kadınlar neye aşık olur

  • bu konuda oldukça dilimin yandığını düşünerekten zırvalıkları bir köşeye bırakıp gerçekleri yazıya dökebildiğim kadar dökeceğim.

    bir kadın güce aşık olur. ne kadar güçlenirseniz, o kadar çok aşka yaklaşırsınız. peki nedir bu güç? nedir gücün dereceleri?
    en temel anlamıyla gücü üçe ayırabilirim;
    1-ruhsal güç
    2-bedensel güç
    3-maddi güç
    bu seçenekleri daha da arttırabiliriz fakat genel anlamıyla diğer güç türleri bu üç türün alt başlığı olarak sayılabilir.
    bu güç türlerinden birisine yeterince sahipseniz seçenek olursunuz. ikisine yeterince sahipseniz genel olarak beğenilirsiniz, hayatınızda çokça kadın olur. üçüne birden yeterli derecede sahip olursanız arzulanan olursunuz.
    bu güç türlerinden en önemlisini ruhsal güç olarak görebiliriz. ruhsal gücünüzün güçlenmesi hem bedensel gücü hem de maddi gücü doğurur. ruhuyla bütünleşen insan güçlü insandır.
    diğer güç türleri elde edilse dahi ruhu güçlü olmayan insan diğer güçleri elinde tutamaz. iradesi olmayan insan beden sağlığını, gücünü ve görünüşünü koruyamaz. iradesi olmayan insan parayı elinde tutamaz. irade için ruhsal güç şarttır.
    konuyu toparlayacak olursak; kadınlar güce aşık olurlar, ne kadar güçlenirseniz o kadar aşkı kendinize çekersiniz.
    dili yanmayan insanlar saatlerce duygusallık masallarını anlatadursunlar, güç yoksa aşk yoktur.

  • kadınlar bir şeye aşık olmaz; bir insan bir insana aşık olur, hem de 'her şeyiyle'. buraya gelip para pul, tip vb. yazmak sadece size aşık olmayan kadınları suçlamak için bahane aramanızdan. olmamış işte dostum, boşver.

  • kadınlar, hayatlarında ki boşluğu en güzel şekilde doldurabilen erkeğe aşık olurlar.

  • sizi tam olarak avcuna alamayan bir kadının aşkı bitmez bak aşk diyorum sevgi değil.

    kadınlar kontrol edemediği herşeye aşık olabilir.

  • tipik romantik komedi. esas kadının genellikle bir nişanlısı veya uzun süreli ilişkisi vardır. esas adam bunun çevresindeki gıcık, uyuz hödüğün tekidir. hikaye bruklin mruklin oralarda geçer. genellikle iletişimle ilgili bir işte (işte yayınevinde editörlük, dergide yazarlık vb) çalışan kadınımız bu adama sinir olmaktadır. kadını muhakkak seksi vücutlu ama çocuksu yüzlü aktristlerden biri oynar. adamsa şu spartalı tereyağının adı neydi, o falan olabilir. sonra işte bunlara ortak proje, görev mörev verilir, uyuz ola ola beraber bir şey yapmak zorunda kalırlar. kadın illa bi sahnede yanlışlıkla adamın önünde üstsüz kalır yahut götü görünür, adam hoiii?? falan der ama bozuntuya vermez. zamanla kadın adamın içindeki kırılgan, duygusal tarafı görüp ılımaya başlar, adam da kadının sakarlıklarını gördükçe (romantik komedi kadınları hep biraz sakar olur) onu sempatik bulmaya başlar. sonra işte karşılıklı “seviyorum seni ulan” fazına geçilmeden üstü örtük flört evresindeyken daha adam bi ayılık yapar, kadın buna feci bozulur, bozulduğu gibi de ossaat şikago’da iş bulur hemen, üzgün üzgün taksiyle havaalanına yola çıkarken adam da vay ben ne eşeklik ettim moduna girmiş özür dilemeye gelmiştir bile fakat kızın arkadaşlarından olan biteni öğrenince hemen havaalanına giden taksinin peşine düşer kay kayla bisikletle falan. bruklin köprüsünün oralarda aracı yakalar, taksici pis pis bakıp küfrederken bunlar yol kenarında öpüşürler, saksafonlu bir şarkı fon müziği girer, yazılar akar. kadınlar neye aşık olur tam olarak yine anlayamayız filmden ama ben trip atmak istediğinde hemen başka şehirde iş bulabilme fırsatına aşık olurum.

  • çok ilginç gelebilir ama sohbet etme kapasitesi. sürekli sohbet edebilecekleri bir erkekle karşılaştıklarında kendilerinden geçiyorlar...

  • kadınlar kendilerine aşık olunmasına, hayran kalınmasına, tapınılmasına aşık olur.

    aşık olduktan sonra da zamanla erkekte bunlar tükenince aşkları saplantıya döner. bu kez eski günlere aşıktırlar. kendilerine aşık olunan, hayran kalınan, tapınılan günlere...