kadın yönetici ile çalışmak

  • bir lütuftur. kendileri sayesinde istifa edip daha güzel bir işe geçiş yapmışlığım vardır. iyi ki varsınız az bilgili, yüksek egolu, ağzı iyi laf yapan kadın yöneticiler!!

  • düşman başına dediğim olaydır. hele birde 45+ yaş üstü, bekar ve çocuğu da yoksa ayvayı yediniz.

    karşı tarafı asla anlamaz, izin verirken binbir zorluk çıkarır, kendisinin sorumluluğu olmadığı için ofiste kalır, bundan dolayı sizinde ofiste kalıp çok çalışmanızı ister. kaprisleri hiç bitmez.

    şuanda tüm ofiste çalıştıklarım erkek. dedikodu yok, kapris yapan yok, herkes işinde gücünde..

  • asla cinsiyetçi değilim ama berbat bir şeydir. dengesizliği üzerinde denge kurmak zorunda olmaktır. kendi yaptığı saçma sapan, incir çekirdeğini doldurmayacak ve hiçbir faydası olmayan işleri ballandıra ballandıra anlatır. bilirsiniz; tek yaptığı şey günde 2-3 toplantıya girmektir. orada beyan ettiği saçma fikirler çok mühimdir gözünde. sizin yaptığınız dişe dokunur şeyleri ise küçümser. yeri gelir sizi ekmeğinizle tehdit eder. mobbingin en kötüsüne maruz kalırsınız.

    36 yaşındayım. şimdiye kadar, şu anki de dahil olmak üzere, 3 kadın yöneticim oldu. üçüne de hakkımı helal etmiyorum.

    edit: bazı kadın yöneticilerden mesajlar alıyorum haklarını bana helal etmediklerine dair. ben, şimdiye kadar çalıştığım 3 kadın yöneticiyi kastettim. onların hakkı varsa vardır üstümde, sizin değil. lütfen okuduğumuzu anlayalım. başarabiliriz. ilkinde anlamazsak, ikincisinde. olmadı üçüncüsünde. ama mesaj atmadan önce lütfen idrak edelim yazılanları. tekraren belirteyim: asla ama asla cinsiyetçi olmadım. daha önceki entrylerime girip, bakabilirsiniz. hoş, kendimi kimseye kanıtlamak zorunda da değilim. orası da ayrı mesele.

    edit-2: ahh sözlük, bir kere de şaşırt beni. lincin tadı güzelmiş bu arada.

    edit-3: 36 yaşında olup, hala yönetici olamadığım varsayımı ile benimle dalga geçen(!) yöneticiler(!) oluyor. sektör değişikliği nedeniyle evet, şu an yönetici değilim. ancak daha önce ben de yöneticilik yaptım. size şunu söyleyeyim: hayatın kime ne getireceği bilinmez. o nedenle biriyle -aklınızca- dalga geçmeden önce, bu olguyu dikkate alın.

  • bugune kadar gordugum, calistigim orta seviye yoneticilerin kadin, erkek farketmez nerdeyse hepsi dandikti maalesef. hala da ayni dandik insanlar ayni dandik pozisyonlarda.
    bu arkadaslar, bi ust seviyeye cikacak kapasiteleri olmadigindan, elindekini kaybetmemek icin her turlu terbiyesizligi, serefsizligi, “bu kadarini da yapmaz canim” diyebileceginiz ne kadar entrika varsa yapacak karakterdedir.
    ust pozisyonlarda dandiklik daha az ama, yine kadin erkek farketmez.

  • büyük bir mobilya mağazasında dış ticaret departmanında işe başlayacaktım ve departmanın müdürü kadındı. inanılmaz önyargılarla işe başlayıp ''şimdi bu kadının kaprisleri arasında zaman geçmez'' diye efkarlanırken zamanla şeker gibi bir insan olduğunun farkına vardım. ikinci önyargım ise ''kadından yönetici mi olur lan'' veya ''kadın kısmı yönetmek değil yönetilmek için vardır'' gibisinden bir şeydi ancak gayet de iyi bir yöneticiydi kendisi. hem çok ciddiyetli ve prensipli bir kadındı, hem de kimseyi incitmiyordu, üstüne üstlük emir de vermiyordu yani kimsenin erkeklik gururunu ezmeden talimat veriyordu nasıl başarıyorsa. herkesi kabiliyetine göre en iyi şekilde değerlendiriyordu.hiç ablam olmadığı için onu sanki ablammış gibi seviyordum ve gerçek hayatta bir ablam olsa herhalde ancak bu kadar severdim. sonra işten ayrıldım, başka işlerde çalıştım ama onun gibi iyi bir yöneticiye hiçbir yerde rastlamadım. o yüzden sevgili sözlük yazarları, cinsiyetçiliğin ve genellemenin her türlüsünün boş olduğunu hatırlayalım, kimseyi kendi önyargılarımızla itham ve infaz etmeyelim. amen.

  • dedikleri kadar lanet bir şeymiş.
    daha bir ay oldu ama şimdiden bıktırdı. allahtan geçici.

    edit: rabbim itiraz eden kadın/erkek herkese torpille tepeden inmiş bir kadın yönetici nasip etsin.
    dinimiz amin.