kadına şiddeti engellemenin çözüm yolu

  • idam değildir.
    idam değildir.
    idam değildir.

    neden? diye soranlar olacaktır, cevap basit: kadına şiddetin hükmünü idam yaparsan eğer, kadına şiddeti görünmez kılarsın.
    evet, görünmez kılarsın.
    bu, etik ve hukuk dışı bütün suçlar için geçerli: suçu önlemenin tek bir çözümü var, suçun önüne geçmek. suçu ortadan kaldırmak, onu yok etmek.
    yoksa istediğin kadar idam ver, suçu işleyecek insan, senin görmez yerinden işler o suçu. evde işler, ormanda işler, bir şekilde bulur yolunu.
    "kadın beyanı esastır"la da kurtulamazsın. kadın çıkıp istediği yerde anlatsın, kurtulamazsın.
    şimdi de öyle değil mi zaten? ne değişiyor? kadın yine şiddet görmüyor mu? kadın ölmüyor mu?

    biz, eylemi gerçekleştireni nasıl cezalandıracağımızı değil, onu nasıl engelleyebilirizi, eğitebilirizi düşünmeliyiz.

    ben bunu zamanında düşündüm, anlatayım.

    askerdeyim. yine bir haftasonu, taburun karşısındaki sundurmadayım, sigara içiyorum. arkadan bağırtılar geliyor, alt devrelerden biri telefonla konuşuyor. küfürler, hakaretler havada uçuşuyor. seslenmedim, bitirmesini bekledim. bitirdiği an çağırdım yanıma, karşıma oturttum, tam nasıl gelişti hatırlamıyorum ama özetleyeyim:
    hayırdır? diye sordum;
    "kız canımı sıkıyor abi. boş bırakmayayım, gözünü korkutuyorum. yokluğumda akıllı olsun diye yapıyorum" gibisinden şeyler söyledi. dikkatle dinledim.
    askere giden hemen her erkeğin bileceği cinsten muhabbetler işte.
    kalktı gitti sonra. ben bir sigara daha yaktım, etrafıma baktım, düşünmeye devam ettim.

    eğer bir erkek, kadına şiddet konusunda eğitilecekse, burası tam yeriydi. o an anladım bunu. sonra kd devlerimden aytek geldi yanıma, durumu ona açtım. epey konuştuk üzerine. zaten askerde karşına alıp konuşacak adam sayısı ya 3'tür ya 5.
    orada her yerden, her türden adam vardır. hayatın kocaman bir fragmanıdır.
    yok, askerlik anımı anlatmıyorum, dur hele dinle.

    bu toplumun en büyük sosyolojik problemlerinden birisi, hatta en büyüğü hangisi? kadına şiddet.
    okumuşunu, cahilini, sağcıyı solcuyu, şusunu busunu, her türden erkeği bulabileceğin yer neresi? askeriye.

    bak ben şahidim, yazıcıydım, yeni gelenlerin kaydını yapıyordum, neler neler gördüm. imza attıramadım adama, kalem tutamıyordu. bilmem nerenin neresinden kopup gelmiş, tamam belki iyi, temiz insan ama, eğitim nedir bilmemiş. köyünde ilkokula gitmiş, ya bırakmış, ya da öyle veya böyle bitirmiş. sonra evlenmiş, daha 20'sine basmadan çoluk çocuk sahibi olmuş, çıkmış askere gelmiş.
    senin bu adamı bir daha bulma şansın yok. bu adam askerliği bitirdikten sonra, devletle hastaneye gitmek dışında herhangi bir etkileşimi yok.
    senin bu adama, eğitimi orada aşılamaktan başka şansın yok.

    yanlış anlaşılmasın, sadece köyden gelen değil, şehirden gelen için de yok. kadına şiddetin köylüsü şehirlisi, cahili tahsillisi yok. ve sen bu insanlara sadece orada bulundukları süre içerisinde ulaşabilirsin. para versen oluşturamazsın o kitleyi bidaha, tezkereden sonra arasan da bulamazsın.

    o zaman ne yapacaksın? eğiteceksin.
    otu yine toplat, tuvaleti temizlet, içtimada beklet, yanaşık düzende imeklet, silah temizlet. askerlikse askerlik, bunları yine yaptır ama ayda, olmadı 3 ayda bir kez, topla bir yere, bu alanda yetkin, bilgin insan mı yok?
    sen devletsin, elinde imkan mı yok?
    her sene binlerce mezun veriyor eğitim fakülteleri, çevir içinden bin tanesini, hatta kadın olanlarından çevir. önce onları eğit, sonra onlar gitsin kolordulara, tugaylara, birliklere, onlar askerini eğitsin.
    gidip anlatsın, farklı metotlar uygulasın. 6 ay mı askerlik, 6 aya iki tane eğitim sığdıramaz mısın? hepi topu 2 saat olsun, gerekirse kalem kağıt tuttur askerine, not aldırt. uzun tekmili ezberletir gibi ezberlet, sebep ve sonuçlarından bahset, aşıla işte. ya ben askerde ezberlediğim uzun tekmili hala hatırlıyorum, ölene dek unutacağımı da sanmıyorum.

    dünya'da bir insanı eğitmekten daha büyük bir savaş yok. yemişim silahlı savaşını, en büyük silahlı savaşta bile görürsün düşmanını. bu düşman hayalet. bugün sokakta selam verdiğin, tribünde maç izlediğin insan, eve gittiğinde canavara dönüşüyor belki. sana bu satırları yazan ben bile belki!

    bugün dışarıdan harikaymış gibi görünen evliliklerde bile kimbilir neler dönüyor.
    kadın, ilişkinin direğidir. çok nadirdir bir kadın kadar ilişkiye hakim ve sadık erkek. haliyle kadın "devam etsin de, bir şekilde etsin" diyebilir. hele kapalı kültür aile yapısında bilinci esirleştirilmiş bir kadınsa bu, yer o dayağı, tek kelime konuşmaz hakkında, kocamdır yapar der. demiyor mu hem? hey yavrum hey...
    türkiye, istanbul değil. istanbul, cihangir değil.
    81 il var bu ülkede, yüzlerce ilçe, binlerce belde, köy, mezra, yayla var. oralarda yaşayan insanlar var.
    en yakınından, en uzağına, o insanlara ulaşabileceğim tek bir yer var.

    tek bir reçeten var, eğitim.
    ve tek atış hakkın var.