrikasından parça arttığı için 1 lira altında bir fiyata geliyordu. satın almak isteyen kadınlara,
    -allah seni inandırsın, bize gelişi 19 tl bunun.
    -ben şimdi sana 15tl versem, zarar ederim.
    -eve ne götürürüm? sen biliyorsun işte ekonomi kötü, özal bak yeni paketler açıkladı. halimiz harap ablam! derdi.
    kadın
    -ya öyle doğru tamam o zaman kes bize bla bla metre :) diye siparişi verir, çayından içerdi. yanındakine de
    -hep buraya geliyorum. çaylar sohbet gırla burada samimiyet var derdi.

    bir de patron akşam üstü dükkanı kapatmak isterse bil ki, o gün kötü beli doğrultmuş olurdu.
    bu da o çalıştığımız koca havuzlu han raconuydu. bir dükkan 4:00 gibi kapandıysa, x raporu alınmış, skoru koymuş daha fazlasını istemez, allah bereket versin moduydu. onda bize hadi çocuklar evinize dediğinde handa diğer dükkanlardan ıslıklar çalınıp, alkış yapılırdı.
    o dükkanda öğrendiğimi yıllar sonra newyork universitesi mba programına öğrenememiştim. ibneler ne paramı almışlardı. halbuki gitsinler ticareti handa öğrensinler.
    o yüzden bir dükkanda size çay kahve soruyorlarsa, bu maliyetin altına girdilerse, bilin size kol boyu kazık geliyor!

    duzeltme: ermeni turk'u ne demek? diyen, gozleri kanayanlara caylak listesinden bana yazanlara, yazmak istedim. adam anne, baba soyu ile ermeni. ama kendisi kurtulus ıstanbul dogumlu, turkiye'de askerlik yapmis bir beyefendiydi. acikcasi amerika'da yasayanlarina, armenian american deniyor. ben bende ermeni turku demeyi uygun buldugum icin bu kelimeyi yazdim. yoksa kelimelerin yanyana geldiginde sahsiniza rahatsizlik vermesi tamamen sizin kafatasciliginizdan!