karşı cinsle tokalaşmayan türbanlı kadın

  • ülkemiz erkeklerinin hijyen ve abazanlık sorunu sebebiyle türbansız ve ateist halimle ben de artık gerekmedikçe el sıkmıyorum, hatta iyi tanımadığım bir erkekle bir ortamda konuşurken falan göz göze gelirsem gülümsememeye dikkat ediyorum. ben de son birkaç yılda bu noktaya geldim diyorum. daha da bir şey demiyorum.

  • hayatın doğal akışını bozmadıkça kendi tercihidir. lakin ilkokul öğretmeni babamın kız öğrencilerinden biri seneler önce bayram ziyareti için kapımıza gelmişti.
    babam kapıyı açınca önce kapıya geleni tanıyamadı. kara çarşaf içinde kapımıza ziyarete gelen nadirdir. buyur kızım kime bakmıştın dedi. "öğretmenim ben necla , fevzi çakmak'tan öğrenciniz" dedi kız. babam kara peçenin arkasından yüzü görmeyince duraksadı ama sesinden tanıdı. büyük bir sevinçle "hoşgeldin kızım buyur içeri gel" dedi, malum bir türk müslüman geleneği olduğundan kızın öpeceğini düşünüp elini uzattı. kız el öpmeye yeltenmedi. "ben gelmiim öğretmenim" dedi. annem lafa karıştı, "gel kızım yabancı yok" dedi. "teyzecim ben bir erkekle kapalı bir mekana giremem, inancıma göre büyük günah ve yasaktır" dedi kız. babam bir tepki vermedi, " sen bilirsin kızım" dedi. bir süre sessizlik oldu. kızın iyi bayramlar diyip gideceğini düşündük ama babama arka arkaya bir şeyler sordu. babam zamanında kızın okuması için köylü ailesine çok ısrar ettiği, neredeyse yalvardığı ve onları ikna ettiği için kız kendini babama karşı vicdanen borçlu hissediyormuş. sohbet ettiler. kızın ıkınıp sıkınmasından kapıya bir amaçla geldiğini hissettik. sonunda ağzındaki baklayı çıkarttı. "öğretmenim bize her şeyi öğrettiniz ama mahremi öğretmediniz, o yüzden doğru bir müslüman olarak yetişmedim, size hakkımı helal etmiyorum" dedi. babam "peki kızım , hayırlı bayramlar" diyip içeri yönelince "öğretmenim bana kızdınız biliyorum ama doğruyu söylüyorum ben" dedi kız. babam sakin bir ses tonuyla " kızmadım yavrum ama sana müslümanlığı doğru şekilde öğretselerdi bir öğrencinin öğretmeni üzerinde olan hakkından çok, öğretmenin öğrencisi üzerinde hakkı olduğunu bilirdin, verdiği emeğin karşılığının ödenemeyeceğini anlardın" dedi. "annene babana çok selam söyle, allah seni doğru yoldan ayırmasın" diyip kapıyı kapattı.

  • tipik siyasal islamcı fetişizmidir. herşeye düşman oldukları gibi toplumsal görgü ve kuralların da bir numaralı düşmanıdırlar. kendileri dışındaki kimseye ve onların yaşam tarzlarına saygıları olmadığı gibi kendi yaşam tarzlarına da deli gibi saygı beklerler.

    not: bunun birde toplu taşımada erkeğin yanı boşken oturmayanı mevcuttur.

  • tokalaşıp tokalaşmaması kendi tercihi olan kadın da benim anlatacağım olay farklı.
    geçen hafta nüfus cuzdanım kaybolduğu için nüfus müdürlüğüne gittim. tabii kimlikler yeni olduğu için parmak izi uygulaması var.
    türbanlı bir memurun karşısına oturdum. başladık muameleye. işte önce sağ el sonra sol el derken, bütün parmakları tek tek bir cihazın üzerinde gezdiriyosun. evet bildiğin gezdiriyosun. parmağı yan sağa yatır sola yatır hadi sıra diğer parmakta derken makina sıkıntılıydı parmak izlerini vermem 25 dk sürdü! parmak ve makinayla cebelleşirken ara sıra memure hanım koca bi a4 kağıdı yardımıyla elimi ileri geri çekiştiriyor. ben de sandım ki hani parmak kirleniyorsa o ara o yüzden parmağı temizlemek için yapıyor. her parmaktan önce a4 kağıdıyla parmağımı siliyorum terden dolayı aksilik olmasın diye. bu da bana garip garip bakıyor. en sonunda bende, memur benim elimi doğru yere koymaya çalışırken ten teması olmasın diye kağıtla elimi tuttuğu dank etti.
    ya oraya erkek memur koyun ya da makinaları değiştirin.