kalp atışını hızlandıran şeyler

  • radyodan müzik dinlerken hiç beklemediğin anda deprem olduğunu öğrenmek, kalabalık otobüse binmek, kahve, çay içmek.

  • bazen ismimle seslenilmesi bile yeterli.

    sebepsiz geriliyorum.

  • açıklanan sınav ekranına erişim anı.

  • yanlış whatsapp grubuna +18 video/fotoğraf yollamak. bir seferinde akraba grubuna gönderdim sandım, heyecandan saçım beyazladı. evlerden ırak.

  • e-devlet'te "hakkınızda dava dosyası var mı?" kısmının tıklandığı an.

  • yaygın anksiyete sağolsun her dakika hızlandırıyor

  • hoşlandığınız çocuğu okulda görmek. evet bu kadar basit. 26 yıllık ömrümde bu kadar heyecanlığım an sayılıdır.

    üniversitedeyim o zamanlar.

    yıllar evvel baya* hoşlandığım çocuğa uzun bir stalking sürecinden sonra bulup facebooktan mesaj atmıştım. o zamanlar facebookta ekli olmadığın kişilerin mesajları diğer kutusuna düşüyordu ve okuyup okumadığını bilemiyordun, tik işareti ya da okundu bilgisi yoktu. neyse. ben buna biraz komik biraz romantik bir şeyler yazmıştım kendimce. üzerinden bir gün geçti tık yok.

    mesajı gönderdiğimin ikinci günü okul çıkışında gördüm ben bunu uzaktan ama mesajını almadan onu görmeye hazır değilim ve hiç olmadığı kadar heyecanlıyım. nabız 120-130 kesin. kalbimin sesinden başka ses duyamıyorum. ondan başka kimseyi de seçemiyorum, önüme koca bir duvar koysalar duvara tek başıma girerim o derece. ayaklarımın bağı çözüldü titriyor resmen, topuklu da giymişim zar zor yürüyorum. bayılıp kalacam ondan korkuyorum, kaldı ki ben soğukkanlı diye geçinirim ama inme geldi o an. neyse ki farketmedi bu beni arkadaşlarıyla geçip gitti yanımdan.

    ama şimdi evliyiz ve çok mutluyuz. iyi ki atmışım o mesajı.. demek isterdim ama diyemiyorum amk. acayip g.t oldum, bir insan ne kadar g.t olabilirse ben daha büyük g.t oldum. yıllar geçti üstünden hala gelen giden mesaj yok. mal. mal diyorum çünkü o mesaja ancak bir mal kayıtsız kalabilirdi.

  • whatsapp profil fotoğrafına bakayım derken aramaya basmak.

    en az 120 diyorum.